şimdi de sadece cumhurbaşkanı tayyip erdoğan ın harcamalarının sadece bir bölümünü çıkaralım. belki utanırsınız ama sanmıyorum :
2024 cumhurbaşkanlığı harcamaları (kalem kalem)
1. cumhurbaşkanlığı idari bütçesi
2024 yılı bütçesi: 12,28 milyar tl
(2023’e göre %64,7 artışla)
mal ve hizmet alımı: 7,9 milyar tl
personel gideri: 2,4 milyar tl
cari transferler: 1,5 milyar tl
yatırımlar (sermaye gideri): 0,5 milyar tl
sgk primleri: 88 milyon tl
---
2. saray (cumhurbaşkanlığı külliyesi) günlük gideri
2024’te ortalama günlük harcama: ~15,5 milyon tl
› yıllık (365 gün): ?5,67 milyar tl
(elektrik, doğalgaz, bakım, temizlik, ağırlama vs. dâhil)
---
3. koruma (emniyet genel müdürlüğü / koruma daire başkanlığı)
2024 yılının ilk 6 ayı: 1,1 milyar tl
2024 yılının ilk 10 ayı: 1,967 milyar tl
› yıllık (12 aya ölçeklendiğinde): ?2,3–2,4 milyar tl
(günlük ortalama 6,5 milyon tl; 385 asgari ücrete denk geliyor)
---
4. örtülü ödenek (gizli hizmet harcamaları)
2024 şubat ayında tek başına: 1,9 milyar tl (rekor seviye)
yılın ilk aylarında aylık ortalama 1–1,5 milyar tl aralığında
› yıllık toplamın 10 milyarlarca tl seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.
(kesin rakam açıklanmadığı için sadece aylık örnekler üzerinden biliniyor.)
---
5. uçaklar (vıp devlet filosu)
resmî saatlik işletme maliyetleri yayımlanmıyor.
ancak piyasa verileri:
boeing 747-8i (tc-trk): ~$23.000/saat
airbus a330-200 (tc-tur): ~$29.000–31.000/saat
airbus a340-500 (tc-can): ~$25.000/saat
? erdoğan’ın 2024’te 14 yurt dışı gezisi yaptığı biliniyor. ortalama 5–10 saatlik gidiş-dönüş uçuşlarla sadece büyük gövdelerin yıllık uçuş maliyeti milyonlarca dolar seviyesinde.
---
6. saraylar / köşkler
2024 bütçesinde bakım-onarım kalemi: ?1,8 milyar tl (beştepe külliyesi, istanbul köşkleri, marmaris okluk, ahlat vb. dahil).
---
7. araçlar
2024 sonunda filonun 481 araca çıkması planlandı.
yıllık yakıt-bakım gideri ayrı açıklanmadı, mal ve hizmet alımı bütçesine dahil.
gençlik, hayatın en acımasız yalanıdır.
parlaklığıyla insanı büyüler,
ama gerçekte en hızlı tükenen şey odur.
insan gençken zamanın sonsuz olduğunu sanır;
oysa o yıllar, ömrün en kısa satırlarıdır.
bir gün bakarsın ki, hayallerin eskimiş,
umutların yorulmuş, yüzün de artık gençliğin ışığını taşımıyor.
işte o zaman anlarsın:
gençlik dediğin, insana yaşarken fark ettirmeden çürüyen bir armağanmış.
geriye sadece geç kalmışlık duygusu ve pişmanlığın ağır gölgesi kalıyor.