anarşist değilim kofti de değilimdir diye düşünüyorum...

neye göre kime göre...

özgürlükçü bir ortam diye geldik damga yiyerek devam ediyoruz!..

yaşamadığım kısımda herkes biribirini vuriğ oralarda yaşanmaz ama oralarin adi benim adimla başlasın, yaşadığım kısımda da ben herkesi vurdigim için fiili yönetim bende zaten dedikleri için diyerek sorunu çözdüm!..

tesla, a markası b markası veya c markası, yerlisi, yersizi veya yabancısı...

aynı şey hukuk sisteminden korkulan bir başka ülkede olsa tesla bu olaya bu kadar kayıtsız kalıp dilini bilmiyormuş gibi yapıp ingilizce cevaplar istemezdi diye düşünüyorum, sadece bu bile tek başına ne kadar sahipsiz kalabildiğimizi gösteriyor, rezalet puanım 1 milyon /10

bazı şeylere layık görmüyorlar, çekinmiyor ve korkmuyorlar!..

ne oldu öğretmenleri linç ediyordunuz, çocuk çocuk katlanacaksınız, sabredemiyorsanız yallah başka memlekete, iyi günler bu günler, gümbür gümbür geliyorlar!..

yauvvv he he!..

prof. behçet yalın özkara'nın dört beş yıl önce izlediğim videosunda söylediği cümle " amerika'da çalışırsan kazanırsın!.."

'çalarsan kazanırsın'ı şiar edinmiş bir toplumun tahmin ve temennilerde bulunma özgüveni takdire şayan!...

lacivertler yarışıyor, onlar yarıştıkça ümit yok!..

(bkz: #177533316)
--- spoiler ---
anadilde eğitim. mahkemelerde tarafsız yargılanma. hastanelerde sağlık hizmeti. devlet memuru olma. seçme ve seçilme hakkı. temel güvenlik hakkı. böyle daha sayarsam sonsuza dek uzar.
--- spoiler ---

hangi mahkemeye gittin de türk'e farklı kürt'e farklı yargılama yapıldı, ispat istiyorum. yargı'nın hali ortada tamam da senin yazdıkların direkt - aleni iftiraya giriyor...

hastanelerin durumu da ortada ama hangi hastaneye gittin de türk'e farklı kürt'e farklı muamele yapıldı, ispat istiyorum, yazdıkların direkt - aleni iftiraya giriyor...

devlet memuru olma kriterleri bellidir, türk'e farklı kürt'e farklı alım yapıldıysa bunu da ispatlaman - örnekler vermen lazım, yazdıkların direkt - aleni iftiraya giriyor...

güvenlik sistemimizin de durumu ortada ama yine sana - bana farklı bir durum varsa ispatlaman gerekiyor. yazdıkların direkt - aleni iftiraya giriyor...

ama ben bazı şeyleri ispatlarım bir tırol olmadığını - aklı başında biri olduğunu varsayarak yazıyorum...

sen direkt - aleni iftira attığın topraklarda şartların dahilinde çok rahatlıkla istediğin gibi bir hayat sürersin, ticaretini yaparsın, devlet millet demeden kısa yoldan para bulma hinliğiyle hareket edebilme cüretin sana artı kazanç getirir vb...

ama ben, senin gibilerin kolay pirim yaptığı, direkt - aleni iftiraların acaba doğru mu diye tereddüte düşüleceği topraklara gittiğimde orada istediğim gibi bir hayat sürebilir miyim - ticaret yapabilir miyim, meçhul!..

ben burada iki elektirik faturası ödemesem elektriğim kesilir, hapse girerim ki bir arkadaşımın bu konuda cezaevine girmişliği var. ( not: sanırım son beş - on yılda kalktı cezaevi işi.) doğuda yüzde seksen beş doksan oranında kaçak elektrik kullanırsınız ve koskoca ülke seyreder, sesini çıkaramaz. üzerine az ses çıkaran olursa polis -jandarma dinlemez saldırırsınız, sonra yine mağdur olursunuz, biz de tamam deriz.

kaçıp gittiğiniz aşiretinizin adını kullanarak kendi halinde insanları tehdit edersiniz, mahkemede şaşar geri vites yaparsınız, haklı bulunursunuz. sonra yine aynı şekilde yola devam edersiniz, kimse size sesini çıkaramaz...

vb.......................

kısaca güzel kardeşim, ana dile eğitim haricinde yazdıkların aleni - direkt iftiraya giriyor, ki ana dil konusunda da her türlü serbestlik var belli kriterler dahilinde, ki burası türkiye anlamı türk'ün ülkesi resmi dilinin türkçe olması gayet normal kabul etmeniz, kabul etmemiz gerekir...

--- spoiler ---

olayın ardından marmaris belediyesi harekete geçti. mekanda denetim yapan belediye ekipleri, işletmeyi mühürledi. belediye ekipleri tarafından yapılan açıklamada, işletmenin mühürlenme gerekçesi olarak imara aykırı imalat ve tadilatlar gösterildi.
--- spoiler ---

esnaf rüşvetini vermiş imara aykırı her türlü düzenlemesini yapmış, gerekli mafia donanımlarına sahip olmuş. sırada müşteriyi nikmek kalmış, nikemediğini dövmesin mi!

açıklamanın kendisi bile tek başına rezalet!..

maalesef küçücük çocuklara dayağın toplumda genel kabul gördüğü bir dönemin son temsilcilerinden olmuşsun gibi bir algıyla okudum yazdıklarını, hatta (bkz: yuh, ferruh abi farklı bir hikaye yazmış!...) dediğim anlar oldu okurken!...

eski dönemlerin çocukları okulda öğretmenlerden, camide hocalardan, evde de genelde babasından dayak yerdi farklı dozajlarda, dövenin insafına bağlı olarak!...

senin hikayene gelince özünde çok zayıf karakterli - ezik bir babanın evladıymışsın, maalesef sende de bir maden göremeyince her yaptığın gözüne batmış diyeyim peşin bir ön yargıyla...

bu arada geçmişte insanlarımız şöyle iyiydi, böyle iyiydi diyenlerin hepsinin bugünü övenlerle aynı lacivert tonunda değerlendirdiğimi de dip not olarak yazayım!..

geçmiş olsun, başın sağolsun kardeş!...

kabe'ye ulaşımı at veya deveyle sağladığını, iletişimi duman veya posta güvercini ile gerçekleştirdiğini düşündüğüm,ki bunlarda da bilim var, şahıs beyanıdır.

tövbestafurallah, peygamber efendimiz bunlara görse duysa cevap vermez, buraya yazmak istemiyorum sonuna ünlem işareti koyacağımız kısa cümleleri kurardı sanırım veya göz yaşı dökerdi ne oluyor yahu diye...

o zamanın şartları değerlendirildiğinde hiç bir gerici hamlesi açıklaması olmamış, bana benzeyin diye bir hadisi olduğunu da duymamıştım.

höst!.. sen kim oluyorsun!..