(bkz: ileri demokrasi)

p.s. olur da birileri tayyip "ileri demokrasi"sini göklere çıkardığımızı filan sanır, ben yine de ne olur ne olmaz ekleyeyim. buradaki "ileri"nin gerçek anlamda ileri kelimesi ile herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır, aksine akp'nin ortaya koyduğu "ileri demokrasi" saçmalığı yüzünden nice insanlar haksız yere tutuklanmıştır, göz altına alınmıştır ve dahası hayatını kaybetmiştir. dolayısıyla, siz siz olun her gördüğünüz "ileri"yi hemen benimsemeyin...

ibretlik durumdur. din filan bahane, bu tam anlamıyla bir insana karşı yapılan saygısızlıktır. bunun daha ileri bir versiyonu ise, kadın eli sıkmayanların önünde (bkz: el pençe divan) duran "ilerici" geçinenlerin, gerçekten bu memleket için çalışanların önünü kesmekten hiç çekinmemeleridir. bunlar ki, en büyük cezaları haketmektedirler, ki zaten arkalarından edilen ahlar yeter de artar bile.

'internetime dokunma'

sonuna kadar katıldığım durumdur. biraz önce bir hemcinsimden "dünya senin etrafında dönsün istiyorsun" diye bir mesaj aldım, ki bu insan benim sorunlarını dinlemek için tez çalışmama vermem gereken saatleri kendisine verdiğim bir insan. bu kadar nankörlük de bir yere kadar. kendi sorunlarımı konuşmaktan hoşlanmayıp, hep karşımdakinin sorunlarını dinlemeyi, karşımdakine bu anlamda destek için saatlerimi, günlerimi veren bir insan olarak bunu hiç haketmediğimi biliyorum. ama şunu da biliyorum ki, hatun milleti, yani hemcinslerim (istisnalar kaideyi bozmaz) maalesef çok kıskançlar ve kesinlikle çekememezlik içindeler. bu tür tavırlar sergileyen hemcimslerime acıyorum doğrusu, zira onlar hiçbir zaman gerçek anlamda mutlu olamayacaklar ve her zaman başkalarının mutsuzluklarıyla "mutlu" olacaklar. yazık ki çok yazık...

finale kalan tek adayın gülen olacağı yarışmadır.

(bkz: son gülen iyi güler)

yıllar öncesinde odtü'deyken kampüste kaldığım ilk sabah yaşadığımdır. nasıl bir huzurdu anlatamam... geçici olarak yerleştirildiğimiz 6. yurdun giriş katındaki odanın penceresine dokunan ağaç dallarına konan kuşların sesleriyle uyanmak bir başkaydı benim için. her şeyden öte, yeni bir dünyaya hoşgeldin der gibiydi o kuşlar...

(bkz: hizmet hizmet olalı böyle hizmet etmedi)

bir akademisyen adayı olarak etrafımda yakınen şahit olduğum ve her daim şikayetçi olduğum davranış şeklidir. özellikle "dünyayı ben yarattım" havaları içinde olmaları ve her zaman kendinin diğerinden, özellikle de diğer akademisyenlerden, daha bilgili, daha üstün olduğunu kanıtlama çabası içinde olmaları insanı çileden çıkartır. abd'deki akademisyenleri de gördüm, ancak onlarda böyle bir kibire rastlamadım doğrusu. adamlar gayet sade bir şekilde çalışmalarına odaklanmışlar, ama bizimkiler öyle mi...hiç biri kıçından kıl aldırmaz, kendi doğrusu en doğrudur, kendi bilgisi en bilgidir. gerçekten gülünecek haldeler. kendilerine dışarıdan baksalar onlar da eminim farkedeceklerdir durumlarını, ama o fildişi kulelerinden bir türlü çıkmadıkları için (bkz: körler sağırlar birbirini ağırlar) durumlarından kurtulamıyorlar maalesef. bir akademisyen için en önemli olan şeyin, kendini geliştirmek ve daima geliştirmek olduğunu unutan bu akademisyen-ciklerden bir gün kurtulmak dileğiyle...

(bkz: benden uzak allah'a yakın)

(bkz: #39073498)

"şayet çocuğu akıllı ve dürüst bir insan olursa, gelecekte annesinin bu konuşmasını izlediğinde kesinlikle bu soyadını taşıdığına bin pişman olacaktır. dahası annesinden de nefret edecektir" dedirten demagoji yüklü açıklamadır.