sabah kalktığında ayağını yere bir basıyorsun yerler şıpır şıpır su, ilk birkaç saniye anlamıyorsun içinden su da soğukmuş diye bir düşünce geçiyo(sanki ılık olsa girip yüzcen!) sonra aklın yerine gelince haydaa evi su basmış!! tüm herkes kaldırılır çalışmalar başlar.

birçok yazar dalga geçse de bu paraya araba alınabilir. muayeneden geçebilir, trafikte kullanırsınız, ayağınızı yerden keser ama uzun yola gitmez, bakıma ihtiyacı olur, eski olur, sık arıza yapar, güvenli bir sürüş olmaz. aklıma gelen araçlar ; lada samara, skoda favorit, tofaş şahin/serçe, renault flash/maneger/spring/toros, kia kapital, ford taunus, citroen zx, suzuki marutti . bunlardan birini almak zorunda olsaydım lada yada skoda tercih ederdim çünkü basit ve tamiri kolay araçlar.

eğer bir kaç bin üste çıkılır ise bir üst banttan satılan renault 19, fiat tempra/serçe, ford eskort gibi modeller de bulunabilir. 20bin ile sınırlı kalmayıp biraz esnek olabilirsek bu civarda en mantıklı araç, az yakan ve diğer rakiplerine göre nispeten sorunsuz citroen saxo alırdım. 30bin civarı bulunabilir.

eş ve sevgili seçerken sadece güzelliğe bakanlar aldanır. tabi bu demek değilki kendini salmış kendine hiç bakmayan bir kadını sevin. tabiki evlenmek için beğendiğiniz ve size güzel gelen kadını seçeceksiniz ama yıllar geçip yaş ilerledikçe eşinizin size verdiği güven, huzur, mutluluk hepsi güzelliğin önüne geçer. asıl bulması zor olan da bu nitelikler. yıllardır biriktirdiğiniz anılar, hatıralar, mutlu zamanlar ilişkinizin en değerli varlıklarıdır. yıllarca biriken bu değerlere sahip eşinizi bırakıp sırf daha güzel diye boş bir insana giderseniz kısa sürede sıkılırsınız. zaten makyajın modanın estetiğin geliştiği bu zamanda güzelliğe ulaşmak kolay. her yerde güzel kızlar var ama sizi seven, aldatmayan, zor zamanınızda yanınızda olan bir kadın bulmak zor. bu nitelikleri bulduğunuzda sevin sayın sahip çıkın.

hayat planladığımız gibi değil, kendine göre akıyor. akarken de yapmamız gerekenler uyutmuyor. bazen ise yapamadıklarımız yada yapıp pişman olduklarımız uyutmuyor. uyusan bile gece ansızın uyanıp halen düşündüğünü farkediyorsun. hayat zor, hızlı ve kendine buyruk. daha doğru dürüst uyumayı beceremeyen biz ise hayatı kontrol etmeye çalışıyoruz.

bir insan zarar görmediği bir hayvandan nasıl nefret eder? başlıkta komodo ejderi yazmışlar sanki her gün ejderle yaşıyor. böcek falan anlaşılır da kendi halinde yaşayan bir hayvandan insan neden nefret eder.

kadın ünlü, milyonlar kazanıyor ve ingiltere kraliyetinden birisiyle evli. dışlamışlar, çocuğunun ten rengine takılmışlar vs diye üzülecek halimiz yok.
ne olursa olsun o çocuklar en iyi şekilde büyüyecek, en iyi eğitimleri alacak, meghan ve kocası lüks bir hayat sürecek. halbuki gerçek hayatta ne sorunlarla uğraşan insanlar var.

kızıl gezegen mars'ın yüzeyine iniş yapmayı başarmış ilk uzay aracı viking 1'in üzerinden 45 yıl geçti. aracın mars'a iniş yaptıktan sonra göndereceği ilk fotoğraf çok önemliydi, çünkü nasa çalışanları aracın mars kumlarına gömülmesinden korkuyorlardı. bu nedenle ilk görevi fotoğraf çekme ve dünyaya iletme olan araç yere ayak basar basmaz bu fotoğrafı çekmiş ve dünyaya göndermişti görsel. daha sonra daha iyi bir konum alan viking 1 aracı ikinci olarak olarak bu fotoğrafı gönderdi görsel

(bkz: 18 şubat 2021 perseverance'ın mars'a inişi) başlığında sanki ilk defa mars'a gidilmiş gibi birçok entry görünce ve türk haber sitelerinin de haberi veriş şekli böyle olunca bu entry gerekli oldu.

bundan 45 yıl önce daha cep telefonları, dijital fotoğraf makinaları, internet gibi birçok teknolojinin olmadığı bir dünyada mars'a araç yollamayı başaran bilim insanlarını unutmamak gerekir. aracın yapım aşamasından bazı resimlerde şöyle görsel

görsel

görsel

edit: viking 1 aracı marsa inen ilk araç, ancak gönderilen ilk araç değil daha önce mars yörüngesinden fotoğraf alan araçlar gönderilmiş. ayrıca rusyada çeşitli araçlar göndermiş. mars'a önceden yada sonradan gönderilen araçlar birbirlerinin resimlerini de çekiyor, her yeni araç öncekinin daha gelişmiş modeli, önceki araçtan öğrenilen bilgiler bir sonrakinde kullanılıyor. yani şuanda gönderilen tekerlekli uzaktan kontrollü, üzerinde dron bulunan keşif aracı daha önceki tecrübeler ışığında geliştirilmiş bir araç. daha önce gönderilen araçlara inanmayanların şuan gönderilen araçlara da inanmaması gerekir. bu arada fotoğraflar dijital değil ancak o yıllarda kullanılan faks makinası mantığı ile çalışan araç üzerinde bulunan 2 adet faks kamerası ile çekilmiş ve dünyaya gönderilmiş.

aileden zengin değilsin ve bu dünyaya geldin ne yapabilirsin. iki yol var ya ticaret ya eğitim. tüm dünyada iyi bir eğitim saygın bir meslek sonrası maddi durumun düzelir ve ailenden gelen fakirliği kırarsın.

işte önemli nokta burası, türkiyede okusan da bu fakirliği kıramazsın. okuyup doktor, müfettiş, kaymakam, öğretmen, mühendis olsan bile alacağın maaş ile araba almak için 10-15 yıllık kredi çekmelisin. ev için 20 yıl kredi. hayatının 20 yılını bir araç ve ev için vermen gerekir. evet çok düşük maaşlar var, sokakta kalanlar var ama bu ayrı bir konu, burada bahsedilen insanın çok uğraşması emek vermesi ve güzel eğitim alması durumunda bile iyi hayat şartlarını sağlayamaması. bu durum zamanla orta sınıfın kaybolması, zengin ve fakir arasında keskin ayrıma yol açıyor. keskin sınıfsal farklılaşma da fakir olanın fakir kalması demek. bu durumda en iyi örnek hindistan. bildiğin son 15 yılda hindistan olduk. halkta sınıfsal kesimler oluştu, bazıları şöyle;
- asgari ücret alan ve ömür boyu çalışıp emekli olunca bile rahata kavuşamayan gurup,

- orta halli eğitim alan ve yine asgari ücret veya biraz fazlasına çalışan ve yine geleceği parlak olmayan gurup,

- kendi çabası ve burslar ile çok iyi eğitim alan, iyi bir mesleği olan ancak ticaret yapmayan, çıkabileceği en üst maddi duruma çıkan ancak bir araba ve bir ev uğruna yıllarını verecek gurup,

- ticarette şansı iyi giden ve para kazanan gurup,

- niteliği ve eğitimi yetersiz olduğu halde siyasi torpili ile banka yöneticisi, rektör, belediyede üst yönetici vs olup çifter çifter maaş alan gurup

- siyasi bağlantılar ile devletten ihale alan, yine devleti zarara uğratıp ultra zengin olan siyasilerden torpilli gurup,

- aileden zengin olup hep zengin ve ayrıcalıklı yaşayan gurup,
...

bir şey yapmalıyım bu hayatta, farklı, hayata dokunan, olumlu iz bırakan, yoksa boşa geçecek bir ömür.

hayretle izliyorum. ülkede o kadar dert var, pandemi var, aşı yok, günde yüzlerce insan ölüyor ama tv de tartışılan muhalefetin bir sözü. gündem olacak o kadar çok dert varken, bir tek söz tüm kanallarda!