adami kenardan kenardan, sakin sakin izliyor, bir yere gitmesin diye duva ediyordum :( allah'li transferlere geldi. mezarindaki otu sikeyim rus&portekiz mafyasi.
adamlar ayan beyan para akliyor. garibimin de demecine bak;
"i wasn't expecting this. i had no reasons to leave, but my agent called me and told that fc porto and zenit have reached a deal"

psg alaydi bari:(

(bkz: #30025821)

onceki ya da internetteki diger orneklere bakılırsa pek fazla alisveris yapılmaması gereken bir opel yetkili bayii ve servisi. gerçi is sadece opal'da da bitmiyor, opel alirken de bir durup dusunmek lazimmis.

kendileri ile bir suredir yasadigimiz sıkıntı ile ilgili akışı anlatan bir sikayet dilekcesi de biz hazirladik; burada da paylasmak isterim;

sayin ilgili,
22 agustos 2012 tarihinde başlayan ve hala, ankara opel yetkili satıcısı ve servisi opal tarafından çözülemeyen problemimizin detaylarını ve çözümsüzlüğü noktasında gösterilen direncin tarafımızda yarattığı üzüntüyü tarafınızla paylaşmak isteriz;
opal’dan satın alınmış olan 06 ** 7827 plakalı aracımızı, 17 ağustos 2012 cuma günü, ankara, çankaya, ****** sokak no:6’da, herhangi bir arızası ya da hasarı bulunmadığı bir halde, park ettik ve ardından bayram tatiline çıktık. bayram dönüşü (22 ağustos 2012 çarşamba) park ettiği yerde sol ön lastiğinden ve jantından hasarlı olarak bulduk. yetkili servisi arayarak, gerekli yönlendirmeleri aldık ve aracımız opal’ın yönlendirdiği çekici ile servise çektirdik. standart prosedür ile araç kasko eksperi tarafından görüldü ve tamiratı için talimat verildi. kasko firması, aracın serviste kalmasından ötürü tarafımıza ikame araç verebileceğini belirtti ve biz de ikame aracı almak için irtibat kurduğumuzda kredi kartımıza 500 tl bloke konacağını öğrendik. ardından, servise aracın onarımının kaç günde biteceğini öğrenmek için tekrar dönüş yaptık ve 1 (bir) gün cevabı alınca, hem kredi kartımıza 500 tl bloke konulmasını istemediğimizden hem de söz konusu 1 (bir) günlük süreyi tölare edebileceğimizden ikame aracı kiralamaktan vazgeçtik.

fakat bu tarihten sonra opel gibi bir firmanın değil bir bakkalın bile temsilciliğini yapmaktan aciz çalışanları barındıran, her departmanı ile ayrı ayrı müşteri memnuniyeti yerine müşteri memnuniyetsizliği konusunda uzmanlaşmış opal’ın gerçek yüzüyle tanıştık. kendileri her aradığımızda, aracın; ‘bir gün içinde yapılacağı’ ‘yarın mutlaka hazır olacağı’ ‘yarım saatlik işinin olduğu’ gibi bilgiler vermeye devam ettiler. (ki gerçekten aracın yarım saatlik işi var; sadece lastik ve jant değişecek. bu sebeple kasko firmasi da haklı olarak yarım saatte yapımı tamamlanacak bir araç için ikame araç vermeyi reddediyor) 29 ağustos 2012 tarihi itibari ile ise artık acizliğin sadece opal ile sınırlı kalmadığı, dünya’nın en büyük! araç üreticilerinden olan opel’in de oldukça yetersiz bir firma olduğunu deneyimlemeye başladık. buradan opal’ın bu olumsuz tutumunun, bağlı bulunduğu opel’in tutumunun bir uzantısı olduğu sonucunu çıkarmak artık bizim için çok zor olmadı. zaten, eğer öyle olmasaydı, 2012 model bir aracın (opel astra) alüminyum jantının türkiye’nin hiçbir yerinde bulunamadığı ve yurtdışından getirilmesi için 15 gün daha beklememiz gerektiği bilgisini verirken biraz utanırlar ve bir çözüm üretmeye çalışırlardı. çünkü bir ticari kurum, diğer bir ticari kurumun itibarını, kendi itibarı için de düşünmek zorundadır.

çünkü, bu tip olumsuzluklar, bizim de bundan sonraki süreçte yapacağımız şekilde; tüm kamuoyuna her çeşit yazılı veya sözlü iletim organı ile duyurulabilir ve üzerinde 17 inç jant ile sattıkları arabaya 15 inç jant ve lastik bulunan stepne koyarak ayıplı mal sunan opel (veya opal) gibi bir firma, yargıtay 13. hukuk dairesi’nin şubat 2012’de ayında onadığı kararda, selcan çelik öğretmende kaybettiği gibi hem tazminat hem itibar hem de -ihtimaller dahilinde- yetkili bayiliğini kaybedebilir.

*** *********** ltd. sti. olarak biz, artık çözüm için gereğinden fazla sabır gösterdiğimizi düşünüyor ve hakkımızı hukuki yollarla arayacağımızı ve uğradığımız maddi ve manevi zararların tazminini talep edeceğimizi belirtmek istiyoruz. ayrıca tüm yazılı, sözlü ve sosyal medyada da konunun mümkün olan en fazla şekilde duyulması için elimizden geleni yapacağımızı saygı ile duyuruyoruz.

yine omrumu siken diyaloglara saldi, monologlara terketti;

- ramos! gecen istabul'a geldigimde dikkatimi cek...
- ben evleniyorum.

senin cismindeki azotu sikeyim ben ramos, kuheylanina sokim.
kimlik bunalimina surukledin beni. daha once amlara koymalar ustu oldugunu deklare etmistim, ondan sonra arttirmis ve üstlere koymalar ami oldugunu eklemistim; su an artik diyecek bisey bulamiyorum ve bir siirle veda ediyorum;

bilen bilir,
ramos her agustos evlenir :(

garanti bankasi ile aramizdaki tatsizligin adi.

tarafima, son 2 ayda, biri gecen yilin 2. taksidi, digeri bu yilin ilk taksidi olmak uzere yillik hesap isletim ucreti yansitildi. durum ile ilgili bankanin internet sitesi uzerinden, iptal edilmesini ve geri iade etmelerini istedigimi ifade ettigim bir yazi yazdim.

dun hesabimin bagli oldugu subeden arayarak, herhangi bir subeye giderek, talebimi imzali dilekce ile yinelemem ve banka kullanici sozlesmesi imzalamam gerektigini, iadenin ancak bu sekilde yapabilabilecegini soylediler.

soz konusu banka hesabimi; eski isyerim, maas hesabi olarak kullandigi icin actirmisti. hatirladigim kadari ile herhangi bi kisisel basvuru yapip imza atmamistim. isyeri, sube ile kendi arasinda halletmisti.

su an geldigimiz noktada, benim banka kullanici sozlesmesi imzalamam gercekten gerekli mi? bu sozlesmeyi imzalarsam, yillik isletim ucretini iade alabilecek miyim? tahminim, imzalattiklari sozlesme ile, son yansitilan 2 taksidi iade edip, bundan sonra itiraz etme hakkimi ortadan kaldirmis olacaklar.

konu ile ilgili bilgi sahibi arkadaslar yardimci olabilirlerse sevinirim.

---------------âdettendir spoiler'i----------

once nihat'tan baslayayim; yemedik sayin senarist. geciniz o isleri. acik ara siritti bu manevraniz.

ikinci olarak; ya arkadas durmadan yazip duruyorsunuz burada da adamlarin senaryosunun da amina koydunuz. adam, 'ben demistim' diyebilmek icin, herkesi en az birer kere katil, maktul, polis, savci, hakli haksiz, ana baci kardes, muhtar, berber, sol kol sag kol, bahcivan imam yapmis, her yerinden en az bi kere evirip cevirmis, tabi adamlar nihat'i katil yapacak. dua edelim aziz baskomser'in cakal torunu cikmadi cicek'in katili. bi evinizde, barkinizda hobi olarak tartisin artik lutfen bu isleri. ya da buradan bi oneride bulunalim, senaryo tahmin yarismasi duzenlesin ekip, onlara gonderin, hepimizin gotu goge ersin. ya da bosverin ya; siz simdi telif melif olayina da bi suru mevzu cikarirsiniz.

son olarak allah'in adini verdim, yukarida bir arkadas daha belirtmis; -hepsini okuyamadim belki daha fazla kisi belirtmistir- "sadece beş dakika daha yaşamak istedim, tüm öldürülen kadınlar gibi' ne lan. hakikaten bu cumlenin ici o kadar dolu mu yoksa o muthis sahne mi cumleyi oyle yediriyor bi salim kafayla dusunun rica ederim. 'nasil ovsem acaba?' derken aklinizi kaybediyorsunuz bazen. idraklere gel!

ayrica,
bahri gercekte atmis!
ibrahim akin'in ati. sike ve tesvike konu olan at
ne memduh'a ne behzat'in annesine ait olan at.

bi de general diye bi at vardi ya, general'in ati mi acabasi?. neyse.

---------------âdettendir spoiler'i----------

bir cok yurtdisi egitim firmasinin ve acentasinin dogurdugu sikintilar zaten malumumuz, bu baslikta da bir cogu genel hatlari ile belirtilmis zaten.

bu firma ozelindeki, asagida yer alan iki ciddi probleme dair yazilmis sikayetler de tercih etmeden once herkes tarafindan goz onunde bulundurulmali;

1. sikayete konu olan durum

veya bu alternatif link

2. sikayete konu olan durum

veya bu alternatif link

buradaki isleyisi iyi kotu biri olarak, ben de belirteyim; kayit olsun, yazisma olsun, vizesi olsun o seviyede birinin araci ya da acenta ihtiyaci duymaksizin yapabilecegi kolaylikta isler hakikaten. lutfen artik bunlari kendimiz yapabilelim.

please google it!

bilge adam ile yaptigim gorusmede kendilerinin calisma saatleri hakkinda bilgi verirken dunyanin en normal seyini soyluyormus gibi;

haftada 6 gun calisiyoruz, haftasonu da dahil olmak uzere gunde 10 saatlik periyotlarla calismaniz soz konusu demesiyle donustugum adam seklidir.

- nerdesin?
ramos, 22 mayis 2012, 17:30 sulari, celiktepe.

hayatimda hedefe kilitlenmis, netlik hususunda bu derece muasir medeniyetler seviyesine ulasmis baska adam gormedim arkadas.

cok kesin not: gay degiliz! -ama masum da degiliz-

su an canli olarak renk degistirme biciminde oldugu cesitli tv yayinlarindan izlenebilir. gonul isterdi ki sadece kirmizi olsun ama, bukalemunla yarisir duzeyde oldu. :(