babam: evin büyük çocukları genelde yüksek zekaya sahip oluyormuş öyle diyorlar.
ben: ima mı var burda?
babam: anlayamadıysan dedikleri doğru değil demektir gibi geldi bana nar.
ben: eyv babuş.

son zamanlardaki yanlış kararlarım adamı şoke etti tabii haklı.

kuş kadar bi' şey yedi.
görsel

serdar beyin de zeynep hanımın da sesi ninni gibi geliyor. o kadar keyif alıyorum ki dinlerken. arada küçük küçük atışmaları, şakalaşmaları, kendilerinden verdikleri örnekler vs. çok içten geliyor. çok iyi bir ikili. izlemesi ayrı, dinlemesi ayrı keyifli.

biraz uzun sürse de dinlensek.

hııı ok. görsel

konsept olmamalı. onun haricinde sessiz, sakin, gösterişten uzak, içten edilen birkaç cümle eşliğinde olsa iyi olur. bu bencesi tabii. konsept içerikli teklifler bana çok absürt geliyor. kimsiniz siz yani bu kadar organize olacak kimliği nerden edindiniz? dük müsünüz, kontes misiniz başımıza? garip gerçekten.

eser gürlerim, yakıp yıkarım sanıyordum, kabuğuma çekildim. küçücük bir eyleme geçme düşüncesi bile zulüm gibi geldi bana. bütün iletişim kanallarını kapatıp içime döndüm. hesap sormadım, neden demedim. yakıştıramadım sadece. kalbim ilk kez bu kadar çok kırıldı ama iyileşmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. acıdan ölecekmiş gibi hissetmiştim, ağlaya ağlaya kahrolmuştum ama sonra sakinleştim, duruldum. inanır mısınız gülmekten karnıma ağrılar bile girdi bu süreçte. çünkü yüzüm biraz gülse kendimi buna alıştırmamaya, arka planda çektiğim bir acı olduğuna zorluyordum kendimi. velhasıl kelam; kalbiniz gerçekten kırıldığında birini suçlamak, bir sebep aramak, kurban rolüne girmek bir işe yaramıyor. şapkanızı önünüze koyun bir düşünün; hayat size sizden başka bir kurtarıcı yollamıyor. kimse sizin sırtınızı sıvazlayıp, hadi gel her şeyi halledelim demiyor. tek başınızasınız. mecburen iyileşmek zorundasınız.

evdekiler mozarella lakabını takmışlar adama, ekranda her gördüğümde bi' gülme geliyor. spiker montella dedikçe gözümün önüne mozarella peyniri geliyor. onun haricinde kendisi hakkında fikrim yok.

gürbüz tam bir canavar
tüm sınıf ondan korkar
kapıda görünür görünmez
saklanır kekstralar
nazlı okul birincisi, kekstra tek eğlencesi
kekstrasını tam yerken
gürbüz yanına geldi
nazlı kafayı kullandı
kekstrayı ters çevirdi
jölesi altta kalınca
gürbüz onu kek sandı
gürbüz gittiği anda
kek yine kekstra oldu
nazlı jölenin kremanın tadına yine doydu
kek değil kekstra

allah akıl fikir versin diye dua ederseniz sevinirim.

ay ne var? benim babamdır o insan. ingilizce bilmiyor ama kahve seviyor yani n' apsın adam? misto iste diye birkaç kez söyledik ama tutamamış aklında. adamın yanında da böyle ağzınızı yaya yaya konuşmayın valla kırarım kalbinizi.