inanılmaz kötü bir film. vallahi billahi çok kötü film.

"... ve ... arasında sular durulmuyor", "bartu", "ünlüler" gibi bazı kelime ve cümleleri okurken kendi iç sesimi kaybettiğimi ve beynimin içinde melikşah'ın sesini duyduğumu görüntülüyorum.

hayatımıza bir renktir bu ikili. ünlülerden takipçi çalmasız bile 60.000'leri görmüşüzdür. daha da büyüsün seçtiğimiz ailemiz. ve mücbir sebeplerin sonunda da youtube'a neden yeni bir ikili olarak dahil olmasınlar ki diye soru ile karışık temennimi iletiyorum.

fatih artman’ın mükemmel oynadığı klibe konu olan şarkı. fatih beyciğim bebeğin doğumunu beklerken o nasıl bir ifadeye bürünmektir be öyle. şahane. irem sak da şahane. herkes şahane. valla ben bi duygulandım.

bonomuzun şarkısı zaten sözüyle müziğiyle ruhlarımıza birer gıdadır. ben bambaşka bir anlam yüklemiştim şarkıya. klibi izleyince bambaşka bir anlam kazandı. ellerine sağlık. ellerine sağlık kendine sağlık çevresine de sağlık. canımız bonomuz be. şu günlerde bizi boş tutmuyor sağ olsun.

son olarak, doğan büyüyor. doğru.

bengi iyi ki varsın. sakın ha öyle deli deli düşünme. oymuş buymuş sen onlara ne bakıyorsun. sen giderim diyorsan gidersin. gitme. durduk yere duygusala bağlattın...

saka bir yana ekipte bir kadinin olmasi hos bir şey. bu kadının bengi olması bambaşka bir değer. bunun farkında olmak lazım.

can temizin yeni sarkisi da hayırlı olsun. dinledik. gayet güzel. helal.

bono herkes sana emanet.

2. tura döndüğüm podcast. toplu taşımada insanlar garipsemesin diye kulaklıklarımı görünür kılmaya çalışıyorum. kendi kendime gülmediğimi anlasınlar diye sanki kulaklığım düşüyormuş da düzeltiyormuşum gibi yapıyorum. gülmekse gülüyoruz yani kahkahayla. hakikaten bu işi sevdiği belli herkesin, özellikle bononun.
dinleyin çok iyi çok süper podcast.

ismaili özlüyoruz tabi. gün olur döner herhalde. başka başka mecralarda var şu an ama ben aynı hissi alamıyorum. ismailsiz o tarz mı da aynı değil. artık herkes evine dönmeli ismail. başka bir sebep de olabilir tabi bilemeyiz de gönlümüz o yönde.

muhabbetiniz bol olsun a dostlar. seviyorum sizi.

topu uzaklaştıramayan lens'i o takımda tutanın allah aklını başına getirsin. olmayacak belli ki. yeter.

bugüne kadar tüm filmlerini en az iki kez izlediğim onur ünlü'nün vizyona giren son filmi. hani büyük bir bağlılık var aslında aramızda ama sevemedim ya. oyunculuklar harika ama hikayesini cidden çözemedim.

onur ünlü'nün hiçbir işini kaçırmam diyenler tabi ki izlesin. ben de o hevesle gittim ilk günden izledim. izlememiş olsaydım da beğenmeyeceğimi bile bile yine gider izlerdim. uslanmaz insanlarız.

ikinci kez vizyona girmesiyle ikinci kez izlediğim muhteşem film.

büyük ihtimal yanımda izleyen insanlar neden bu insan evladı diyaloglara 3 sn sonra gülüyor dediler ama hakikaten üzerine bir 3 saniye düşününce çok daha komik olan diyaloglara sahiptir. bir ara tükürüğümde boğulacaktım gülerken...

önümüzdeki hafta tekrar gideceğim. abartı mabartı yok bu sene beni en çok güldüren şey bu filmdir.

umarım "serinin ikinci filmini de ikinci kez izledim" de diyebilirim bir gün, öyle hevesle bekliyorum.

"şereftir bu yolda senle yürümek."

tüm kalbimle seviyorum seni. iyi günümüzde de kötü günümüzde de her zaman söyleyeceğim şey tek: iyi beşiktaş var, ben de iyi ki beşiktaşlıyım.

4-5-6'ıncı bölümleriyle derinleşen, derinleştikçe merak duygusunu hayli yukarı taşıyan yapım.

müjde ar, haluk bilginer harika oyunculuklar sergiliyor orada herkes hemfikir. fakat ben yönetmen onur saylak için de birkaç güzel kelam etmek istiyorum. çok iyi... çok çok iyi... çok çok çok iyi. başka söylenecek söz yok.

onun dışında agah beyoğlu'nun kıyafetleri nasıl güzel nasıl muhteşem... her parçası ayrı bir sanat eseri. o yelekler, çoraplar, çanta... öyle ki o kıyafetlere kan sıçrayınca benim içim gidiyor.

şimdi 7-8-9 için bekleme vaktidir.