türkçe konuşmayı bilsinler yeterli.
bir galatasaray'lı olarak arda turan'ı tebrik ederim.ama bu beşiktaş, felaket kötü oynuyor.bu futbolla bırak avrupayı, tr liginde bile çok sıkıntı yaşar.
fenevli kardeşlerim,
her sene bu motivasyonla başlayıp, sonra yapıydı sapıydı derken, buğday başak zamanı insta'da üzülen fenerli çocukların gözyaşlarına şahit oluyoruz.onun için biraz itidalli olun.biraz bekleyin.biliyoruz yıllardır üzüldünüz, yıprandınız ve yıkıldınız.iyi tarafından da bakın olaya.psikolojiniz o kadar bozuldu ki, daha bozulacak bir tarafı da kalmadı.daha bu saatten sonra zaten sizleri kimse üzemez, yıkamaz.hasbel kader şampiyon olsanız, resmi gazetenin son sayısını elinize almadan sevinmezsiniz bile.
sözün kısası, psikolojiyi freud yazar, fenerbahçe'de siker atar.
not: kara mamba spor.
çok lazım amk.sadece tanıdığım bir kamu işçisi emeklisinin şu an 65.000 tl emekli maaşı aldığını not olarak düşmek istedim.ayrıca kamu işçisi çalışanlarının ikramiyelerinden de kimse bahsetmiyor.önce at kapağı devlete, sonra yan gel yat devri bitmeli bu ülkede.birde gelmiş ajitasyon yapıyorlar.
metalin babası, black sabbath'ı bizlere armağan eden, elimize ilk gitarı aldığımızda efsanevi şarkısı “paranoid” ile gaza geldiğimiz, mr.crowley ile bizlere melankolinin dibini sıyırtan büyük üstad; ruhun şad olsun.umarım ronnie james dio ile birlikte bizlere yukarıdan gülümsüyorsunuzdur.
ülkenin kadınları da, süper donanımlı zaten…
alışveriş bağımlısı, pasta, börek ve çörek eşliğinde gün aktiviteleri, akşamları ise 3.kalite seviyesiz diziler eşliğinde hayatlarına yaptıkları “0” (sıfır) katkı ile düştükleri acınası durum.
ulan memlekette bu kadar yaşanılan şeye rağmen maç seyredecek motivasyonu nerden buluyorsunuz şaşırıyorum doğrusu.
ya herkes bu ekonomi politikası ile bir yere varılır mı diye ahkam kesmiş.diyenlerin çoğu da esnaf veya ticaret ile uğraşan kesim anlaşılan.
tamam düşürelim faizleri.bu güzel güzel gazel anlatan tayfa ilk başta bu durumu suistimal etmeye başlayacak.ne yapacaklar? öz sermayelerini kullanmak yerine kredi ile borçlanıp ucuz maliyetli para ile, stokçuluk, ucuz al-fahiş fiyata sat, tüm piyasada oluşan bu talebi karşılamak adına sözde arz-talep dengesi bozuldu ayağına (ki bu bozguncular ta kendileri, dereye dökülen domatesleri hatırlayın) fiyatları öyle bir noktaya getiricekler ki, artık fiyat-mal dengesini bozucaklar.
sözün kısası, borç para ile para kazanmak bunlara çok ama çok tatlı geliyor.öz sermayelerine dokunmak ve riske etmek istemiyorlar.aslında devlet garantili kredi ile yap-işlet-devret projesi yapan, sonrada hepsini devlete kitleyen müteahhit mantığının aynısı.yiyorsa cebinden koy yap.öyle kazan.ha şimdi ağlar millet, para mı var da iş yapalım? gayet var kardeşim.sadece dürüst ve ahlaklı olmak kafi.kısaca hikaye bu.