uzun zamandan bu yana izlediğim ilk film. ai de ki masum sahiplenilme aitlik moto kontrolunu özgürlüğe değişen film. daha karanlık daha sade ve gerçeğin acımasızlığını göze sokuyor.

, toprak kokusu üzerine değen yağmur damlaları ve güneş, çim kokusunu özlemek gibi yada kadıköye estiğinde rüzgar denizin kokusunu içe çekmek gibi. bazen bütün yağmurlar susar.

nina simone yorumu harika diye bir entry okudum az önce, nina simone bu parçayı yorumlamamıştır ella nın yorumunu nina simone diye youtube ve benzeri sitelere yüklemişler , özet olarak ella fitzgerald ın her parçası gibi kendinden sonra yorumlamaya çalışan herkesi orjinali karşısında küçük duruma düşüren kült olmuş parça.

bu tarz orjinal parçalara örnek vermek gerekirse peggy lee - fever ,

ve en efsanesi için muddy waters - hoochie coochie man

acol ya da 2/1 bilen suserle tanışmak istediğim, 15 yıldır bilfiil oynadığım oyun. satrancı çok sevmeme ragmen hiçbir zaman ön plana çıkamamıştır bünyede ki briç aşkı yüzünden.

çok özlüyorum, gel

ispiyon üzerine tanım : dünyanın en tatlı ve samimi adamı.

mustafa bülent ecevit: gazateci, şair, yazar, ressam, çevirmen, basın ateşesi, siyasetçi,
recep tayyip erdogan: futbolcu, siyasetçi,

mustafa bülent ecevit: 1973 seçimlerinde chp'nin seçim kampanyasında, yaşlı bir kadının "karaoğlan nirede ha evlatlar, karaoğlan'ı görmek istiyom." şeklindeki sorusundan sonra karaoğlan adı chp'liler tarafından benimsenmiş ve ilerleyen yıllarda da türkiye'de bülent ecevit için kullanılmaya başlanmıştır. seçim propagandalarında "umudumuz karaoğlan" sloganı söylenmeye başlamıştır. dönemin adalet partisi lideri süleyman demirel, en büyük rakibi olan bülent ecevit'i, darbeyle devrilen şilili sosyalist devlet adamı salvador allende'ye benzetip atıfta bulunmak için "allende-büllende" tabirini kullanmıştır. ecevit, başbakanlık dönemlerinde yapılan kıbrıs harekâtı sonrasında "kıbrıs fatihi", abdullah öcalan'ın yakalanışı sonrasında da "kenya fatihi" olarak anılmıştır. kamuoyunda mütevazı kişiliğiyle de tanınmaktadır.

recep tayyip erdogan: 12 aralık 1997 tarihinde siirt'te düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşma nedeniyle diyarbakır dgm savcılığının "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle açtığı davada türk ceza kanununun 312. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

ps: bülent ecevit'e yapılan buyuk bir saygısızlıktan başka bir anlam taşımayan başlık.

şu an taksim de ki arkadaşlar telaşla herkesi oraya çağırıyor, lütfen yakın olan imkan dahilinde olan bir an evvel taksime gitsin,

polis saldırıya devam ediyor.

okan bayülgen'e en büyük devrimci demek ne kadar dogru bilmiyorum, çok çabuk geri adım atıyor maalesef, ama kadınlara gelirsek şebnem sönmez'i her kadın ve erkeğin büyük adımlarla takip etmesi elzemdir, saygı duyuyorum kendisine.

çok kısa bir zaman sürecinde sözlükle tüm ilişiği kesilecek garip mahlukat.

(bkz: ekşi sözlüğe yaş sınırı getirilmesi gerekliliği)