zeynep karakteri yüzünden izlemeyi bıraktığım dizidir. dizide resmen sırıtan tek karakter.
insanın içine işleyen, dokunan sesi, danslarıyla bu akşam dinleyenleri büyülediği bir konser vermiş olan sempatik ve güzel sanatçı.
tanımasam da gecenin bu saatinde sanki tanıdığım bir arkadaşımı kaybetmişim gibi üzgün hissettiren; yaratıcılığı, zekası ve enerjisiyle, heyecanından hiç birşey kaybetmeden bizlere bir çok güzelliği sunan deha.... huzur içinde uyusun, allah rahmet eylesin...
kimi diziler vardir insani icine ceken, sanki bir parcasi gibi hissettiren
canim ailem gibi; kimi diziler vardir gorselligiyle hayran birakan
ask-i memnu,
muhtesem yuzyil gibi.
kuzey guney ise oyunculuklariyla izlettiren, hayran birakanlardan. anlamadigim
oyku karayel gibi oyunculugunu gosteremeyen bir oyuncunun bu dizide nasil basroldeki kiz oldugu, o kadar mukemmel oyunculuk gosteren oyuncular arasinda cok siritiyor, goze batiyor.
su anda otto santral'de yemek yiyen aktor.
tahminlerime göre osman birisi tarafından denizden kurtarılacak. annesini isteyeceği için vicdan azabı ve korku ile ali kaptan osman'ı annesine verecek. osman'da annesinin koynunda denize düştüğünde hissettiklerini annesine anlatırken, yorgun olduğu için uykuya dalacak ve tatlı sesiyle "iyi geceler anne" diyecek.
senaristlere selam ederim.
"vatana millete hayırlı uğurlu olsun, sonunda!" dedirten haberdir.
al sana "açılım".
toplumda hala -saçma bir tabu da olsa- bu kadar hassas olan, kimi yerlerde insanların kızlarına, kardeşlerine düşünmeden "namus" adı altına saklanarak kıydıkları bir konu hakkında, nedensiz yere uzatarak, iyice saçmalamış olan, her hafta izlediğim fakat bundan sonra izlemeyeceğim dizidir.
bir söyleşisinde çekeceği ya da çekmiş olduğu hiç bir film hakkında konuşmayan, sinemanın "s" sini bile ağzına almayan, "bugün hiç sinema konuşmak istemiyorum." deyip, 2 saat boyunca sadece kadınlarla ilgili konuşmuş, tüm salonun taktirini toplamış yönetmen.
aynı zamanda; kıvırtarak yürüyen kadınlar için geliştirdiği "değişken ağırlık merkezi teoremi"ni anlatırken bizleri gülmekten yerden yere vurmuştur.
seyircilerden bir kızın "sizde her zeki erkek gibi başarısız ilişkilere mi sahipsiniz" sorusunu da "ben içimdeki kıroyla çoktan barıştım" diye cevaplamış, muhabbet geyiğe sarınca "hollywood a gitseniz yanınıza kimi götürürsünüz" sorusuna da "seni götürmem hayatım" diye cevap vermiştir ve de "bu kadar entel varken ben kıroyum demiş ve eklemiştir; "küçük ceylan dinliyorum ve küçük rakı içiyorum, mega starlarla ilgilenmiyorum".