“tanrım! aklımı korudun ve hiçbir şeyi unutmadım. teşekkürler, tanrım!”
adolescence izlerken sarkiyi duydugum anda donup kaldim, en son lisede dinledim bu sarkiyi sting'den.
cocuk korosu seslendirmis ve o kadar etkileyici olmus ki; hele son kismindan itibaren gozyaslarimi tutamadim. ulkemdeki cocuklari dusundum. ahmet'i, rojin'i, ikbal'i, ayşenur'u, narin'i ve daha sayamayacagim, medyanin onune dusmeyen zalimlige maruz birakilan cocuklari, filistin'de yetersiz beslenmeden olen bebekleri, bu zulmun ne zaman son bulacagini dusunuyorum. kalbim kaldirmiyor artik, haberlere bakamiyorum bile. sadece derin bi' of cekiyorum, insan olmaktan utaniyorum cunku bunun artik ne gerektirdigini bilmiyorum.
“how fragile we are”
etken maddesi ciprofloxacin olan, florokinolon grubu antibiyotik.
genelde idrar yolu, solunum yolu, cilt enfeksiyonlarında yazılıyor. maalesef ki yan etkileri çok ciddi ve yaygın. mide bulantısından, kusmaya, baş dönmesine çarpıntya, eklem ağrılarına ve diğer aklınıza gelebilecek neredeyse her yan etkiye sahip.
nadir de olsa ciddi alerjik reaksiyonlar görülebilir; bu durumda ilaç kesilmeli ve aynı gruptaki diğer antibiyotiklerden de kaçınılmalı, çünkü bir kez cipro'ya alerjiniz gelişmişse aynı gruptaki antibiyotiklere karşı çapraz alerji riski de çok yüksek demektir. bir kere alerji gelişince de sonraki reaksiyonlar çok daha hızlı gerçekleşir.
doktorunuza muhakkak bunu belirtmeniz gerekir.
t: bende ciddi bir intolerans olduğunu kesintisiz kusma, halsizlik ile tecrübe ettiğim ilaç… böyle durumlarda derhal ilacı bırakıp en yakın hastaneye gidin lütfen..
ben gerçekten o kadar şaşırıyorum o kadar anlam veremiyorum ki.
bir dolu insan, x'te, burda, youtube'da; narin'in ailesinin suçsuz olduğuna dair öyle paylaşımlar yapıyorlar, öyle bir hırs ve inançla bu ailenin üyelerini savunuyorlar ki… narin sanki çok güzel bir aileyi yıkıp mahvetti gibi bi' algı, ölmesi kendi suçu gibi falan…
bu aileyi herhangi bir şekilde savunanların nasıl bir çıkarları olduğuna aklım ermiyor. aynı şey adnan oktar için de geçerli, belli aralıklarla kendisi gündem oluyor ve yine bir dolu insan onu savunuyor. ama savunan hesapların stereotipi belli olduğu için bu beni şaşırtmıyor.
ama narin'in ailesini savunanlara bakıyorum; sanatçısından avukatına, siyasiler, halk… kimin nasıl bir çıkarı var, nasıl bir para akışı dönüyor? ya da sade kötü müsünüz, amaçsız bir şekilde?
lütfen bilen, anlayan biri bana da anlatsın.
bazen viyana'ya gidip bu doneri yiyip donmek istiyorum. sadece bu. herkese bu doneri anlatiyorum… donerle yaptiklari ayran, yine kendi yaptiklari somun… mor lahana tursusu… donerin aci sosu….
t: hayatimda yedigim en iyi doneri yapan yer
human papilloma viruse karsi koruma saglayan ve ozellikle genc yasta yaptirilmasi gereken asi turudur.
11-12 yaslarindan 26 yasina kadar herkese yapilabilir.
rekombinant dna teknigi ile uretilmis guvenli bir asidir. vlp teknigi kullanilmistir (virus like particles).
bivalent tipi: 16-18'e karsi koruma saglar ki bu da rahim agzi kanserlerine karsi neredeyse %70'lik bi' koruma saglar)
quadrivalent: 6-11-16-18'e karsi koruma saglar. genital sigili onler.
gardasil 9: 9'a karsi koruma saglar ki en kapsamlisidir
edit: hpv asisi 26 yasindan sonra da yaptirilabilir elbette. ancak bu virus cok yaygin, ve asinin amaci virus ile karsilasmadan bagisiklik sistemimize tanitip onu yok etmeyi ogretmek.
bu yuzden erken olmak en dogrusu, cunku olabilecek riskleri minimize etmeye calisiyoruz.
mesela hpv16 ile enfekte olmussaniz, asi olsaniz da bu tipe karsi sizi korumaz; digerlerine karsi korur.
sonuc olarak; gec kalmadiniz, olabileceginiz en yakin tarihte olun.
siz gezi parkında agbiieeee kötü niyetli gruplar araya girip herkesi galeyana getirdi diye evinizden pembe götlü twitler atarken bu adam kepçenin önünde siperdi, sizin birini iyi bilip bilmemenizin çok önemi yok yani aşağılık herifler; kötü iyi mi bilir?
allah rahmet eylesin.
faşistlerin olmayan 'hak'larını haram ettiği başlık, çünkü haram etmeye cesaret bulabildikleri tek hak 'kürt' bir siyasetçinin ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanması. 'kürt' olmasına rağmen yararlanması yani.
'ben bu cumhuriyetin ne faydasını görmüşüm' isimli açıklamasına yüzlerce kez gönderme yapan, işine gelen yere sinsice çekmeye çalışan yazarlar ise oradaki nüansı anlayamayacak kadar cahildir. uzun uzun yazamam, kafanız alırsa ince memed serisini okuyarak anlarsınız.
muthis bir tamino klasigi, tamino'nun yine bircok klasigi barindiran ve bence indie-alternatif rock alaninda son birkac yil icinde yapilmis en iyi albumunden… so it goes, indigo night, habibi… hepsi muazzam.
muthis bir astronot, pilot, muhendis, profesor.
crown'un moondust bolumunu izlerken dusundum, aya ilk inis gorevi icin eminim bircok astronot gonullu olmak istemistir, onca kisi arasindan neden armstrong?
sebepleri ise soyleymis;
1- kendisi test pilotu olarak en deneyimlilerden. nasa'ya katilmadan once abd donanmasinda savas pilotu olarak gorev yapti x-15 gibi deneysel ucaklari kullandi.
2-gemini 8 programinda cikan ariza sonucu armstrong sogukkanliligi ve zekasiyla kapsuldeki arizayi duzeltmeyi basardi, bu olayda gosterdigi liderlik, muhendis olarak uyguladigi teknik bilgisi de buyuk bir etken oldu.
3- mutevazi ve disiplinli kisiligi; nasa ay'a ilk ayak basan kisinin uluslararasi bir figur olup amerika'yi temsil edecegini biliyordu, armstrong medyanin ilgisinden kacan, hayatini gizli tutan ve gorev odakli bir astronottu.
tum bunlar bir araya geldiginde sonuna kadar hak ederek apollon 11'in komutani olmus ve gorevini basariyla yerine getirmistir; dedigi gibi:
“that's one small step for a man, one giant leap for mankind.”
---
spoiler ---
travma sonrasi stres bozuklugunu bu kadar guzel yansittigi icin ekstra ovulmesi gereken filmdir. sadece lee karakteri ile degil patrick'in buzluk sahnesi, aslinda babasinin olumune o kadar da takilmadigini dusunurken en ufak seyde tetiklenip gercegi gun yuzune cikariyor. joe'nin olmeden once bile kardesini dusunup oglunun vasisi olarak onu tayin etmesi de cok ince, cunku lee aldigi her karardan o kadar pismanlik duyuyor ki; hayatini surdurmek zorundaysa karar almadan, dusunmeden surdurmek istiyor. bunun icin en basit isi, en gosterissiz daireyi, zorunda olmadikca sifir iletisim kurusu ile izliyoruz bunu: ama joe gercekten bunu kiriyor. film boyunca gulumsedigini gormedigimiz lee patrick ve kiz arkadasi teknede gulusurken sonunda gulumsuyor, tek odali bir ev yerine iki odali bir ev ariyor cunku artik en azindan iletisim kurmak istedigi biri var. bu film bir 'olaylar' filmi degil ama insanlarin nasil yas tuttugunu, ve o yasin etrafinda yasamin nasil sekillendigini en gercekci hâliyle veriyor. benim icin gereginden fazla dramatik degildi cunku hayatin icindendi. dayak yedikten sonra arkadasinin evine gidiyor diye mahcubiyetle para vermeye calismasi, kendisi icin 'mucadele' etmeyi birak kendini bir kisi olarak bile gormemesi. her sey cok gercekti.
---
spoiler ---