iki gün üst üste davasına katıldığım korkunç olay..
ilk gün sanık, ikinci gün mağdur ailelerin ifadeleri alındı..
aileler anlattıkça o günü tekrar yaşadı ve sözleri sık sık gözyaşlarıyla kesildi..o ifadelerden bazıları şöyleydi;
fatma şahin (18 yaşında hayatını kaybeden serhat şahin'in annesi) : trene oğlum ve kızımla binmiştim..tren sallanmaya başlayınca, bir elimle kızımı diğer elimle oğlumu tuttum ama tren devrilirken oğlum ellerimden kayıp gitti..her gece o sahneyle uyanıyorum..
nükhet karasu (kazada hayatını kaybeden melek tuna'nın kızı) : annem trendeyken beni aradı.."kızım çok açım, yanıma kuru ekmek bile almamışım..sen sofrayı hazırla" dedi..ben sofrayı hazırladım ama annem gelemedi..annem o mezarda aç yattığı sürece, bunun hesabını tüm yetkililerden soracağım..
fatih sel (kazada hayatını kaybeden hakan sel'in kardeşi) : abi ne demektir bilir misiniz ? bu hayatta tutunduğum en sağlam dalı kırdılar..şuan bildiğim her şeyi ondan öğrenmiştim ben..bisiklete binmeyi, nerede nasıl davranılacağını, kimle nasıl konuşulması gerektiğini..hayattaki en büyük öğretmenimdi..hakkını sonuna kadar arayacağım..
mısra öz sel (kazada hayatını kaybeden 9 yaşındaki oğuz arda sel'in annesi) : siz hiç çocuğunuzu 13 numaralı ceset torbasının içinde, a-b-c diye ayrılmış üç parça halinde aldınız mı ? ben aldım..
aysun köse (kazada hayatını kaybeden 16 yaşındaki sena köse'nin annesi) : şuan ne söyleyeceğimi bilmiyorum, hayatımda ilk kez mahkemeye geliyorum..bu insanlar olmasaydı, belki de ömrüm boyunca mahkeme görmeyecektim..o yolu dört saatten iki saate indirdiler, sebebini de artık bazı duraklarda durmayacağı için olduğunu söylediler..o hatta ne sinyalizasyon ne de yol bekçisi yokmuş..ben kızımı başına bir şey gelir diye okul gezilerine bile göndermiyordum..taziye için geldiklerinde bana "daha yaşın gençmiş" dediler..insana değer verilmediğini çok acı bir şekilde gördüm..
saliha erbil (kazada hayatını kaybeden seyfi erbil’in eşi) : benim eşim de tcdd personeliydi, güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu..o gün nöbetlerimiz çakıştığı için, çocukları köye götürüp anneme bırakmak zorunda kaldı..o gün için rapor almasını istedim ama kabul etmedi, "hasta değilim haram olur" dedi..çocukları bırakıp işine giderken kaza oldu..(sanıklara dönerek) siz beni tanırsınız, eşimin de arkadaşlarıydınız..size kazadan sonra sordum, ihmal yok dediniz ama burada hepsini söylediniz..şimdi yüzüme nasıl bakacaksınız ?
esra kartal (kazada hayatını kaybeden gani kartal ve rubize kartal'ın kızı) : babam çok naif bir adamdı, kaza haberini alınca onun ölmüş olabileceğini tahmin ettim ama annem güçlüydü..kazadan iki ay sonra düğünüm olacaktı..oldu ama nasıl oldu gelin bana sorun..iş yerinde sürekli hata yapıp azar işitiyorum, bir bebeğim olsun istiyorum ama psikolojik olarak olmuyor..belki de hayatım boyunca hiç olmayacak, kendimi toparlayamıyorum..biz ertesi gün eşleşme yapmak için morgda annemin bacağını beklerken, dışarıda başkanlık kutlamaları vardı..ülkede yas ilan edilmesi gerekiyorken bu çok zoruma gitti..
melih kurtuluş (kazada hayatını kaybeden derya kurtuluş'un eşi ve 6 aylık beren'in babası) : olay yerine hemen gittim ama onları bulamadım.. 23:30 gibi teşhis için hastanenin morguna indirdiler..ben tabii bakamadım..nasıl bakayım, kızım daha 6 aylıktı..
zeliha bilgin (kazada 14 yaşındaki bihter bilgin'i, iki kız kardeşini ve 6 aylık yeğenini kaybetti) : benim kazada 4 canım gitti, ailem paramparça oldu..kızım sınava girmişti ama istediği okulu kazandığını öğrenemeden gitti..sorumlular koltuklarında otururken benim kızım şu karşıda yatıyor (mezarlığı işaret ederek)
erkan duman (kazada hayatını kaybeden emel duman'ın eşi) : benim eşim nasıldı biliyor musunuz, insan sülietine bürünmüş bir melekti..onu çok özlüyorum..geride 10 yaşında oğlum kaldı..o gün o da trendeydi..annesinin vefatıyla ve kazayla ilgili hiç konuşmuyor, sanki olay hiç olmamış annesi ölmemiş gibi davranıyor..durumu kabullenmek istemiyor..eşimin ve oğlumun hakkını sonuna kadar arayacağım..
cihan subaşı : kazadan yaralı olarak kurtuldum..boynumda ve kaburgamda kırıklar, sol kolumda derin kesikler vardı ve sol akciğerim sönmüştü..o şekilde çamurlu suyun içinde 1,5 saat kaldım..daha sonra ambulans geldi ve beni sedyeyle bir traktöre koydular..traktör hareket etmek üzereyken ambulans görevlileri gelip sedyenin ambulansa zimmetli olduğunu ve gönderemeyeceklerini söylediler..orada yaralılar can çekişirken onlar sedye derdine düşmüştü..bu işte sorumluluğu olan herkesten şikayetçiyim..
yanlış anlaşılma olmasın, elbette ifadeler bu kadar kısa değildi..ben sadece aklımda kalan, beni çok etkileyen kısımları yazdım..hepsine allah çok büyük sabır versin..diğer duruşma 10 aralık günü çorlu halk eğitim merkezi'nde..imkanı olan herkes gidip destek vermeli..