sir gawain

şeker abi (613)

Mayıs 2004 - 6704 Entry - 479 Follower - 10 Following
no mistakes, just happy accidents
Last Entrys:
btc birkaç haftaya ath'lere devam eder etmesine de 2025 yılında iki üç bilinen dışında (eth, xrp vs.) hala altcoin'lerin peşinden koşmak köylülüktür, cehalettir.

zaten günümüzde 'kriptocu' diyebileceğimiz tayfa artık iyiden iyiye genç, tecrübesiz, cebindeki son parayı internette birilerinden duyup hype'landığı bir shitcoin'e basacak kadar balık beyinli, bu açıdan bakıldığında bahisçilerle aynı kümede buluşan bir komüniteye dönüştü. siz bakmayın yandık bittik dediklerine, çoğu öğrenci ve çulsuz olduğu için zaten elli dolarla yüz dolarla falan oynuyorlar. ekonomi okur yazarlıkları sıfır, tek amaçları da tayvan'da yirmi yaşında bir çocuğun çıkardığı memecoin'e elli dolar koyup 100x yapabilmek.

benim gözümde uzun zamandır altcoin'le uğraşmak bir varoşluk, liselilik ve apaçilik göstergesi. o yüzden bir gecede liq olan bu mallara üzülesim de gelmiyor.

bu yazdıklarımın btc ile pek ilgisi yok, kripto çöküşü burada konuşulduğu için ben de buraya yazmak istedim.

2010'ların sonunda bu altcoin rüyası bitti gençler. burası balinaların sizin gibi hamsileri oyun oynaya oynaya yediği bir bataklık. artık kumar oynamayı bırakın. gidin borsa falan öğrenin.

bitcoin - 2 favorites -
koskoca aronofsky 2025 yılında modası geçmiş bayat guy ritchie filmi çekiyor. hayat bazen çok tuhaf.

caught stealing - 1 favorites -
sinema endüstrisinden ricam, celine song denen bu vasat kadına artık para vermeyin ki o da film çekemesin. gitsin ui designer falan olsun, yönetmenliği bıraksın.

past lives'a aptalca ve bomboş bir film mi dediniz? onu üçle çarpın. belki de beşle.

a24'ün her janrı elevate edemeyeceğini anlaması lazım. korkuda bu tutmuş olabilir ama romantik komedide çok zor. hele bu beceriksiz yönetmenle daha da zor. 2025 yılında aşk mı para mı konulu film de çekilmesin artık ya.

3/10. o da dakota'nın hatırına.

the materialists - 0 favorites -
7. bölümde sahildeki sahnede su uzun süre hareket etmiyor. sanki denizi resim olarak ekleyip animate etmeyi unutmuşlar gibi. sonrasında hareket etmeye başlıyor. kasıtlı yapılmadıysa dizinin bu kadar amatör bir hatayı yapmış olması çüş dedirtti.

bölümün geneline gelecek olursak, ilk kez tek mekandan biraz da olsa çıkılıp karakterleri birbirlerinden ayırdılar ve defolar anında ortaya çıktı. belki de aksiyonu en bol bölüm olmasına rağmen tempo ve akıcılık yönünden yerlerde sürünen bir kırk dakikaydı. ayrıca koskoca 7 bölüm geçti, hala gerçekçi ve etkileyici bir karakter bile oluşturamadılar. ilk birkaç bölüm wendy'ye az da olsa sempati duyar gibiydik ama son iki üç bölümdür ondan da koptuk. böylece elimizde bizi heyecanlandıracak, hikaye arkını takip etmek istediğimiz bir tane bile karakter kalmadı. bu diziden kırıntı düzeyinde de olsa umudum vardı ama yok, sanırım olmayacak. aman neyse. birkaç sahnede xenomorph var ve credits'te metal müzik çalıyor. demek ki harika bir dizi.

alien earth - 6 favorites -
herkes karakterlerin aptallığına odaklanmış da asıl sıkıntı, 6. bölümle birlikte hikayeyi istedikleri doğrultuda ilerletebilmek için bize artık iyiden iyiye boş bir dünya izletmeye başlamaları.

--- spoiler ---
prodigy'nin sözüm ona ultra mega hiper teknolojiler geliştirilen süper korunaklı neverland adası'nda iki bilim insanı (ki biri sizlere ömür), ne iş yaptığı belli olmayan bir sentetik, iki asker, bir avuç hibrit çocuk görmekten gına geldi. tesiste öyle büyük eleman açığı var ki alien'ları beslemeye hiçbir vasfı olmayan, daha dün üretilmiş hibrit çocuk gönderiliyor. bu ada üç beş personelle iyi ayakta duruyor valla.

gerçi adanın bu kadar boş tasarlanmasının tek sebebi, karakterlerin yalnız kalabilmeleri ve isteyenin kolayca istediği yere girebilmesi sanırım. sırf wendy'nin abisi olduğu için joe bile laboratuvardan kontrol merkezine oda oda geziyor. bu durum karakterlerin eylemlerine alan açıyor olabilir ama gerçekçilik epey düşüyor. bu kadar önemli işlerin döndüğü bir araştırma adasındaki lakayıtlık ve boşvermişlik seviyesi, çorum tapu kadastro il müdürlüğü binasında bile yoktur.

son olarak, herkes t-ocellus'un zekasına hype'lanmış ama 6. bölümde tek yaptığı şey, bir cama kafa atmaktı. o da zaten hibrit çocuk kapıyı sakar sakar açmaya çalışırken öylesine tahmin edilebilir bir sahneydi ki etki bırakmadı. alien'lar ortalama bir memeli zekasına sahipse bu adadan elini kolunu sallayıp kaçar zaten. üstün bir zekaya, beş boyutlu satranç oynamaya gerek yok.
--- spoiler ---

tanım: salakça da ilerlese eğlencesine izlediğimiz dizi.

alien earth - 2 favorites -
kusura bakmayın da türkiye gibi ekonomik siyasi hiçbir güvencenin olmadığı bir muz cumhuriyetinin borsasına yatırım yapmak kerizliktir, ötesi değil.

gidin amerikan borsasına yatırım yapın. hem paranız usd karşısında erimemiş olur, hem de neden sonuç ilişkisinin olduğu, verilere göre hareket eden, indikatörlerin çalıştığı, teknik analiz yapabileceğiniz gerçek bir ekonomide trade deneyimi yaşarsınız.

borsa istanbul - 5 favorites -
sola sinyal verdiğini söyleyenler, herhangi bir tali yoldan sağa doğru akan ana yola çıkarken de sola sinyal veriyordur herhalde. çünkü benzinlikten ana yola çıkmakla tali yoldan ana yola çıkmak arasında hiçbir fark yok.

trafik kurallarında 'soldan gelen araçlar görsün diye sola sinyal vermek' diye bir şey yok lan. kıçınızdan kural uydurmayın. direksiyonu hangi yöne çevirecekseniz o yöne sinyal vereceksiniz. bu kadar basit bir şeyi bile bu denli karmaşık hale getirmek anca bizim işgüzar ülke insanına yakışırdı. adam o kadar overthinking yapıyor ki yapması gerekenin tam tersini yapma noktasına geliyor. fıkra gibi.

her şeyden önce, geçiş üstünlüğü sizde değilken geçiş üstünlüklü yola bağlanacaksanız yolun uygunluğunu kontol edip yola çıkmak tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. hiçbir araç sizin için yavaşlamak ya da size yola girin diye yardım etmek zorunda değildir. gerekirse dakikalarca bekleyeceksiniz o yola öyle çıkacaksınız (bizim millet panik atak olduğu için bunu yapması zor ama mecbursunuz). bu durumda soldan gelen araçların sizin ışığınızı görüp görmemesinin de önemi yok. sinyal arkadan ve karşıdan gelen araçlar için verilir, yandan gelen araçlar için değil.

hele bir de çıktığınız yer, gerçekten sola dönüş imkanı olan bir yerse yaptığınız şey daha da yanlış. örnek çizim:

görsel

benzinlik bu çizimin 1 ya da 2. kutusundaki gibi bir caddedeyse sola sinyal vermeniz, yolun karşısına geçip sola döneceğiniz anlamına gelir.

siz siz olun böyle “bencesi”, “sencesi” olan davranışlarla trafikte milletin aklını karıştırmayın. arkadan gelip sizinle birlikte benzinlikten çıkacak olan araç, sağda açıklık varsa oradan geçmeye çalışır, kaza yaparsınız ve kusurlu siz olursunuz. sonra sabaha kadar anlatırsınız “böyle bir kural yok ama ben çok zeki olduğum için bunun daha uygun olacağını düşündüm” diye.
https://cdn.eksisozluk.com/2025/9/2/f/f8ior1vr.jpg

benzinlikten çıkışta sinyal yönü - 4 favorites -
no-name bir yönetmenin elinden çıktığı için sıfır beklentiyle izlemeye başladığım ama beklediğimden çok daha iyi çıkmış bir film. günümüzde revaçta olan janr kombinasyonu trendinden giderek daha önce pek denenmemiş olan body horror/romans birlikteliği denenmiş ve ortaya gayet özgün bir iş çıkmış.

film aslında bir 'what if' filmi ve bu ufacık fikrin üzerine uzun metraj bir senaryo inşa edilmiş. hem isim, hem afiş hem de köpekli açılış sekansı, izleyiciye bu fikrin ne olduğunu açıkça söylüyor. ve film hikayeyi nereden nasıl kuracak ve bu temayı ne kadar ileri götürecek diye bekliyorsunuz. senaristin (aynı zamanda yönetmen) bulduğu senaryo tricklerini, tasarladığı sahneleri, konuyu zenginleştirme çabalarını sevdim. bence fikri ziyan etmemiş. temanın görsel olarak kaçınılmaz derecede yarattığı saçmalık öyle büyük ki malum sahneler komik olmaya çok yakın. bu sorunu da kasti olarak hikayeye mizah ekleyerek çözmüş-ki bu tercihini de beğendim.

hatun kişiyi tanımıyorum ama dave franco'yu da oldum olası abisinden daha çok sevmişimdir. bence o panik ve çaresizlik hallerini iyi oynamış. disaster artist'ten sonra en iyi rolü bu olmuş.

benden temiz bir 7/10 alır. senenin sürprizlerinden oldu.

--- spoiler ---
finalde dönüştükleri kişi gösterilmeseydi ve kapıyla blackout yapılsaydı sağlam bir küfür ederdim. neyse ki gördük. ama daha iyi bir cgi'la daha gerçekçi bir surat yaratılabilirmiş belki. biraz fake duruyordu.
--- spoiler ---

together - 1 favorites -
işin din kısmı umurumda değil -ki kendim de bazen domuz eti tüketirim- ama bir ebeveynin çocuğuna kararlarına saygı duyuyorum deyip ardından gülerek onu kandırdığını söylemesi çok sıkıntılı bir hareket gibi geldi.

durduk yere 'ben deistim, domuz eti yiyorum' şovu yapmak zaten başlı başına aptalca ve ezikçe. bize ne lan senin inancından/inançsızlığından ve diyetinden? memeli bir canlı başka bir memeliyi yiyor. vay canına, çok enteresan ve havalı. şöyle insanlara tahammülüm kalmadı be sözlük.

çocuğuna domuz eti yediren deist baba - 3 favorites -
bundan yaklaşık on sene önce a24'ün hayatımıza kazandırdığı, ari aster, robert eggers, jordan peele gibi yönetmenlerin başını çektiği, yönetmenleri görece daha geride kalan it follows, babadook, goodnight mommy gibi filmlerle zenginleşen 'elevated horror', namı diğer 'art house horror' türünün bu seneki en iyi örneği.

filmin en çok öne çıkan ve yönetmeninin maharetini en iyi şekilde sergilediği tarafı kesinlikle kurgusu. lineer düz bir anlatım yerine hikayeyi kasabanın beş altı karakteri üzerinden farklı akslarla ve zamanda ileri geri giderek anlatma biçimi seyir zevkini uçurmuş. film bir korku filminden beklenmeyecek derecede akıcı ve sürükleyici. hatta son yıllarda gördüğüm en akıcı ve kolay izlenen korku/gerilim diyebilirim. gizemin bir yapbozun parçalarının bir araya gelmesi gibi yavaş yavaş çözülmesi ve izleyiciyi finale hazırlaması çok iyi tasarlanmış. finalde de bol aksiyon, yüksek tempo ve hafiften groteske kaçan şiddet ile birlikte, o beklenen kreşendo yaratılmış. film bittiğinde gerçekten de dolu dolu bir sinema izlediğinizi hissediyorsunuz.

filmin konusu bence o kadar önemli değil. zaten ortada başyapıt seviyesinde bir konu, inanılmaz derinlikli, alt metni bol bir tema falan da yok. konu eninde sonunda doğaüstü bir hikayeye dönüşüyor. ama bu filmi neyi anlattığından ziyade onu nasıl anlattığı üzerinden değerlendirirseniz filme hakkını teslim etmiş olursunuz. bu yönetmende bir potansiyel kesinlikle var. ileride daha vurucu fikirlerle çok daha iyi işler de çıkarabilir.

barbarian'ı ikinci yarısı sebebiyle çok da sevmemiş biri olarak yönetmenin bu filmi benden rahatlıkla geçer not aldı. ari aster gibi tür sinemasından çıkıp saçmasapan işlere bulaşmazsa bundan sonraki projelerini de merakla bekleyeceğim.

--- spoiler ---

yönetmen bir röportajında, çocukların ikonik koşuş şeklini meşhur napalm girl fotoğrafından ilham alarak bulduğunu söylemiş. bu bile tek başına etkileyici bir fikir.

`napalm girl (the terror of war)`

--- spoiler ---

weapons - 33 favorites -