fiyat skalasına göre sıralayacak olursak en ucuz kategoride;

dimple golden selection
yumuşak içimi, baskın meşe fıçısı tadıyla fiyatına göre oldukça iyi bir viski.
fiyat:699

jameson triple distilled
kokteyller için tercih ediyorum genelde ama sek içimi de güzel, rahatsız etmiyor.
fiyat:659

bir üst fiyat kategorisinde;

gentleman jack
yumuşak içimli güzel aromalara sahip bence parasının hakkını veriyor.
fiyat:800

johnnie walker black label
johnnie walker'ın iyi viski kategorisindeki en ucuz viskisi.
fiyat:750

fiyatta bir üst kategoriye çıktığımız zaman;

monkey shoulder
güzel bir blend. sık sık tercih ettiğim bir viski. her sene mutlaka bir şişe içerim.
fiyat:1100

glenlivet 12
single maltlara giriş viskisi benim gözümde. çok iyi bir single malt diyemem. hatta aynı fiyat olsa monkey shoulder'ı tercih edebilirim ama yine de iyi viskidir.
fiyat:1200

woodford reserve
gdo'lu amerikan mısırlarından üretilen amerikan bourbon viskisi. normalde bourbon tüketmiyorum. ama bu viskiyi sevmiştim. tercih edilebilir.
fiyat:1200

fiyat kategorisini bir kademe daha arttırırsak;

aberlour 12
içtiğim en iyi viskilerden biri. yumuşak içimi, ağızda dolu dolu ve yoğun bıraktığı hissiyat, aromalı tadı. gerçekten çok iyi bir speyside viskisi. fiyat olarak üstüne çok koydu. en çok zam yapan firmalardan. o yüzden daha nadir içeceğim artık malesef.
fiyat:1550

caol ila 12
islay adası single maltlarından güzel bir viski ama benzer fiyatlarda elim yine de aberlour'a gider.
fiyat:1600

lagavulin 8
islay adası single maltı. ağır bir viski. sert içimli, baskın is tadı ve oldukça karakteristik aromalara sahip. seven çok sever. sevmeyen uzak durur. sevmeyen islay viskilerinden de uzak dursun bence. çünkü bu viski islay adası viskisinin tanımı gibi bişey.
fiyat: 1550

bir kategori daha atlıyoruz;

laphroaig 10
iyi bir islay adası single maltı daha. caol ila'dan fiyat olarak çok yukarıda ama o kadar da fark yok bence.
fiyat:2000

kamiki
içtiğim en iyi japon viskisi sanırım. 70lik olsa daha çok alırım ama 50lik namussuz.
fiyat:2100

özel küfür kategorisi;

talisker 8
en çok zam yapan firma olabilir. hayatta alınmayacak bir fiyata çıktı bu sene. geçen sene çok tükettim. çok da severdim ama artık alınmaz.
fiyat:2250

içtiğim viskilerden sevdiklerim bunlar. daha üstlerini içmediğim için ekleyemiyorum. içtikçe editlerim ama.

edit: 2023 yılı aralık ayı yaklaşık fiyatları eklendi.

sağlık için olması gerekendir. ayçiçek yağı aşırı işlenmiş tohum yağlarından bir tanesidir. yüksek sıcaklık ve basınç altında üretilir. yüksek sıcaklık ise yağdaki hücrelerinizi öldüren, yaşlandıran serbest radikalleri açığa çıkartır ve yağı kanserojen yapar. duyduğunuz soğuk sıkım terimi bu yüzden önemlidir. o yüzden 40 derecenin altında işlenen zeytinyağı, avakado yağı, hindistan cevizi yağı gibi yağları tercih edin. tohum yağlarından uzak durun.

the whale

--- spoiler ---

i need to know that i have done one thing right with my life.

youtube

--- spoiler ---

fiyatını haketmeyen viskidir. içilemeyecek kadar kötü değil ama j&b'den hallice. ne bir tat, ne fıçı kokusu. hiçbir şey yok. azot basıp krom tankta mı beklettiniz ne yaptınız? benzer fiyatlardaki jack daniel's, black label ve hatta jameson bile bundan iyidir. bana kalsa monkey shoulder'a çıkılamıyorsa fiyatına göre en iyisi dimple golden selection.

toyota büyük indirimler yaptı. ama zaten yüksek kalmıştı. düşürmeleri gerekiyordu.

skoda liste fiyatlarını değiştirmedi ama iyi kampanya açtı. skoda bence avantajlı konuma geldi şu an.

peugeot ufak bir zam yaptı ve fiyatları yüksek kaldı. yeni kasa araçların fiyatları çok yüksek.

citroen, ford, opel ve volkswagen için değişim göremedim liste fiyatında.

hyundai, renault ve suzuki bekleniyor.

edit: suzuki'nin kampanyalı fiyatlarında geçen aya göre çok küçük zamlar var. sabit tutmuş denilebilir.

mg de küçük bir indirim yapmış. o da sabit tutmuş denilebilir.

genel olarak indirimi geçtim sabit tutulması bile aslında bir indirim geçen aydan bu yana liranın değer kaybı düşünüldüğünde.

yalan değildir. geçen sene 40 ton topladığım yerden bu sene 3 ton topladım. onun çoğunluğu da çiçek mevsimindeki rüzgarlardan ve dolulardan etkilenmeyen az sayıdaki ağaçtan. geriye kalan onca ağaç bomboş. genel olarak gördüğüm kadarıyla da trilye ve domat cinsi zeytinlerde durum çok kötü. edremit cinsi zeytinler fena değil. erken olgunlaşan zeytinler biraz daha şanslı. bölgesine göre değişkenlik gösterir tabi. kuraklık geçen sene avrupayı, bu sene de hem avrupayı hem bizi vurdu. zeytinyağı fiyatlarının da global fiyat indexi var zaten. fiyatları biz belirlenmiyoruz ama ispanyada toptan fiyatı 9 euro/litre ise biz burada 3-4 euro'ya satamayız.

fenerbahçe'nin rahat kazanacağı maç.

ayrıca galatasaray-fenerbahçe rekabeti en çok hangi takım ülke puanına katkı sağlayacak yarışında güzel.

2011 yılında ilk akıllı telefonum olan htc one m7 incelemeleriyle tanıdığım teknoloji kanalı. o zamanlar bişeyler almadan önce izlerdim böyle şeyler ama artık izlemiyorum. son bir kaç yıldır haftalık gündemi dinlerim sadece. muratın kişisel kanalını da takip ederim.

bana göre;
murat bir olayı olmayan dümdüz bir adam. teknik taraftan anlıyor olması onu sadece ara eleman yapar, ekran yüzü değil. mesut veya erdi gibi çok da bir takipçi kitlesi olduğunu sanmıyorum. mesut yine uçlarda konuşarak, insanları triggerlayarak, click bait başlıklarla falan takipçi çekiyor. çakal işlere kafası basıyor ama muratın bunları yapacak karakterde olduğunu sanmıyorum. kendisi düzgün bir insan ama şovmen değil. sonuçta insanlar örneğin bir tv programını o programın moderatörü için değil konuğu için izliyorlar. eğer moderatörün mizah vs gibi bir olayı yoksa tabi. muratta da bence bunlar yok. kendi yağında kavrulur gider ama çok da büyüyeceğini sanmıyorum.

levent ise kanalın lokomotifi. tam bir şovmen. bana kalırsa mizahı komik, farkındalığı yüksek ve dobra bir insan ama tutucu tarafı da var biraz. yaşlı değil bence ama yaşlılar hani teknolojiye adapte olmakta zorlanırlar ya. son zamanlarda levent de onu yaşıyor bence. günümüze adapte olamıyor. blokzinciri ve yapay zeka gibi teknolojileri bence algılamakta zorlanıyor. olsun önemli değil algılaması da gerekmiyor. bildiği konularda içerik üretse yeter. kendi kanalını kuran murat konusunda ise sonuna kadar haklı. murat'ın yaptığı ayıptır ve saygısızlıktır. şöyle düşünün bir kağıt firmasında satış personelisiniz. sonra siz bir yandan orada çalışırken bir yandan da kendi şirketinizi kurup çalıştığınız şirketteki müşterilerinize kendi şirketinizden kağıt almasına yönlendiriyorsunuz. aynı olay. gerçek olsa dava sebebidir bu. neyse olan da oldu artık. ikisine de başarılar diliyorum. ben duygusal olarak uzun süre önce koptuğum için çok etkilenmedim ama takip etmeye devam tabi ki.

ilk duyduğumda hayatta gitmem demiştim. oyuncak sattırmak için yine inekleri sağacaklar diye düşünüyordum. sonra dediler ki hayır, eleştiri filmi olacak bu. derin bir felsefesi olacak. ilgimi çekti. gittim ve en başta haklıymışım. olay oyuncak satmakmış.

şaka bir yana film fena değildi. beklentimin altında kaldı ama kötü de değildi. güzel espriler vardı ama çok cringe yerler de vardı. (bkz: flat feet)

sinemada izlemeye gerek yok bence. eğlenceli bir akşam geçirmek için ev ortamında izlemek daha keyifli olur. öyle bir film.

film bittikten sonra bir süre kendime gelemedim. salonda oturup kaldım öyle. nükleer konusunda hassasım zaten. çarpıcı sahneleriyle birlikte de film benim aklımı aldı. fazla bir eleştirim yok. mükemmel bir film olmuş. müzikler sadece bu filmi bir üst seviyeye taşıyabilirdi. hans zimmer falan hüngür hüngür ağlatırdı bu filmde. müzik eksikliği bazı sahnelerin de etkisini azaltmış bence. o konuda pek beğenmedim. ımax salonda izledim tavsiye ederim. bence imax'de izlenmeli kesinlikle. övmeye başlarsam bu entry çok uzar. o yüzden müzikler hariç herşeyi övdüğümü söyleyebilirim. şimdi aklıma geldi. bir şey daha hariç:

--- spoiler ---

nolan bence oppenheimer'la çok içselleştirmiş kendisini gibi hissettim filmi izlerken. filme gitmeden önce bir takım ön araştırmalar yapmıştım. hazırlıklı gittim yani. oppenheimer atom bombasından bağımsız olarak da pek iyi bir insan değil araştırmalarımın sonucunda edindiğim izlenimlere göre. elma olayında yakalanıyor aslında ve çok zengin olan ailesinin bağlantıları sayesinde ceza almıyor. potansiyel bir katilmiş zaten. sonrasında da mass murderer olmuş. ayrıca birlikte çalıştığı diğer bir bilim adamı ve arkadaşı pauling'in eşini çalmaya çalışıyor. etik olarak da pek güvenilir değil.

ama atom bombası kararlarını eleştiremem. sonuç olarak oppenheimer olmasa bir başkası bunu yapacaktı. dolayısıyla niye oppenheimer olmasın. sadece bir isim. atom bombasının kullanılmasını desteklemesi de bir bakıma anlaşılabilir. öyle veya böyle hiroşima ve nagazaki'den beri henüz başka bir atom bombası başka bir şehirde kullanılmadı. atom bombasının ciddiyeti kavrandı ve kamuoyu oluşturuldu. dünya'da bir gün bir nükleer savaşın kesinlikle çıkacağını düşünüyorum. ama hiroşima'ya o bomba atılmasa belki çok daha büyük sonuçları olan bir nükleer savaş, çok daha önce yaşanacaktı. lesser evil'ı seçmek gibi bir nevi.

filmin sonunda gördüğümüz gibi şu an bazı ülkelerin elinde başka bir ülkeyi saniyeler içerisinde bitirebilme gücü var. güç manyağı birisi bunu bir gün kullanacak. o tarih bence çok uzak değil. ondan sonra olacakları merak edenlere de metro 2033 kitabı tavsiyemdir.

--- spoiler ---