bugün sevgilimi eve bıraktıktan sonra eve yürüyüşünü arkadan izlerken bir şey düşündüm. bıraktığım yer oturduğu apartmanın girişi, yani kapıdan çıktığı an etrafı çevrili güvenli siteye giriyor. ama ben yine de 20 metre yürüyüşünü ve ana kapıdan içeri girişini izliyorum, 15 saniye falandır. bazen arkasını döner el sallar, bazen direkt gider. yani aslında
tamamen güvenli, olsa olsa tanıdık komşularının olabileceği bir yerde bırakıyorum. belki dönüp bakar selam verir umuduyla durduğum da yok, bazen dümdüz gidiyor. sonra neden durduğumu anladım bir anda. "lan" dedim, "şimdi o eve yürürken ben de eve yola çıksam, eve de
15 saniye erken varsam ne yapıcam? insta'da bir story daha fazla izlersin en fazla ya da ekşide 15 saniye daha fazla falan takılırsın. sonra düşündüm, ben bunu 500 kez yapsam, sevgilimi
7500 saniye daha az görerek bu dünyada yaşamış olcam. sonra dedim ki "ben o 7500 saniyeyi istiyorum aga. 7500 olmasın, 1 saniye olsun, o fazlalığı bile istiyorum yani."
evet, ne güvenliği içinmiş ne de dönüp bana bakması için. sadece birlikte aynı evde yaşayana kadar onu evine bıraktığım kısıtlı sayıda, farklı farklı kıyafetlerle evine yürümesini arkadan izlemenin bile benim için ne kadar vazgeçilmez olduğunu anladığım içinmiş.