taylor'ı tanıyanlar bilir ki en duygusal ve hüzünlü şarkıyı albümde 5. şarkı olarak yayınlama geleneği vardır. bu albümde de
so long, london joe'ya ve london'a bir veda, biten 6 yıllık ilişki için bir ağıt olmuş.
london boy şarkısından sonra gelinen nokta. bu kalp kırıklığı ile artık içindeki zehri atana kadar yazdıkça yazmış. ve kendi de söylemiş,
"this writer is of the firm belief that our tears become holy in the form of ink on a page. once we have spoken our saddest story, we can be free of it."
so long, london şarkısının introsunu çok beğendim. şarkı boyunca da sesindeki acı hissediliyor.
"i stopped cpr, after all it’s no use
the spirit was gone, we would never come to
and i’m pissed off you let me give you all that youth for free
you swore that you loved me but where were the clues?
i died on the altar waiting for the proof"
şarkı
you're losing me ile de paralellikler taşıyor. bir diğer detay, lover albümünün son şarkısı
daylight'da taylor " i once believed love would be black and white but it's golden" diyordu. bu albümde ise her şey black and white...
albümün tamamını dinleyince uzun tek bir şarkının 31 parçaya bölünmesi gibi hissettiriyor. hit yok vs deniyor yine ama bu kadının 1989 döneminde hit yapmak gibi bir derdi vardı ve yaptı da. şimdi böyle bir amacı yok zaten belli ki. bu albüm daha ziyade bir yas tutma ve bundan yazarak iyileşme hali barındırıyor. kadının yok radio friendly olsun hit olsun vs gibi dertleri yok.