bu sene 12 haziran pazar gunu gerceklesecektir.

bümedin tüm cep telefonlarına sms atarak^* günün yeni türkü konseriyle sonlanacağını bildirdiği ve geçen seneden bir miktar ağzı yanmış olarak tüm mezunları yana yıkıla çağırdığı aktivite.

diger senelere nazaran gayet guzel gecen aktivite. ogleden sonra konser veren 1990 da kurulmu$ chantage super $arkilar soyleyip co$turmu$tur.
nescafe soguk kahveleriyle, lipton ice tea soguk caylariyla, fosters soguk biralariyla, pepsi sicak, limonlu, adina twist dedigi icecegiyle sivi desteginde bulunmu$lardir.

bu sene hangi güne denk gelecek diye merak edilen aktivite zamanı..

2006 mezunlar gunu 11 haziran'da olacaktır... bol gunesli, cimlerde yatmalı, guzel muzik ve beles ikramlı ve de hepsinden onemlisi bir cok arkadasla hasret gidermeli guzel bir gun olması dilenmektedir..

saatli binadaki demir merdivenlerin en üstüne çıkılması ve kuş bakışı nokta atışı durumu ile tüm tanıdık, arkadaş, eş, dost tespit edildikten sonra, belirlenen noktalara ziyaretler tertiplenen cümbür cemaat bir gündür. bir zamanlar cep telefonunun hayatımıza girmediği ve ikinci kız yurdu önündeki jetonlu klübelerde sıra beklediğimiz yıllarda, sevgilimi ders çıkışı bu yöntemle kuş bakışı arayıp bulan biri olarak nostaljide mahsur görmüyorum. (bkz: cevapsız arama)

her geçen yıl daha az sayıda arkadaşa;
daha çok sayıda adını hatırlayamadığımız, nereden tanıştığımızı çıkaramadığımız, "vay be, çoluk çocuk sahibi olmuş" insana rastladığımız, insana yaşlandığını hissettiren, hüzünlendiren buluşma günü. bir süre sonra, kendi döneminizden hiç tanımadığınız bir simaya rastlamak bile eski bir dostu bulmuş gibi sevindirebiliyor insanı.

bu sene gidemeyenlerin duru vücut şampuanı, vitaminli meyve suyu, arko nem, nesfit ve orkid promosyonlarını kaçırmalarına üzülecekleri hadise. bir de po f1 yarışı vardı.

kesinlikle bogazicili olduguna inanmadigim bir adamin fatih erkoc konseri sonuna dogru yaptigi terbiyesizlik yuzunden adindan cok bahsedilecek olan mezunlar gunu.

boğaziçinde geçirdiğim yıllarda hiçbir zaman tanık olmadığım bir durumu, alevi sünni kavgasını, yaşamak zoruda kaldığımız gün..

kendini bilmez bir insan fatih erkoç konseri sonuna doğru mikrofonu alır, güzel güzel konuşmaya başladı... "bugün 11 haziran, barışa semah dönenler vardı, oraya gitmedik buraya geldik" dedi.. ha ne güzel.. övgüler yağdırıyor diye düşünmeye başladık... sonra alevilerin doğum gününü kutlayıp sünnilere küfredince olayın çirkinliğini anladık.. öyle bir ortamda anlamsız bir şekilde bir insan bir mezhebin insanlarına küfrediyordu.. sonuç olarak tartışma çıktı.. konser yarıda kesildi.. mezunlar gününe nokta konulmuş oldu.. bu lafı eden adamın sarhoş olduğu konuşmasından belliydi.. fatih erkoçun son cümlesi konuya ta uydu. "lütfen ağzımızla içelim"

bu çirkin olay dışında mezunlar günü yine karşılaşanların
-naber
-iyilik senden?
-benden de..
muhabbetleri ve yaş durumuna göre eklenen
-nerde çalışıyorsun?
ya da
-hala orada mı çalışıyorsun?
ve
-kaç çocuk var?
-evlendiniz mi?
sorularıyla birbirine ilgi(!) gösterdiği bir gün oldu..

uzun süredir buluşulamayan kankalar görüldü.. mezuniyetten sonra izi kaybedilen eski dostlarla karşılaşıldı... ard arda daıtılan n tane diet kola ile mideler şişirildi.. promosyon ve minder sayısı yüksek bir gün oldu...

diğer senelerden farklı olarak bir de nargile olayını devreye sokmuşlar ki garip, biraz da gereksiz olmuş kanımca...