yomohoo yomosoo

mangal yürekli rişar (501)

Mayıs 2019 - 535 Entry - 14 Follower - 8 Following
Last Entrys:
geçmiş yıllar da dahil olmak üzere birçok kategoride envai çeşit yabancı dergi yayımlarının bulunabileceği bir site için:
link

edit: site rusça, içerikler her dilden. ruslar bu konularda gerçekten muhteşem.
reddit'de bu site oldukça popüler, sitedeki pdf'leri topluca indirmenin yolları konusunda çeşitli yöntemler de var ancak çoğusu phyton gerektiriyor. bu konuda bir önerisi olan varsa minnettar olabilirim.

az kişinin bildiği muhteşem web siteleri - 35 favorites -
uzaktan kumandalı televizyon.

uzaktan kumandası bile olmayan, 8 kanallı bir televizyonumuz vardı. aslında uzaktan kumanda bendim tabi. babam kanal değiştir diyince değiştiriyordum, ses açıyordum ses kısıyordum. o an izlenen şeye göre renk ayarı bile yapıyordum. bir akşam kucağında 37 ekran bir televizyonla gelmişti, ilk baktığım şey uzaktan kumandasıydı. o kumanda benim köleliğimin bitişini ilan ediyordu adeta, mutluluktan neredeyse sarılıp uyuyacaktım o gece ama salonun başköşesine konuldu o kumanda.

çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler - 0 favorites -
günümüzde envai çeşit kaliteli boya olduğu için gerek duyulmasa da, eskiden badanacıların boyaları süzmek için kullandığı nesnedir aynı zamanda. belki de bu yüzden sadece cesurların işidir badana.

edit: imla

ince siyah külotlu çorap - 12 favorites -

en karizmatik araç yedek parça isimleri - 38 favorites -
koltuğa da ayı gibi oturur. örn. sarı mersedes filmindeki solmaz.

link

arabanın kapısını hayvan gibi kapatan kız - 1 favorites -
birçok güne şu potpurisi* ile başladığım muhteşem müzik grubu: link

80’lerin tek kasetle dünyayı fetheden efsanesi, alman ikili thomas anders ve dieter bohlen'den oluşan europop grubunun, 2003'teki kalıcı ayrılıklarının perde arkasında mahkeme salonlarına kadar dökülen bir çekişme yatmakta.

önce biraz neler yaptıklarından bahsedelim;
daha o zamanlar berlin duvarı henüz ayakta iken; 1983 yılının başlarında duvarın batı tarafında kurulmuş, 1985’te you're my heart you're my soul ile patlayıp, şarkıyı 35 ülkenin top 10 listesine sokmayı başarmışlardır. bir yanda şarkı söyleyen jön thomas, diğer yanda synthesizer başında dieter, bir anda tüm dünyayı kasıp kavurmaya başlamış. ardından “you can win if you want”, “cheri cheri lady”, “brother louie”, “atlantis is calling” gibi şarkılarla 80’lerin disko ruhunu bayrak gibi dalgalandırdılar. ne kadar altın, platin plak varsa hepsini topladılar.

1987’de işler bozuldu, grup dağıldı. dieter “blue system” ismindeki kendi grubunu kurdu, anders ise “ben de modern talking’im, saksı değilim” diyerek solo turlara çıktı. 90’lar boyunca herkes kendi yoluna gitti, ta ki 1998’e kadar.

1998 yılında yeniden birleştiler, "you’re my heart, you’re my soul ‘98" diye yeni bir versiyon yaptılar, içine rap eklediler. aslında albümdeki çoğu şarkı, eski hitlerin yeni versiyonlarıydı. “back for good” albümü almanya’da 5 hafta bir numara kaldı, 15 ülkede zirve yaptı. eurodance sound’unu yakaladılar, 3 milyon kopya sattılar, “best selling german band” ödülünü de kaptılar.

ardından alone, year of the dragon, america, victory ve universe gibi hitler geldi. 2003’te ise tekrar ayrıldılar. dieter bohlen’in otobiyografisinde thomas anders’i gömmesi, bu ayrılığın başlıca sebebi olmuştur.

şimdi bu ayrılık sürecini biraz detaylandıralım;
modern talking’in yarısı olan dieter bohlen, grubun ikinci dağılmasından kısa bir süre sonra, 2003 yılında yayımladığı “hinter den kulissen” (perdenin ardındakiler) adlı otobiyografisinde thomas anders’a yönelik oldukça sert ifadeler kullandı. kitap, hem basında hem de müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı çünkü bohlen yalnızca müzikal bir geçmişi anlatmıyor, aynı zamanda yıllardır bastırdığı kişisel rahatsızlıklarını açık bir dille paylaşıyordu.

bohlen’e göre modern talking’in başarısının ardındaki yaratıcı güç bütünüyle kendisiydi. anders, onun anlatımında neredeyse sadece sesiyle var olan, ilgisiz ve profesyonellikten uzak bir figür olarak resmediliyordu. stüdyoda uzun saatler boyunca tek başına çalıştığını, thomas anders’ın ise yalnızca “gelip vokalini okuyup gittiğini” yazdı. vokal performanslarını da “soğuk, ruhsuz ve isteksiz” olarak nitelendirdi. bu açıklamalara göre, modern talking’in başarısı bir “yarı otomatik sistem” gibiydi: bohlen müziği yazıyor ve üretiyor, anders ise sadece mikrofonun başına geçip söylüyordu.

bohlen bununla da kalmadı. anders’ı “açgözlü, tembel ve vicdansız” olarak tanımladı; iş ilişkilerinde dürüst davranmadığını, hatta turne ve konaklama masraflarını abartarak şirkete fazladan yük çıkardığını iddia etti. bu ifadelerde “küçük hırsızlıklar” ima eden ifadeler vardı ve doğal olarak kamuoyunda “bohlen, anders’ı haksız kazançla suçladı” şeklinde yankılandı. ayrıca anders’ın sahne tavrını “yapay” ve “kibirli” bulduğunu; onun sahici bir sanatçı değil, dış görünüşe fazla önem veren bir pop figürü olduğunu yazdı. hatta bazı yerlerde anders’ın fiziksel görünümüyle (örneğin “çift çene”, “göbek” gibi ifadelerle) alay etti; bu da eleştirileri kişisel boyuta taşıdı.

kitabın yayımlanmasının ardından thomas anders sert tepki gösterdi. bohlen’in kendisine yönelttiği iddiaların bir kısmını “tamamen uydurma” olarak nitelendirdi ve “lügengeschichten” (yalan hikayeler) ifadesini kullandı. özellikle para ve masraf konularındaki suçlamaların iftira niteliğinde olduğunu söyledi. bunun üzerine berlin eyalet mahkemesine başvurdu ve kitabın bazı bölümlerinin kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle yayından kaldırılmasını talep etti. mahkeme, anders’ı kısmen haklı buldu ve bohlen’in kitabındaki bazı bölümlerin sansürlenmesine, sesli kitap versiyonunun da değiştirilmesine karar verdi.

anders, bu süreçte yalnızca hukuki değil, söylemsel bir savunma da yaptı. bohlen’in kendisini müzikal olarak küçümsemesine karşı “ben o şarkıların sesiyim” diyerek yanıt verdi. modern talking’in başarısının yalnızca bestelerden değil, o besteleri taşıyan vokal yorumdan geldiğini, bohlen’in bunu küçümseyerek haksızlık ettiğini savundu. aynı zamanda, “stüdyoda ilgisizdi” iddialarını reddederek, kayıt süreçlerinde her zaman profesyonel davrandığını ve müzikal katkısını ortaya koyduğunu belirtti.

bu gerginliğin ardından anders, kendi otobiyografisini yazdı: “100 prozent anders” (“yüzde yüz anders”). bu kitapta modern talking yıllarını anlatırken bohlen’in suçlamalarına doğrudan cevap vermekten kaçınmadı, ama üslubunu daha yumuşak tuttu. “bu bir hesaplaşma kitabı değil” diyerek kişisel polemik yaratmak istemediğini vurguladı. yine de satır aralarında bohlen’in “dünyayı tek merkezden yönetme” eğiliminden, her şeyi kontrol etme isteğinden ve grup içindeki otoriter tavrından yakındı.

sonuçta, modern talking’in iki kurucusu arasındaki gerilim 2000’lerin ortasında hem müzik basınında hem de mahkeme salonlarında uzun süre konuşuldu. bohlen, anders’ı profesyonel olmayan, açgözlü ve suni biri olarak tanımlarken; anders bu tabloyu “yaratıcılık ve emeğin paylaşımına tahammül edemeyen bir ego”nun dışavurumu olarak değerlendirdi. ikisi de kendi bakış açısından haklı görünüyordu, ama kamuoyu nezdinde bu tartışma modern talking’in efsanesine hem nostaljik bir hüzün hem de kalıcı bir gölge bıraktı.

modern talking - 2 favorites -
bir bölümde mahsun'un elinde tuttuğu 2 lirayı sürekli kullanmaya çalışmasına karşılık verdiği "aynı 2 liradan bahsediyoruz galiba, ben ortada bir 4 lira göremedim" cevabı aşırı iyi olan karakter.

sözkonusu sahnedeki bu replik zaten çok iyi de, rolün hakkını veren oyuncu da son derece doğal ve akıcı oynamış.*.

link

mahsun j'deki hırsız - 0 favorites -
yıldırım nikahı ile evlenilmesi gereken kızdır.

denize giderken yiyecek hazırlayan varoş kız - 3 favorites -
(bkz: brisbane)
(bkz: moskova)

ilk görüşte aşık olunan şehirler - 0 favorites -
her duyduğumda aklıma adnan oktar gelmese güzel şarkı aslında. link

anadolu ekspres iki adet cover yapmış;

cover 1
cover 2

ikisi de güzel ama 2.si daha güzel.

fendiye - 1 favorites -
3 ekim 1976 doğumlu, meksikalı aktris.
narcos isimli dizinin 3 bölümünde yer almıştır. medellin karteli tarafından kaçırıldıktan sonra başarısız bir kurtarma girişimi sonucu öldürülen gazeteci diana turbay'ı canlandırmıştır.

gabriela de la garza - 1 favorites -