askerliğin hakkını veren adam.
balyoz kumpasında 16 ay silivri’de tutuklu kalıp, onuruyla dimdik duran, “vatan” deyince akan suları durduran komutanlardan biri. haksız yere yıpratılmasına rağmen, görevine döndüğünde tek derdi yine ülkesine hizmet etmek oldu.
mekanize piyade tugayı’nda gösterdiği disiplin, adalet ve liderlik… askerleri tarafından hem korkulan hem de sevgiyle saygı duyulan bir komutan imajı yarattı. lafı eğip bükmeyen, doğruculuğu ve cesaretiyle bilinen, “karakter” kelimesinin sözlükteki karşılığı.
2021 yaş ile tuğgeneralliğe terfi etti, kariyerinde zirveye yürürken bile kibirlenmeyen, mütevazılığıyla da fark yaratan bir isim oldu. 2024’te kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edilmesi ise, birçok askerin ve vatandaşın yüreğinde burukluk bıraktı.
hayatı, “haksızlığa boyun eğmeyen, gururunu kaybetmeyen, görevini son güne kadar onurla yapan bir türk subayı” tanımının yaşayan örneği.
böylesi isimler, tarihin sayfalarında sessizce değil; altın harflerle yazılmalı.
başlığın açılmasından tam 8 sene sonra
gerçekleşmiş hadise.
(bkz:
chatgpt)
masaüstü uygulaması çöküp durmaktadır. eskiden ne güzel indirip kuruyorduk. windows market'e berbat bir aplikasyonla çıkagelmişler, saç baş yolduruyorlar.
büyük roma imparatorluğu'nu en geniş sınırlarına ulaştırmış, en büyük ikinci hükümdarı olan cesar
trajan'ın öldüğü ve adına inşaa edilmiş tarihi anıtının ahır olarak kullanıldığı ilçe. bir de ilgili belediyenin anıt için tarladan ayırdığı alanı görseniz ilçeye genel anlamda vereceğiniz notun özeti gibidir.
görsel
malum ortamlara düşmüş oyun.
normal sinek olsa sıkıntı olmaz da at sineğinin arkasında kurtları olur. birkaç güne ağzından sinekler çıkmaya başlar.
sabahları işe giderken demagojilerine maruz kaldığım radyocu. keşke ali erim ve mert elam'a söz düşse biraz da. ikisi de çok klas ve değerlendirmeleri yerinde. barış ertül gitsin de demiyorum az konuşsa yeterli.
başlıktaki eleştiri dolu son entarileri okuyup harranlı emine ile harvardlı emily'i versus yaptırdığı videoyu izledim. yahu bu adam ciddi bir potansiyeldi gerçekten. her sanatçının bir zamanı olduğunu ve üretim mekanizmasının belli süre çalıştığını, bir süre sonra kendini tekrar edip sıkıcılaştığını düşünürüm. faruk beyciğim de sanırım çok yanlış zamanda doğru işler yapan biri olarak türkiye'de şahlanamadı.
"endişem yok. senelerdir her gün bir kilo hayvan, yarım kilo sebze-meyve yiyor ve 5000 kalori alıyorum. egzersiz var, tütün ve ürünleri yok. bir deri bir kemik kalmış dedeyi öldürmek kolay, bu biyolojik rezerv ile bana bulaşarak kendine yazık etti."
şeklinde demeçle karşılamıştır.