uzatma kablosu

Mart 2013 - 366 Entry - 2 Follower - 0 Following
Last Entrys:
izlemek için avukat olmaya ihtiyaç duyulmayan klas dizi.

herkese hitap etmeyebilir ancak ince bir mizah, ince bir kurgu anlayışı var, anlayana.

suits - 1 favorites -
yakında bizim evin bütçesinde açığa yol açacak sorun.
kardeşim, biraz insaf be.

magnum'un 6 tl olması - 0 favorites -
mesainin bitmesine dakikalar kala, arabaya atlayıp evime kavuşmak.

çünkü eşimle beraber işten gelip, yemek üstüne filtre kahve-dizi keyfi paha biçilemez.

sözlükçülerin şu an ihtiyacı olan şey - 0 favorites -
şimdi aklımdan geçen çiştir kendisi.

mesai bitimine yakın kendini hatırlatmakla ünlüdür.
şayet yapmazsanız arabaya bindiğiniz anda aklınıza düşer. aklınızda ziyade başka yerlere de düşer.

tavsiye; ofisten çıkmadan çişinizi, pardon işinizi halledin.

mesai bitirme çişi - 0 favorites -
her şeyi çok bildiğini iddia eden ama hiçbir bok bilmeyen insan.

hayatımın her evresinde bu tarz insanlar tanıdım, ne yazık ki karşıma çıkmaya da devam ediyor. burada da özellikle okuyorum bazı tipleri. mutlaka her konuda fikri olan tipik türk insanı gibi, yorum yapıp boş konuşanlar beni çok güldürüyor.

çok yoruyorsunuz be kardeşim, bi' salın ortalığı.

katlanılamayan insanlar - 1 favorites -
tatil güzeldir. fazlası zarardır. çalışmak da dinlenmek de kararında olmalı. yeterince yatmadık mı ey ahali?

9 günlük tatil sonrası ilk pazartesi - 35 favorites -
en olmadık zamanlarda ortaya çıkan istektir “saç boyatmak”.
tam da düğün arefesinde, küt kestirip kızıla dönüş yapasım geliyor. hem ofistekileri hem düğündekileri şoka sokasım var. çık aklımdan be.

saç boyatmak - 0 favorites -
efsane diziydi.
şu dizi hakkında yazılmış eleştiriler beni çok güldürüyor gerçekten. kurgusu, oyuncuları, işleyişi, sahne geçişleri, hepsi efsaneydi.
final bölümünü zor zamanlar için saklıyordum ama dayanamayıp izledim. yine çok iyiydi ve sırf bütçe muhabbeti yüzünden bu diziyi bitiriyor oluşları üzücü.

filmde çok fazla cinselliğin işlenmiş oluşu, sığ düşünceli insanları yine rahatsız etmiş anlaşılan. sorsan herkesin seçimine, kararına, hayatına saygı duyar (!) ama en çok eleştiriyi de onlar yapar. bu kadar rahatsız olan tipler ibne, fahişe, orospu, bakire gibi terimleri kullanan kesim olarak kendini belli ediyor zaten.
dizide vurgulanmak istenen "ince" çizgi, bu eleştiriyi yapanlara yönelik zaten, anlamayıp taşlamaları çok normal. her dizide biraz abartı vardır illa ki ama be kardeşim kurtlar vadisi gibi bir zırvalığı izleyip polat'ın onbin kere dirilmesini beynin alıyor da, bu düzeydeki salt bir diziyi nasıl almıyor... neyse, siz anladınız.

izlerken gerçekten karakterlerden biri gibi hissediyorsunuz. size o duyguyu çok net verebiliyorlar. doğallık ve gerçeklik diziye ne kadar yansırsa sizi o kadar içine çekebilir neticede.

önyargısı olmayan ve sağlam kurgu arayan herkese tavsiyemdir.
dizisiz kaldığım bi' dönem yeniden izleyeceğim, buna değer.

sense8 - 6 favorites -
evrencan gündüz - mevsim çiçekleri

şu anda çalan şarkı - 1 favorites -
merhabaaa sözlükcan!
o kadar uzun zaman olmuş ki bir şey yazmayalı, ilginç geldi bir anda.
açıkçası buraya ayıracak kadar vaktim olmadığından uğrayamadım.

neyse.
bugün oturup hayatım son 10 senesini düşündüm. nereden nereye gelmişim, neler yaşamışım vs. inanılmaz bir zaman yolculuğu oluyor gerçekten. ve bugün oturup "keşke" demediğimi görüyorum. yani, elbette diyor insan. ulan lisede o çocuğa niye öyle dedim, niye şuna şöyle kızdım, bunu niye hayatıma aldım gibi saçma serzenişleriniz oluyor. ama derin düşündüğünüz zaman hepsinin meydana gelmesinin mutlaka bir sebebi olduğunu görüyorsunuz. bu konuda biraz kaderciyim sanırım. "her yaşadığımız şeyin bize muhakkak bir şey kattığını" düşünenlerdenim. siz de böyle olursanız, hayatınızın hiçbir anını boşa yaşamamış olursunuz, emin olun.

bugün geldiğim noktada; hiçbir şeye değişemeyeceğim bir ailem, 5,5 senedir ömrüme ömür katan bir nişanlım, bir mesleğim ve bana her zaman "can" olan dostlarım var.

bazen gereksiz hayıflanıyoruz sanki.
her şeye sahip olmak istemek, her şeyin istediğimiz gibi gitmesini dilemek gibi sınırsız isteklerimiz oluyor. fakat bu isteklerin sonu gelmeyecek. ne kadar fazlasına sahip olursan, o kadar fazlasını istersin daima.

bazen şükretmek gerekir.
bazen sahip olduklarının sana yeterli olduğuna inanmak, seni daha fazlasına sahip olmaktan alıkoymaz, sadece kıymet bilmeyi öğretir.

insanları sınıflandırmayın. kimseyle kendinizi kıyaslamayın.
bu konuda "herkesin rakibi sadece kendisidir" lafına inanıyorum.
çünkü kendinizi ancak kendinizle kıyasladığınızda bir üst basamağa çıkabilecek gücü elde edebilirsiniz.

hayatın eğlence aşamasını atlamadan yaşayabilmeli, bunu kendinize olan saygınızla devam ettirmelisiniz.
kendinize, hayatınızdaki insana, ailenize ve çevrenize duyduğunuz saygıyla ancak başarıyı elde edebilirsiniz.

başarı sadece akademik olmaz. başarı sadece maneviyatla da olmaz. bu ikisini bi' arada götürebilecek yeteneğiniz varsa ancak erdemli bir insan olabilirsiniz. yani hem topluma hem kendinize bir faydanız olur.

insan yaş aldıkça olgunlaşmıyor aslında. olgunlaştığı anda yaş alıyor. 30 yaşına gelmiş ve hiçbir şeyin farkında olmayan bir insanın olgun olduğunu söyleyemeyiz değil mi? bazen
yaşadıklarınızdan bir ders çıkardığınızda, başkalarına kendinizi ispatlamanın değil asıl kendinize benliğinizi ispatlamanın önemini keşfettiğinizde, geçmişe değil geleceğe odaklı yaşadığınızda... işte o zaman büyüyor, o zaman olgunlaşıyorsunuz.

itiraf etmeliyim ki, bugün böyle düşünmeme sebep olan en önemli faktör, hayatımı "doğru" insanla birleştiriyor olmak. bu beni gururlandırıyor. bunu ona söylemekten ziyade hissettirmeyi tercih ediyorum.

çünkü insanlar sözlerinizi unutur ama hissettirdiklerinizi asla.

iyi geceleer sözlükcan ve okurları!

ekşi itiraf - 6 favorites -