yanında ehliyet bulundurmama cezasıdır tabii ki. kaçıncı yüzyıldayız be kardeşim; sistemden görüyorsun zaten ehliyetim olduğunu. cüzdanı evde unutmuşum 2 dakika birini bir yere bırakmaya çıkmışım. adam çeviriyor sistemde ehliyetim olduğunu gördüğü halde ceza yazıyor; para alıyor. olacak şey değil.
barınma krizine karşı alınacak en mantıklı önlemlerden biridir
evi yatırım aracı olarak gören bir toplum barınma krizinden kurtulamaz
ülkemiz cayır cayır yanarken şu soruları sormuş. bana önemli sorular gibi geldi:
“neden toma'lar hâlâ depolarda bekliyor?
yüksek basınçlı su püskürtme sistemine sahip bu araçlar neden sadece toplumu dağıtmak için kullanılıyor da, doğayı kurtarmak için kullanılmıyor?
neden askeri birliklerin yangına müdahale kapasitesi devreye alınmıyor?
milli savunma bakanlığı'na ait helikopterler, arazözler, eğitimli personel ve yangın tatbikat ekipleri neden hareketsiz?
bu ülkenin ormanı yandığında sessiz kalanlar, toplumsal olaylarda saatler içinde organize olan kamu gücünü doğa için neden harekete geçirmiyor? “
gündemde kalması gereken yangındır
böyle büyük bir ihmal sonucunda allah korusun ama mahir polat’a bir şey olursa hükümet bunu kendi tabanına da açıklayamaz. böyle büyük bir hataya düşüleceğini kesinlikle zannetmiyorum. bu kadar ciddi sağlık sorunları olan birinin üstelik suçluluğu bile henüz ispatlanmamışken derhal ihtiyaç duyduğu ortama ulaştırılması gerekiyor.
"konuşmadan önce düşünün, düşünmeden önce okuyun"
fran lebowitz
konuşma ses düzeyi
kişinin eğitim seviyesi yükseldikçe daha düşük bir ses tonuyla konuşmaya başlar
bir insanın başarılı olabilmesi için öncelikle insana insan olduğu için değer vermesi, kendisini güçlü hissettiği durumlarda bu konuya özellikle çok daha fazla dikkat etmesi gerekir. kendisine önerim hayatın hangi alanında olursa olsun diğer insanlarla (özellikle kendisini kimseye tatlış göstermek zorunda olmadığı zamanlarda) konuşurken büründüğü tuhaf sertlik, kibirlilik ve saygısızlık konusunda daha fazla çalışması. bu konuda gidecek daha çok yolu var gibi görünüyor.
aynı motorcu mu bilmiyorum ama yine yepyeni bir ifşayla karşımızdadır, buyrun
trafikte nasıl insanlarla muhattap oluyoruzkadın hem suçlu hem güçlü olmanın resmini çizmiş adeta, yanında oturan diğer kadın da "ramazan günü bela mısın" diyerek imzasını atmış esere. motorcu "bir de trt'de çalışıyormuşsun, sana hiç bi bir şey öğretmediler" diye ne güzel sormuş ama anlayıp da mahçup olan kim? aksine sürekli bir üste çıkma, sürekli bir saygısızlık.
dar bir alanda, örneğin kaldırımda, karşıdan birinin geldiğini gördüğü halde öküz gibi elini kolunu sallaya sallaya yürümeye devam etmek. böyle davranan birinin karakteri hakkında çok uzun tahliller yapmanıza gerek yok.