süngerleşmiş beynini "özgürlük" kavramı hakkında iki gram düşünmek için çalıştırmamış ve bu "özgürlükçülük" kavramını, kendisine ilkokullardan başlanarak ezberletilmiş ve yine 2 gram sorgulamadan gelişip, faşizmin, ezenlerin yanında yerini almış insansıların alçak küfürlerle, terörize eden söylemlerle, ırkçı, milliyetçi söylemlerle salya akıttığı bir ortama sahiptir.
faşist alçakların kulaklarını, gözlerini rahatsız eden ne de güzel bir yerdir orası. birbirleriyle dayanışma ve dostluk halinde olan kürtler'iyle, anarşistleriyle, sosyalistleriyle, vejetaryenleriyle, ekolojistleriyle, feministleriyle, eşcinselleriyle, anti-militaristleriyle izmir'de bir çeşit küçük bir şirinler köyüdür, ege üniversitesi edebiyat fakültesi önü.
orası ırkçıları, iktidarı, gericileri, homofobikleri, kapitalistleri, faşistleri elbette korkutur. karanlık olan bir şey, aydınlıktan korkar ve alçakça saldırır. medya, iktidar, sermaye karanlığın elinde olduğu sürece, nerede aydınlık bir yer görülse oraya 'terörist yuvası' denilecek, oraya alçakça sistemli bir şekilde polis-ülkücü el birliğiyle saldırılıp, karşı konulan tepkiye de "işte bakın bakın! terörist bunlar!" manipülasyonu yapılacaktır. "bayrak"denilen bez parçası için, "tanrı" diye kutsallaştırdıkları kavram için, toprak parçası için, "vatan" diye kutsallaştırdıkları kavram için, tek dil sevdası için vahşice öldürdüğü, belleklerini kuruttuğu onbinlerce insana "ama onlar isyankardı" diyen salyalı alçaklar, tabii ki ege üniversitesi edebiyat fakültesinde "
insan"ı merkezine alarak dünyaya bakan aydın öğrenci ve öğretmenlere de terörist damgası vuracaktır.
tarihi aslanlar yazana kadar avcılar hep kahraman olarak gösterilecektir ama tarihi aslanlar yazmaya başladığında esas teröristin kimin olduğu tarih sayfalarında yerini açıkça alacaktır. şimdiki ırkçıların, gericilerin, bencil kapitalistlerin gericiliğini kırarak büyüyen çoğunun çocuğu, torunu onlardan utanacaktır.
salyalı ülkücüler ve polisler, bu demokratik üniversite kurumuna girmeye dair boşuna hayaller kurmasın, boşuna "bir gece ansızın gelebiliriz" tehditlerini sayıklamasın, o güzel insanlar ve onların dayanışması orada olduğu sürece. zaten o korkak salyalılar oraya girebilirse de ancak orada gece kimse yokken girebilir.
oradakiler nihayetinde insanlığı savunuyor, ya onlara saldıranlar neyi savunuyor?.. bunu düşünsünler biraz.