(bkz: cafer)

icerigi ile teknigi arasinda bayagi bir fikir disinda hic bir iliskiyi tespit edemedigimiz, dolayisiyla emegi gecenlerin eski basarilari ve etkisini ancak kisa bir sure koruyabilen gorsel oyuncaklar ile ustu ortulmeye calisilmis bir film. burnumuzu buyutup, sadece film olarak cekilmis karelerle, icinde animasyon olan kareler arasinda fark edilebilir bir kalite oldugunu, amma velakin bu farkin kasitla yapilmadigi izlenimi uyandirdigini rahatlikla soyleyebiliriz.

tecrubelerinizde uyusturucunun ruh hali temali ve amerikan gevelemesi icerikli filmlerden hoslaniyorsaniz, boyle filmleri nasil diyorlar, kuul buluyorsaniz, basin parayi ve gorun. sarhos gevelemesinden hoslaniyorsaniz, ayni paraya bir birahaneye gitseniz aynisindan -hem de canli- var. sanirim biz salak olduk ve filmden anlamaz olduk. bizi sikintintidan patlatan bir elin parmaklarini gecmeyen filmlerden biri olmustur.

manti, aslinda yapimi ve acilmasi epey kolay, hem de lezzetli olan yumurtali hamurun -sadece hanimlarin yemek yaptigi zamanlarda- ne yapsak ne etsek de kadinlar yemek yapmak disinda bir is yapamasinlar niyeti sonucunda sekil bulmus bir halidir. bizim tavsiyemiz hamura normal tariflerden daha cok yumurta koymak (ornegin 4 bardak una 3 yumurta sarisi gibi), hamura katacaginiz suyun da biraz ilik olmasidir. sekle semale, bir kasikta 10 tane manti gibi seylere degil lezzete ve zamaniniza deger veriyorsaniz, cok daha buyuk parcalar halinde yapmanizi, yok illa ben kucuk istiyorum diyorsaniz, bir an evvel cocuk sahibi olmanizi, yada komsunun cocuklariyla aranizi iyi tutmanizi, velhasil cocuk isci kullanimini surdurebilir ve faydali bir alanda kullanmanizi temenni ediyoruz. mantinizi pisirdikten sonra da manti suyunu da corba yapmanizi siddetle tavsiye ederiz.

gunluk amerikan politik sorunlarinda kullanilan jargonu beklenmedik baska alanlarda kullanarak, bilinc altina sosyal liberal fikirler zerk eden bir film. son zamanlarda bagirmadan, irak savasi, naif amerikan baskani, neyin terorizim olup neyin olmadigi, degisik taraflarin niye terorizmi secmek zorunda kaldiklari, ozgurluklerin siniri, egitimin sinirlari, escinsellerin kendi iclerindeki kimlik duruslari gibi neredeyse spekulatif olmus ve bir o kadar da kemiklesmis konulari isleyen baska bir film izlememistik.

(bkz: i am spartacus)

http://www.npr.org/…story/story.php?storyid=5134530

daha cok bilgi icin http://www.pipedreams.org/ isimli radyo programinin web sayfasini oneriyoruz.

kilise orguyla calinabilecek herturlu muzige yer veren radyo programi. yapildigi ulkenin bile heryerinden radyodan degil internet uzerinden dinlenildigi icin hakkinda sozluge yazarken kendimizi elitist bir misyoner gibi hissetmiyoruz.

butun programlarinin arsivde olmasinin otesinde, hangi programdaki hangi parca nerede kayit edilmis, ismi ne, bestecisi kim, bestecisi nasil olmus, hangi org kullanilmis, orgun kac borusu var, niye, cogu zaman orgun bir resmi gibi icimizdeki kuartet hevesi yarim kalmis veleti heveslendiren bir bilgi bankasi icerir.

sozlugumuz gibi her hafta tematik calisan radyo programi, american public media tarafindan yapiliyormus.

eninde sonunda bu enstruman hayatta kalmasini yaygin olarak kiliselerde kullanilmasina borclu oldugu icin bol bol kilise muhabbeti yapan sunucu amcamiz sayin sakalli michael barone sizi beklenmedik laf oyunlari ve sasirtici referanslariyla salak edebilir.
bach hakkinda kasinti bir yorum yaparken

-holly molly batman is this trick or high art?
-well robin it is both!

diyerek size baglamsal bir celim atabilir. tavsiye ediyoruz.

ayak pedallarini uygun hassasiyetle kullanabilmek icin alti incecik koseleden yapilmis ayakkabilarla calinan ensturuman.

(bkz: myers briggs kisilik gostergesi)

japonca, bir caddede daha cok sekilli, markali, ciks tiki nasil diyorsaniz oyle, magaza olmasi dilegini tanimlayan bir kelimeymis. biz bbc'nin yalancisiyiz. yoksa siz caddelestiremediklerimizden misiniz?