hayret editi: bu entry debeye sokulmadığı gibi 23 eylül'de girdiğim bir entry sebebiyle lanetli çaylak yapılmış bulunmaktayım. inanılmaz. gerçekten inanılmaz! yorum yapamıyorum artık. debede de "anın fotoğrafı" falan var. mükemmel ya. süper manzaraymış çok beğendik amına koduklarım.
üst edit: duyarlı bir haber kanalı haberimizi yapmış, kendilerine teşekkür ediyorum:
https://www.uyan32.com/…ecikme-tepkilere-neden-oldu
rezalettir! tek kelimeyle rezalettir!
dün ücretli öğretmen maaşlarının hâlâ yatmaması başlığına yazdım. girilen bir entry'den diğer şehirlerin 6 gün önce maaşlarını aldığını öğrendim. bursa'da ise hâlâ ücretli öğretmen maaşları yatırılmadı. yaklaşık 2 yıl önce maaşlar her ayın beşinde yatardı fakat 2 2 buçuk yıldır bazen haftalarca geç yatırılıyor ve bu konuda en ufak bir bilgilendirme yapılmıyor. ortada dedikodudan başka bir bilgi yok. verdikleri maaş zaten oldukça düşük, bir de üzerine böyle aksamalar yaşanması rezalet. kadroluların ek dersi bile yatmış, ücretli öğretmenler yazdan çıkmışlar, parasızlık buralarına gelmiş zaten ve hâlâ daha yatmadı ücretleri.
yer: bursa. maaşı yatırması gereken kurum osmangazi ilçe milli eğitim müdürlüğü.
kartımda kalan para 36,74 tl.
kardeşimden babamdan dayımdan teyzemden harçlık almaktan bıktım artık. kaç yaşında adamım ben çocuk gibi oradan buradan harçlık alıyorum yeter!
osmangazi milli eğitim müdürlüğü maaşlarımızı zamanında yatırmalıdır. kadrolular maaşlarını almış, diğer şehirlerde ücretliler maaşlarını almış. bursa'da n'oluyor??? ve insanların bizim durumumuzdan haberi bile yok. lütfen destek olun, yeter artık sesimizi duyurmamıza yardımcı olun.
not: bunun sebebi ne olabilir gerçekten bilmiyorum. bursa'dayım. ücretli öğretmenim, kadrolu değilim yani. maaşımız hâlâ yatmadı. diğer şehirlerde 6 gün önce yatmış. sürekli böyle gecikmeler yaşıyoruz bursa'da. sebebi ne olabilir? buna hakları var mı? hiç bilmiyorum. ama sonuç itibarıyla kadroluların belki de kenara altın olarak koyduğu, birikim yaptığı ek ders ücretleri bile yatmışken bizim karnımızı doyurmaya çalıştığımız üç kuruş maaşımız yatmadı. belki de çok çocuklu bir ailedir ve birikim falan yapamıyorlardır, ucu ucuna yetiyordur birçoğunun aldığı para. ama en nihayetinde bizim aldığımız maaşla karşılaştırıldığında ortada bariz bir fark olduğu kesin. birikime daha müsait bir para alıyorlar. buna rağmen kadroluların ek derslerini alırken bizim maaşlarımızı hâlâ alamamamız rezalet. bununla beraber diğer şehirlerde neden altı gün önce yatırılıyor ücretli öğretmen maaşları? şu arkadaşın dediğine göre altı gün önce almışlar:
(bkz: #179147522)
biz bu memleketin üvey evladı falan mıyız?
edit: (bkz: #179152919) bu entry'e cevaptır:
ben de 0,4 puanla ataması yapılmamış bir öğretmenim. genel kültürden 4 yanlışım vardı. neredeyse hepsi doğru. alan kpss yine aynı şekilde. kenarda ders notlarım hâlâ duruyor. büyük a3 resim kağıtları bunlar. belki 100 150 tane vardır. inci gibi yazılmış bir sürü not. kitaplar biten defterler... kaldı ki bir öğretmen atandığında ücretli görev yapanlar gönderilirler. yani sizin yerinizi işgal ediyor değiliz. çaresizlikten bu işi yapan biriyim ben. bu entry hiç doğru değil o bakımdan. bilip bilmeden konuşmayın. benim notlarım hâlâ duruyor kenarda, açıp bakamıyorum bile artık. şimdi söyleyeceğim şeyde kesinlikle bir abartı yok: üçgenin iç açıları toplanının 180 derece olduğunu bilmeyen 50'lerine yaklaşmış vasıfsız donanımsız kültürsüz kadrolu bir beden eğitimi öğretmeniyle onca donanımıma rağmen aynı yerde ücretli öğretmenlik yaptım ben. adamızdaki fark nedir? ezkaza benden önce doğmuş olması mı? eğitim bilgim, öğrendiklerim zamanında bol keseden atanmış vasıfsızları katlar kenara koyar, hiç kusura bakmayın ve bu egoistlik değil, var olan durumun tasviri, kendini bilmek. biyografiye karşılık bir otobiyografi. selda bağcan'ın "sesim güzeldir." demesi gibi bir şey. ukala gözükmek korkusuyla başarısını bile sahiplenemeyen pısırık biri gibi davranamayacağım kusura bakmayın. hak ettim ve hakkımı alamadım. ve ben hakkını alamayan yüzlerce insandan sadece biriyim. ücretli öğretmenlik denen garabet sistemin sorumlusu ben değilim, olsa olsa mağduruyum.
(bkz: #179153619) bu entry'e cevaptır: atamaların yapılmamasında eğer bir payımız varsa en düşük pay bize aittir. ücretli öğretmenlik atamaların yapılmamasının sonucunda olan bir çaresizlik durumudur. ücretli öğretmenlik yapanlar olduğu için atama yapılmıyor değil, atamalar yapılmadığı için oluşan işsizlikten dolayı son çare olarak ücretli öğretmenlik yapılıyor. elbette bu durum atamaların yapılmamasında bir pay sahibi de olabilir dolaylı olarak, fakat sebepteki aslan payı bize ait değil devletin politikalarına aittir. yani kimsenin şartlarını bilmeden böyle büyük cümleler kurmamalısınız. hangi insanlar hangi şartlarda bu işi yapıyor, bunu bildikten sonra eleştirilerinizi bireysel yapmalısınız. çok fazla değişken var çünkü.
burada eğitim fakültesi mezunu olmayan insanlar da ücretli öğretmenlik yapıyor. eğitim fakültesi mezunu olup kpss'ye hiç çalışmadan bu işi yapanlar da var. (50 60 puanla). başka iş imkanı olup bu işi yapanlar da var. kpss'den iyi puan alıp da atanamayıp çaresizlikten bu işi yapanlar da var. var oğlu var. her biri ayrı ayrı eleştiriye tabi tutulmalı, değerlendirilmeli. hepsini bir kutuya atıp tek bir bakış açısıyla eleştirmek haksızlıktır. örneğin ücretli öğretmenlik diye garabet bir sistemin olması bir hata, işi öğretmenlik olmayan, eğitim fakültesi mezunu olmayan kimselerin ücretli öğretmenlik yapması ayrı bir hatadır. bunlar ayrı ayrı masaya yatırılıp değerlendirilmelidir. bu konuda arz talebi talep de arzı etkilemektedir. sadece bir açıdan bakıp bütün suçu çaresizlikten bu işi yapanlara yıkmak büyük bir değerlendirme hatasıdır.
devletin öğretmen ataması konusundaki politikalarını tamamen benim gibi ekmek parasını kazanmaya çalışan öğretmenlere yıkmak en iyimser tabirle işgüzarlıktır. ücretli öğretmenlik sistemiyle ilgili eleştirileri de ayrıca ben de yapıyorum. bu sistemin yanlış olduğu zaten apaçık. fakat bütün bunlar ayrı ayrı masaya yatırılması gereken, bütün değişkenleriyle konuşulması gereken meseleler. ücretli öğretmenlik gibi garabet bir sistemin olması, ücretli öğretmenliğin içindeki diğer aksaklıklar, mezun kimseleri ücretli öğretmenlikte çalışması gibi ücretli öğretmenlikle ilgili diğer meseleler ayrıca konuşulmalıdır. belki bizim de bu işte çalışmamız sistemin değirmenine su taşıyordur, haklı olabilirsiniz ama şu an konu hâlihazırdaki emeğinizin hakkının verilmemesidir. karnımızı doyurmaya çalıştığımız parayı da alamamamızdır. iki yanlış bir doğru etmiyor. bizim hatamız varsa onu da konuşalım ama öncelikle milli eğitimle alakalı bu duruma büyük harflerle bi "yanlış!" diyelim. sonra diğer yanlışları da konuşalım isterseniz.
yani öncelikli yorumlar başlıktaki konu kapsamında yapılmalıdır. ben buraya siyaset, politika yapmaya gelmedim, elimden geldiğince hakımı aramak için bir adım atmaya, sesimizi duyurmaya geldim. "iyi olmuş size, müstahaktır!" gibi vicdansız yorumlarla merhamet ve adalet derecenizin son derece düşük olduğunu gösteriyorsunuz. bir konuyu değerlendirme yönünden de oldukça kısırsınız.