dogville

mangal yürekli rişar (503)

Ağustos 2010 - 7951 Entry - 313 Follower - 19 Following
ruhum orman
kalbim rengârenk çiçek bahçesi.
heaven
Last Entrys:
insanlarla aranıza mesafe koymak doğru bir hareketmiş,
başarı denilen olgu, günümüzde -nadir durumlar dışında- karşınızdakinin kendini nasıl allayıp pulladığıyla ilgiliymiş,
özellikle duygular söz konusu olduğunda manipülasyon önemli rol oynuyormuş,
şans faktörü hayatın merkeziymiş,
çok isteyip de yaşayamadıklarınızın uktesi boğazınızda hep yer edermiş,
önemli olan yapabileceğinizin en iyisini yaparak huzurla akıp gitmekmiş,
çok tüketmek, istiflemek yerine kaliteli ve minimal yaşayıp kalanı paylaşmak insanı mutlu ediyormuş,
insanlar dönem dönem hayatınızdan gelip geçermiş, kalıcı olan fazla değilmiş.
empati kadar kıymetli kavram yokmuş,
bir de en iyiyi en sona sakladım: öldürmeyen güçlendiriyormuş.

30 yaşından sonra anlaşılan gerçekler - 446 favorites -
biraz içe dönüp, hafif bir konsantrasyon eşliğinde, ard arda söylenen kelimeler. illa ki sanskritçe olmasına gerek yok, anlamını bildiğiniz kelimelerin gücünden de pekâla faydalı titreşimler yaratabilirsiniz. örneğin fiziksel anlamda bir acı çekerken ve artık bu acılardan yılgınken, sevgili berrak yurdakul'dan öğrendiğim, size iyi gelebilecek bir örnek bırakabilirim.

"bu geçici bir acı, azalacak ve bitecek."

ard arda, sakince, inanarak.

mantra - 3 favorites -
3 aydır nissan x-trail 2025 mild hybrid kullanıyorum, direksiyonun başına geçince araba resmen “rahat ol, ben buradayım” diyor. içi ferah, uzun yolda güvenli, motor sesi yok denecek kadar az. tatil trafiğinde 10 saat yolda kaldım, buna rağmen yolculuk çok konforluydu, hiç yormadı. tasarımını ve içinin ferahlığını pek sevdim, kamera sistemi gayet yeterli, bagajının da geniş olması günlük hayatı kolaylaştırıyor. sürerken “ben kullanıyorum”dan çok “bu araba beni taşıyor” hissi veriyor, özetle oturaklı ve konforlu bir araba.

ama…şehir içi dur kalk trafiğinde yakıt tüketimi hâlâ can sıkıcı. mild hybrid biraz toparlıyor evet, ama mucize yok; benzin su gibi akıp gidiyor, aracın tek kusuru bu diyebilirim.

öncesinde 4 yıl seat ateca kullandım. kıyaslamak gerekirse o da iyi bir arabaydı, ataktı ama sessizlik ve konfor sınırlıydı; yokuşlarda çok zahmetliydi. nissan x-trail ise yol tutuşuyla da çok daha güçlü ve keyifli bir araç oldu. şimdilik iyi bir seçim yaptığımı düşünüyorum.

nissan x-trail - 1 favorites -
pek çok farklı alandaki derya deniz bilgisiyle insanı hayrete düşüren, yepyeni şeyler öğrenmemizi sağlayan, hoş sohbet, tatlı dilli, vefalı badim.
hiç tanımadığım halde, yazdıklarını merakla okumak, hep güzel haberleri almak istediğim ender insanlardan. bol bol yazsın, iyi haberler versin, bizler de keyifle okuyalım.

silivrili - 4 favorites -
mutluluk benim için günlerdir heyecanlı bekleyişin ardından alınan temiz biyopsi sonucudur, gözlerden akan yaştır, hıçkıra hıçkıra edilen şükürdür. tarifi imkansız bir hafifleme, yaşamayanın asla bilemeyeceği bir rahatlamadır. heyecanla her gün seni merak edip senin için dua eden sevdiklerini arayıp söze “müjde” diyerek başlamaktır, etrafı umursamadan deli gibi dans etmektir, yarın yokmuşcasına hayata sımsıkı sarılmak, yeniden ve yeniden umut etmektir.

çok şükür binlerce kez şükür…
mutluluk, benim mutluluğum bugün tam olarak budur.

mutluluk - 94 favorites -
henüz yarıladığım nermin yıldırım kitabı. her öykü ayrı güzel yalnız 'bir mahizer zamanı' bambaşka…hikâyeyi anlatan karaktere şöyle bi içten sarılmak istedim, hani sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamayıp sabahladığın özel insanlar vardır. onlar gibi. hem hüzünlendim hem de devamını okumak istedim, oysa hüzün şu an en son hissetmek istediğimdi, yine de pek sevdim, bir garip ikilem.

bavula sığmayan - 2 favorites -
geçirdiğim bir ameliyat sonrası her gün kullanmak zorunda olduğum ilaçtan mı yoksa alerjik bünyemden mi tam olarak neyin neden olduğunu bilemeden yaklaşık üç aydır başa çıkmaya çalıştığım rahatsızlık. düzenli kullandığım ilacı yurt dışından getirip içeriğine ne tepki vereceğimi görmek istediler. (getirtmeye çalışıyoruz umarım başaracağız) önce yaşadığımın ne olduğunu anlamadığımız için bir sürü dermatolog dolaştık, tedavilerin hiçbiri alerjileri kesmedi. sonra bir alerji profesörüne gittik düşük doz kortizon başlandı o da tam çare olamayınca ek olarak birlikte farklı bir antihistaminik ile destek verilerek yeni bir tedaviye başlandı, bu arada her antihistaminik bende aynı etkiyi göstermedi. eğer bu da başarılı olmazsa aylık yapılan iğnelerle tedavi yolunun açık olduğunu söylediler. şimdi çok sıkı yapamasam da histaminik diyetiyle tedaviye destek olmaya çalışıyorum. tedavi olup da başarılı olan varsa yeşillendirebilir, benzer sorunları yaşayan insanlarla konuşmak iyi gelecektir.

kronik ürtiker - 2 favorites -
pek beğenip üç sezonunu da ikişer kez izlediğim dizi. emeği geçenlere bol bol teşekkürler! prens karakteriyle ilk karşılaşmada burhan altıntop'tan izler olduğunu fark ettim, belki de bu yüzden bu kadar sıradışı ve antipatik ama bir o kadar da samimi buldum. bu konuya giray altınok'un kafa dergisi'ne verdiği ropörtajda yer verilmiş:

“doğru kurgulanmış, ayakları yere basan anti-kahraman karakterler türkiye'de öteden beri çok seviliyor. mesela benim için burhan altıntop (avrupa yakası'ndan) da bir anti-kahramandı. belki de türk dizi tarihinde en sevdiğim karakter. çünkü o da çıkarcı, içten pazarlıklı, kötücül yönleri olan ama sonunda başı belaya giren biriydi. yani karakter biraz kötülükten, kurnazlıktan besleniyor ama sonunda o kurnazlık eline ayağına dolaşıyor. ve biz böyle karakterleri seviyoruz. çünkü anti-kahraman dediğimiz kişi, ne olursa olsun bir noktada doğru olanı yapmak zorunda kalıyor. prens'te de aynı şey geçerli. evet, nefret edilecek bir sürü özelliği var ama işler ciddiye bindiğinde doğru kararı yine o veriyor. örneğin, haşaria için “kuzeye giderim, ölürsem ölürüm” diyebilen biri. “bırakalım ölsün, kendi kararını verdi” demiyor. o sorumluluğu alıyor. biz de karakterin umursamazlığını, zalimliğini, çocuksuluğunu, bencilliğini göstermekten çekinmiyoruz.

ama hikâyeyi öyle bir yere getiriyoruz ki, seyirci ister istemez “ee prens efendi, şimdi bir şey yapman gerekiyor. yapacak mısın?” noktasına geliyor. bu matematik oturduğunda hikâye de doğru akıyor ve bence seyirci bu yüzden prens'i seviyor.
bir de şu var: prens, bizim söyleyemediğimiz her şeyi söyleyebilen bir karakter. karşısında kim olursa olsun — kral, köle, halktan biri, babası, abisi — fark etmiyor.
bizim “keşke bunu söyleseydim” dediğimiz cümleleri o söylüyor. çünkü elli laf ediyor, o elliden biri mutlaka yerine oturuyor.”

prens (dizi) - 5 favorites -
öncü, deneysel, kışkırtıcı tavır.
guillaume apollinaire dizelerinde anlatılan.

sizin düşmanlarınız değiliz
geniş ve alışılmadık alanlar sunmak istiyoruz size
çiçeklenen giz burada dileyenlerin elinde
burada yeni ışıklar, görülmedik türlü renkler
algılanması pek güç binbir çeşit görüntü
ve gerçeklik kazandırmak gerek bütün bunlara
iyiliği bulgulamak istiyoruz biz
her şeyin sustuğu o kocaman ülkeyi
bir de kovulabilecek ya da geri getirebilecek zamanı
bağışlayın yanılgılarımızı, günahlarımızı bağışlayın
sonsuzluğun ve geleceğin sınırlarında
habire savaşıp duran bizleri bağışlayın.

*
*

avangard - 4 favorites -
iyi şarkılar.

world news - the tinman

uzun yol araba yolculuğunu çekilir yapacak şey - 4 favorites -
hiç kimse için kahvenizi soğutmayın, çalan telefon için kitabınızı en güzel yerinde bırakıp arasına ayraç koymayın ya da bir başkasının kırgınlıklarına koşarken, kendi iç sesinizi susturmayın. demem o ki, sizinle sadece ihtiyaç duyduğunda konuşan insanlar için kendi hayatınızı durdurmayın. zamanla göreceksiniz ki dertlerini dinlediğiniz herkes, sizi aynı hassasiyetle dinlemeyecek. işte bu yüzden, kahvenizi sıcak içmeye bakın, kitabınızı sonuna kadar okuyun, işinize odaklanın, hayalinize sarılın. kimseye içinizi fazla açmayın, çünkü kimse kalıcı değil.
insanlar gelir, insanlar geçer, bunu unutmayım.

hayattan öğrenilen en büyük ders - 28 favorites -