her gün istanbul’da yaklaşık 120 km araç kullanıyorum. gün içerisinde en büyük çaba gösterdiğim şey şunlardan birini ezmemek sanırım.
dakika başı bir yerden fırlıyorlar. sol şerittesin soldan fırlıyor, sağ şerittesin sağdan fırlıyor, orta şerittesin önünden yatay geçmeye çalışıyor. sinyali verip şerit değiştireceksin, yine orada. otobandasın, 50 ile orta şeridi ortalamış takılıyor. otobandan çıkacaksın, emniyet şeridinden 150 basarak geliyor. hiç mi canınızın kıymeti yok.
yaya geçidinden geçen, kaldırımdan giden mahluklara zaten diyecek bir şey yok. vereceksin asgari ücret kadar hatta daha fazla cezayı, bak bakalım bir daha yapıyorlar mı. kuzuya döner hepsi.
üzülerek söylüyorum, acizlik ve aptallıktır. bunu 3-5 kuruş atıp eğlencesine oynayan için değil, bütün parasını pulunu kumara yatıran hatta borca giren tipler için söylüyorum.
öncelikle meşhur online slot oyunları gibi oyunların ikramiye mantığı bellidir. %20 ila %40 civarında bir parayı oynatan alır, kalanı da oynayanlara dağıtır. yani 10 kişi 10’ar lira yatırsa 100 liralık havuz oluşur, kasa ortalama 30 lirasını alır, kalır 70 lira. bu hesapla 2 kişi 35’er lira alsa, 8 kişi babayı alıyor. velev ki o 35’i kazanan sensin, tahsil edebilir misin o da şüpheli. bu sisteme para yatırıpta kazanç beklemek akıl tutulmasından başka birşey değil.
bir de oynayanlar yasa dışı sitelerden oynuyor. sonra türkiye’de neden mafyalar cirit atıyor, nasıl bu kadar güçlü diye sorgulanıyor. sen zengin olacam diye milyarlarca doları mafyalara hibe et, sonra aa nasıl bunlar güçlendi diye şaşır. cebinde milyar dolar olan adamı dünyada kimse durduramaz, düzen bu.
özetle topluma maddi manevi çok büyük zararı var, acilen bir şekilde insanları bu illetten uzak tutmak lazım.
3 ekimde başvuru yaptım, bugün yani 8 ekimde pasaportumu teslim aldım.
5 günlük bir seyahat planı ile başvurmuştum, sağolsunlar cascade uygulayarak 1 yıllık vizemi vermişler. son vizem ise bir başka ülkeden 6 aylıktı.
sadece vfs’nin sitesinde yazan evrakları eksiksiz götürdüm, başka da herhangi bir ek evrak ne götürdüm ne de talep ettiler. özetle randevu bulmak dahil süreç baştan sona çok rahattı, hızlı ve olumlu sonuçlanması da iyi oldu.
geçenlerde eve döner söyleyeyim dedim. sonuç, ben döneri yedim ama dönerci de beni yedi.
iki adet 80 gr dürüm döner 970 lira, yani tanesi 485 liracık. dolar bazında da söyleyelim, yaklaşık 12 dolar. avrupa’da ve amerika’da 12 dolara aldığın sandviç baya doyurucudur, hele 24 dolara alacağın ile hem çok kaliteli yersin hem de geberene kadar yersin, hatta muhtemelen bitiremezsin.
ucuz yerlerde yenecek tavuk döner, etsiz çiğ köfte ve uyduruk lahmacuncular dışında türkiye, özellikle de istanbul anormal pahalı.
en önemli 3 oyuncusundan 2’sini oynatamayacak sırbistan hala favori. zaten jokic isimli saçmalık karşısında kimse favori olamaz.
genelde maçın anahtarı rakibin en iyi oyuncusunu pasifize etmek olarak söylenir ancak bu sefer durum farklı. bu jokic’i sert savunma, ikili sıkıştırma ile falan durduramazsın. yapmamız gereken bunu kabullenip takımdaki guduric gibi diğer oyuncuları işin içine sokmasını engelemek. bunu başarırsak jokic 50 sayı atsa bile maçı alabiliriz.
maçı kazanmanın da en önemli tarafı ise eğer kazanırsak bizimle beraber turnuvanın en iyi performans gösteren takımı almanya ile final öncesinde karşılaşmayacak olmak. muhtemel yarı final almanya, final sırbistan kabusuna hiç gerek yok.
yaptığı araçlardan bağımsız konuşuyorum, berbat bir şirket.
ötv artışı nedeniyle sipariş ettiğim ancak ödeme yapmadığım için fiyatı artan aracın siparişini iptal ettim. 175.000 lira ön ödeme yapmıştım, iadesini talep ettim. yasal olarak 14 gün içerisinde iade edilmesi gereken parayı 30 gün içerisinde iade edeceklerini söylediler. neredeyse 45 gün geçti, ne gelen var ne giden. arıyorsun açan yok, yazıyorsun cevap yok. vermeyeceksen de vermiyorum dersin, biz de önümüze bakarız. tam rezalet.
allah korumuş bunlardan araba almamışım. aracın başına bir iş gelse bunlarla muhatap olmak zorunda kalacakmışız.
edit: nihayet tutarı bugün iade ettiler. tam 45 gün sonra. yine de şükür ediyor, bir daha da tesla’nın yüzünü şeytan görsün diyerek konuyu kapatıyorum.
kdv saçmalığını çıkarırsak 27.5 milyon + 2.5 milyon bonusa transfer olmuştur.
pornografik bir paraya transfer olmuş kaliteli kaleci. ödenen paranın yarısını anca eder.
bahsedilen paralara geliyorsa, 25 milyon euro, tarihin en kötü transferi. tabata, köybaşı, guiza falan bunun yanında transfer başarısı kalır.
uğurcan çok iyi kaleci, hatta bence ülkenin en iyisi. ancak gelmiş 29 yaşına dolayısıyla ederi max 10-12.
dünyanın en iyi kalecisi, 26 yaşında, dünyanın en zengin takımlarından birine 30 milyon euroya transfer oluyor. 23-25 yaş bandında uluslararası performans göstermiş kaleciler 25-40 milyon euro fiyatlarla transfer yapıyor. 29 yaşındaki lokal kaleciye 25’ler 30’lar nereden çıktı, bu ne iş bilmezliktir.
zaten sayısal olarak eksik hatta bazı mevkileri boş olan takımdan bu yaz 7 oyuncu ayrıldı, gelen oyuncu sayısı sadece 2. kiralıktan dönüp kadroya dahil olan tek oyuncu var, zaniolo.
adamlar koca yaz boyunca 2 oyuncu aldı, bir de kiralık oyuncunun bonservisini aldı. 3 oyuncu için ödenen bonservis 106 milyon euro, yıllık maaş toplamları ise 38 milyon euro.
özetle transfer sezonu bir grup üst düzey beceriksiz tarafından yönetiliyor. bir kulüp 250 milyon euro borca sokulup takımı nasıl zayıflatılır onu izliyoruz. geçen sene götlerini osimhen kurtardı, kendilerini nimetten saydılar. bu mallıkla bu sene fenerbahçe’ye bile geçilmeyi becerecekler.
bu rezil yönetim adam gibi 4 oyuncuyu şampiyonlar listesine yazmayacaksa defolup gitsin.
transferi halinde galatasaray için bu sene inanılmaz ilerleyen transfer döneminin çileği, muzu, ananası olacak birinci sınıf kaleci.
osimhen durumunun aynısı yaşanıyor şu an. kulüple bağı kopmuş, kadro dışı. sözleşmenin son senesinde ve maaşından ötürü city bile almak konusunda çekinceli.
zaten maaş bütçesi inanılmaz yüksek, buna da verelim ki eksik bir pozisyon kalmasın. önüne de hakan, ilkay veya ikisini birden çekelim. verilen diğer maaşların da anlamı olur, yabancı sınırı sorunu olmaz, avrupa çapında da rekabetçi takım oluruz.