gha

Mart 2016 - 368 Entry - 149 Follower - 22 Following
Last Entrys:
batı dışı modernleşme, taklit ettiği modele tam benzeyemediği için değil, kendi bağlamında farklılaştığı için hep “tamamlanmamış” görünür.

“gecikmiş modernleşme, özellikle de batılı olmayan toplumlarda, sözde doğru yoldan saptığı için değil batılı prototiplerin asıllarına sadık bir biçimde çoğaltılması için zorunlu olarak 'tamamlanmamış' kalır. ithal edilen modeller avrupa'daki muadilleri gibi işlev görmezler. çoğunlukla dirençle karşılanırlar. bu nedenle modern olma projesi, içinde bulunan yere göre değişir.”

(gregory jusdanis, çev. tuncay birkan, metis yayınları, s. 248)

gecikmiş modernlik ve estetik kültür - 2 favorites -
“kalbin her atışı bünyemizde bir yara açar. şiir sanatı olmasa, hayat sonsuz bir kanamaya dönüşürdü.”* diyen yazar.

*(yukarıdaki alıntı, “dünya edebiyatı bağlamında modern türk romanı” isimli kitabın giriş bölümünde yer almaktadır.)

ludwig börne - 0 favorites -
bugün her zamankinden daha çok hüzünle dolu bakışların
dizlerini kavrarken ellerin nasıl da ince
dinle, uzakta, çok uzakta, kıyılarında çad nehri’nin
narin vücuduyla bir zürafa gezinmekte

bilsen nasıl düzgün ve yumuşak bir uyum var bu vücutta
ve derisini büyülü bir nakış süslemekte
bu nakışla, ay yarışabilir ancak
kırılıp salınırken görüntüsü geniş nehirlerde…

renkli bir gemi yelkenine benziyor uzaktan
koşması akan bir su gibi ya da bir kuşun sevinçle uçuşu gibidir
biliyorum, gizlenirken o günbatımında mermerden mağarasına
dünya inanılmaz güzellikte şeyler görmektedir

gizemli ülkeler bilirim ben, sevinçli masallar
kara bir kızdan, sevdalı prensten söz eden;
ama öyle uzun bir zaman ağır bir duman çektin ki içine
yağmurdan başka bir şeye inanmak istemezsin sen…

tropikal ormanı nasıl anlatabilirim sana
palmiyeleri, kokusunu akla gelmez bitkilerin…
ağlıyor musun?.. dinle… uzakta, kıyılarında çad nehri’nin
gezinmekte narin vücuduyla bir zürafa…

çev. ataol behramoğlu

lev nikolayeviç gumilyov - 1 favorites -
rus edebiyatında ilkin aleksandr sergeyeviç puşkin'in onegin'i* için kullanılan bu terim 1850'de ivan turgenyev'in “gereksiz insanın güncesi”* ile yaygınlık kazanmış, daha sonraki bütün “gereksiz insan” tiplerinin “yevgeni onegin”le kan bağına işaret eden ilk kişi aleksandr herzen olmuştur.

gereksiz insan - 0 favorites -
(bkz: #175980722)

aleksandr blok - 0 favorites -
adı rusya’da her zaman gericiliğin ve çar 3. alexander yönetimi döneminde her alanda görülen baskıcı zulmün simgesi olarak anılacaktır.

aleksandr blok, bu bunaltıcı çağı “öç” adlı şiirinde şöyle anlatmaktadır:

o suskun puskun yıllarda
bunaltıcı bir kasvet kaplamıştı yürekleri.
pobedonostsev açıp yayınca
uğursuz baykuş kanatlarını rusya üzerine.
ne gündüz olduğu belliydi ne gece
onun dev kanatlarının güneşi kapattığı bu ülkede.* * *

pobedonostsev - 0 favorites -
(bkz: #175977478)

pyotr yakovlevich chaadayev - 0 favorites -
pyotr yakovlevich chaadayev hazretlerinin yurt sevgisi konusunda söyledikleri sadece dönemi bakımından değil, her zaman anımsanması gereken bir değere sahiptir:

“anayurt sevgisi güzel bir şeydir fakat gerçek sevgisi çok daha güzeldir. anayurt sevgisi kahramanlar doğurur; gerçek sevgisi bilgeler, insanlığa iyilik yapan kişiler yaratır. anayurt sevgisi halkları ayırır, ulusal düşmanlığı besler ve kimi kez dünyayı mateme büründürür. gerçek sevgisi yaşam ışığını yayar, manevi zevkler yaratır ve insanları tanrı’ya yaklaştırır.”

yurt sevgisi - 0 favorites -
aleksandr sergeyeviç puşkin’in “poltava” adlı uzun şiirinde* deli petro’nun tarihsel rolü dikkat çekici biçimde öne çıkıyor. şair, şiirin sonunda poltava’da yüz yıl önce yaşanan büyük savaşı ve o dönemin tutkulu, kararlı, gururlu ve güçlü adamlarını anımsatır; zamanla bu insanların ve savaşın bıraktığı izlerin toprağa karışarak silindiğini dile getirir fakat bir ismi bundan ayrı tutar ve şiiri petro’ya seslendiği şu dizelerle devam ettirir: “bir tek sen, poltava kahramanı / muazzam bir anıt diktin kendine…”

deli petro - 0 favorites -
yazıldığı 1833'te çarın yasak ve sansürüyle karşılaşarak yayınlanamayan, 1837'de aleksandr sergeyeviç puşkin'in ölümünden sonra yine de sansürlenmiş olarak yayınlanabilen metin, ancak 1904'te tam ve sansürsüz haliyle gün yüzüne çıkabilmiştir.

bakır atlı - 0 favorites -