düz olarak bakılırsa iğrenç bir eylem. üzerinde binbir türlü mikrop olan kağıt parçasını baklavaymış gibi yedirmek zalimliktir.

bu öyle bir zalimliktir ki üstün zekalı bir kimseye 5 ay durmaksızın a haber seyrettirmek gibi bir eziyet bunun yanında pamuk prenses ve yedi cüceler masalı gibi kalır.

fakat başka bir manada bakarsak en büyük bankot ile bir kasarlı tost bir ayran zor yeniyor. ekonomik olarak hesaplı ama uygulamada karşı tarafa fevkalade eziyetli bir şey.

(bkz: ofis çiftçinin kara gün dostudur)

ne peynire ne de zeytine faydası olmayan yağdanlık kurumun aldığı karar. eh malum kurumun başkanının aldığı gibi 4 adet yağlık kuyruk pardon maaş alsam benim de karamsar olmaya hakkım olmaz.

bu karara sevinenlerin idrak edemediği şey hız limitlerinin trafik yoğunluğunu artirmaktan başka birşeye yaramadığıdır.

yerli legomuz pilsan'ın kuzey kalesi. nuh nebiden önceki zamanlardı. 65.000 türk lirası idi. o vakitler o yüksek türk lirası bankonotu yeşil 50.000 liraydı. alamadım.

gel zaman git zaman yakın tarihlerde buldum ve aldım. kutuyu bile açamadım. elim gitmedi. dolabın üstünde öyle duruyor.

nerden tutsan elinde kalacak olan önerme. sıfır alırken kol gibi ötv ödenirken ikinci elde ise bunu dolaylı olarak ödüyorsun.

sıfırı 100 birim olan emtianın 15 yaşındaki emsali 40 olur. ama ötv olmasaydı sıfırı 40 iken en fazla 8 falan olur.

şimdi rakamlar sallamadır. ince hesap yapacak halim yok.

ama ince hesap yapmadan örnek olarak verilen araç en fazla 1987 model olur ki bu ve bunun gibi araçlar çoktan kadük olmuştur.

yeni model araçlar ise planlı eskitme ile en fazla 15 sene sonra pek trafikte göremeyebileceğimizi düşünüyorum.

herşeye kol gibi vergi ilegaliteyi arttırmaktan başka birşeye yaramaz. bunu üç yaşındaki bebe bile bilir.

yapılması gereken ayakları yere basan bir şekilde ekonomi politikaları yapılıp refaha ermektir. sonrası zaten gelir.

sermaye brikimini yapan daha iyi ürünler kullanır. bu iş bu kadar basit.

ama fikri var aklı yokların çok olduğu bu diyarlarda bu iş olmaz. hele ki bir takım yönetimde odakların hırsızlıklarını da eklersek kerhanade romantizm yapılır.

vel hasıl-ı kelam saçma bir önerme.

yusuf akciçek ve djiku hazretlerini satan, ambarat'ı kiralık gönderen zihniyetin faturası ödetilmek istenen kimsedir.

çağlar söğüncü denen sakar şakir efendiyle yahut mert müldür denen sevimsiz hayalet kasper ile bu iş olmaz.

zannımca bu adam kalır aykut ve volkan gelir. aykut futbol şube sorumlusu volkan ise yardımcı antrenör olur.

daha sonra takımdaki teknik heyete değişikliği, scout kadrosunun değişmesi ve sağlık ekibinin değişmesi de gelir.

bu adam birşeyler yapmak istiyor falan takımdaki disiplin eksikliği ve yanlış kadro planlaması elini kolunu bağlıyor kanaatindeyim.

başarılı olur olmaz o ayrı mesele ama yapılması gereken üç aşağı beş yukarı bellidir.

gelmiş nick altıma demegoji yapmış gitmiş. bir kaç inci yumurtlamış. zannımca #178513812 nolu entryimi kıraat ettikten sonra bu eylemi gerçekleştirmiş.

orada şunu demişim;

''akılsız ve aptal kısmı her hafta fenerbahçe kiminle oynuyorsa o takımı tutan ortayı goyogoya boğan, kendi çalıp kendi oynayan kimselerdir.''

arkadaş galatasaray'ın malum kesminden olabildiği için galatasaray taraftarına aptal dediğimi beyan etmiş.

ya okuma bilmiyor yahut bir takım şeyleri çarpıtmayı çok seviyor.

hatta saran'ın bahis şirketinden falan dem vurmuş adam hisselerimi devredeceğim eğer olmazsa şirketi kapatırım demesini falan es geçmiş.

fenerbahçenin başkanlarına dem vurmuş. evet doktor nazım idam edilmiştir. fakat bu suikastle ilgili olanları bir çoğu harbiye mezunudur. o halde bu mantıkla gidersek harbiye atatürk düşmanı yetiştiren bir yerdir.

ya böyle bir şey olabilir mi?

daha da yazarım. mesela bülent korkmaz'a jübile yapılmaması, turgay kerimoğlu'nun takımdan gönderilmesi falan. hatta sarı ismail, uğur tütüneker, arif, hakan şükür'ü de beyan ederdim. işte fetöcü metöcü diyerek ama etmeme yok. bunlar istisnadır.

mesela hakan şükür şu anda bir kumar sitesi reklamı yapıyor. bu arkadaşın mantığından gidersek galatasaray'ın bütün topçuları bahisci. böyle birşey olabilir mi?

mehmet ağar, mesut yılmaz vesaire olaylarına falan girmiyorum. hele ki mustafa sarıgül olmasaydı şimdiki olimpiyat stadında oynayacağınız da.

türkiye cumhuriyetinde sadaka kültürü baştacı edildiği için en alttakinden en üste her takıma devlet eliyle arazi, tesis falan ihsan ediliyor.

yazım dili fena değildir bu yazarın. ama kullandığı argümanlar çok zayıftır.

en başta belirttiğim gibi o taraftarın aptal ve kafası başmayan kısmındaysa yapabilecek birşey yok. ama okuduğunu bilerek eksik anlıyorsa da yapacak bir şey yok.

ne demiş wilhem reich;

''özel ticaretin özünde bir parça sahtekarlık mutlaka vardır. bir köylü bir at satın aldığı zaman onu her fırsatta kötüler. aynı atı bir yıl sonra satacağı zamansa, daha genç, daha iyi ve daha güçlü durumda olacaktır. bir insanın kendi malı daima en iyisidir başkasınınki en kötüsü. bir insanın rakiplerini kötülemesi ticaretin vazgeçilmez bir öğesidir.''

bir takım kof varsayımlara dayanarak yaşadığın dünyada sana mutluluklar dilerim.

akılsız ve aptal kısmı her hafta fenerbahçe kiminle oynuyorsa o takımı tutan ortayı goyogoya boğan, kendi çalıp kendi oynayan kimselerdir.

fakat 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı şapka düşüp kel düşünce belki akılları başlarına gelmiştir.

numaratör barış alper yılmaz efendi dravdan sakatlanıp öldük bittik mahvettiğiniz çocuğu diyen ama işin aslının öyle olmadığı ortaya çıkınca ve geleceğin alpay özalanı olan kişinin gerçekleri ortaya çıkınca belki akıllanırlar diye düşünüyorum.

sahi bu taraftarın kafasız ve aptal olan kısmı tugay kerim oğlu gibi bir değerine sırf jose efendi ile fotograf çektirdi diye neler neler söylemişti.

hoş klübüne zırnık para kazandırmadan inter e giden şimdi teknik direktörleri olan kişiyi baştacı yapıp pamuklara sarıyorlardı. eh bir kaç gün geçer o kişi yine baştacı olur.

türkiye cumhuriyetinde ortamın toksikleşmesine taktik tekniktense boktan mevzuların konusulmasına sebebiyet vermektedir.

şu anda yönetide olanlar bir takım güç odaklarına fazla yanlanıp bu arkadaşları kendi kişisel menfaatleri için yönlendirmektedir.

nasıl ki vakti zamanında demirören denen kimse bjk tribünlerine ahmet dursun seba gitsinle önce süleyman seba'nın başını yedirtti. hazret sonra da yerine serdar bilgili'nin ayağını kaydırdı . sonrası ise malum tabata transferi falan filanlar milli piyango olayları gibi şeyler.

fenerbahçe başkanı için söylenecek hiç bir şey yok. icraatları ile akıl dağıtılırken çakıl topladığını görüyoruz. kendisi için doktor ne yerse yesin demiş.

klüpten teneke çalınarak gönderilen lucesku o kısıtlı kadro ile başarılı olmuş hatta kendi sahasında barca'ya 1-0 yenilmese şampiyonlar liginde çeyrek finale çıkacaktı.

bu başarı beceri ile gelmiştir. senin yönetimin ve teknik direktörün becerikli değil. allem kullem işlerle başarılı taklidi yapıyor.

gün olur devran döner. yaslandıkları güç odakları hak ile yeksan olursa galatasaray klubu bu sezon ki adana demirspor gibi olabilir.

yatırım çok ama zarar daha çok. bu tehlike fenerbahçe içinde geçerli, zaten beşiktaş desen bir kaç sene mütevazi davranıp yırtabilir. ama ne olursa olsun başarı gelsin diyen taraftarın aptal kısmı bunu kaldırabileceğini zannetmiyorum.

ondan sonra gelsin hayatımı bir vehime kurban etmişim şarkıları falan.

pek yakında ağır yaşamlar programına konuk olacak olan kimse.

2025 yapımı alaman miki filmi. yerli örneği ise;
(bkz: yüzme bilmiyorsan işin ne ağaçta)