caydanliktaki yamuk siluet

Nisan 2012 - 226 Entry - 296 Follower - 356 Following
Last Entrys:

a winged victory for the sullen - 0 favorites -
[l'eternel printemps https://en.wikipedia.org/…eternal_springtime_02.jpg]

'' - hangi fenomenlerle/ olaylarla anonim varoluş bir özneye dönüşür? bu dönüş özgürlük için ne anlama gelir ve beden, vücut ve biçim kişi olmaya nasıl hizmet eder?

- bilinç, konum, şimdi, “ben” , sonunda var olan olmalarına rağmen başlangıçta değildirler.
bunlar, adlandırılamayan “olmak” fiilini isime dönüştüren olaylardır. bunlar, hipostazlardır. levinas* bedeni, bir olay, bir konum, bir isim belirten bir konum işgal etme olarak düşünür, öyle ki bu olay bir “varlığa” dönüşür. var olanın varolmaya başladığı bu olayın fark edilmesinde levinas, rodin'in heykellerine gönderimde bulunur.
“bu konumuyla (beden) içsellik için zorunlu olan koşulu fark eder. bu, bir olayı ifade etmez, bizzat kendisi olaydır. rodin'in heykellerine bakıldığında, bulduğumuz en büyük etki budur. onun varlıkları hiçbir zaman geleneksel ya da soyut bir zemin üzerinde oturtulmamışlardır.
onun heykellerinin gerçekleştirdiği olay, zeminle ilişkilerinde ve konumlarında ifade
etmek zorunda oldukları bir ruhla, bilme veya düşünceyle ilişkisinden daha fazladır”
bir konum almaya ilişkin bu bedensel olayı ya da biriyle andaki bir duruşu içindeki ilişkiyi etkilemeyi kavrayarak levinas, bedenin zaten dünya içinde olduğunu ve şeylerle ilişkide bulunduğu iddia eden heideggerci görüşe karşı çıkar. o, aynı zamanda,
şimdiyi yok oluşa indirgenemeyen bir anlamı olan bir olay olarak ifade eder, bu şekilde
şimdinin, sonraki an tarafından geçişi, olumsuzlanması ya da iptal edilmesi sadece anlamını kurar. anın yükselişini, öznenin doğuşu, bir olayın bir isime dönüşü olarak düşünerek levinas, şimdinin yok oluşunun olumlu bir açıklamasını yapar. an, yalnızca zamanın sonsuzluğu içinde buharlaşmaz. kendi kendisinin mirasını sunar. “şimdiye sahip olmanın imkansızlığının, sadece şimdinin yok oluşu yoluyla bu sahipliğin kendisinin olanaklı hale geldiği olgusuna bağlı olup olmadığını merak edebiliriz. zamandaki bir anın üretimi, zikzak çizmesi gereken sonsuz bir seriden gelemediği fakat o seriye karşı kayıtsızlık sergilediği için, zamanın gordian düğümünü (kördüğüm) çözmeden kesebilir. o, kendisinin dışında olabilir. bir an için olma biçimi şimdi olmaktır. şimdi, tarihin bir görmezden gelinmesidir. onun içinde zamanın sınırsızlığı ya da sonsuzluğu kesilir ve yeniden başlar. şimdi o halde, içinde sadece genel olarak bir varlığın değil fakat özne olan bir varlığın bulunduğu, varlıktaki bir durumdur.' ” *

auguste rodin - 0 favorites -

ludovico einaudi - 0 favorites -
'düşünen' değil 'düşünebilendir'.

'' kendi anlamlı yönelişini dışlaştırmak için zorunlu sözcüklerin ve sözcük dizilerinin ben konuşurken, bana sığınmaları humboldt'un -innere sprachform- (çağdaşlarımızın da -wortbegrief (sözcük kavramı) dediği şeyle gerçekleşiyor yalnızca, yani belli bir konuşma üslubuyla; sözcükler dizi dizi bu üslubu açıklıyor ve onları kendim için tasarımlamama gerekmeksizin yine bu üsluba göre örgütleniyorlar. hâlâ dilsiz olan kendi yönelişimle sözcüklerin arasını yapan dilsel bir anlamı var dilin, öyle ki kendi sözlerim beni şaşırtıyor ve kendi düşüncemi öğretiyorlar bana. örgütlenmiş imler kendi im-içre anlamlarına sahip, bu da 'ben düşünüyorum' u değil 'ben düşünebiliyorum'u açıklıyor. '' *

0 ile 1'lerin, dünya internet tarihinin bilgi, kelime, cümle ve anlamlılık yaratmış her şey havuzundan seçkileri.

ha bu küçümsenecek bir şey mi? elbette hayır. çünkü insanların yüzde 99'u zaten hep 'düşünebilen' kısımdaydı bu böyle sürecek,
'düşünen' kısımda olanlar dilsel örgütlenmenin sürekliliğini kesintiye uğratanlardı ve bu da böyle sürecek.

yapay zeka - 0 favorites -
" ey kutlu kişi!
parmağımı ağzımda bıraktın,
kutlu kişi!
yücelemek isterim seninle oluşageleni,
bir ad vermek istemem ona... '' *

" onda, gerçeği doğrudan doğruya kavrayan ve değiştiren eylemin hiç bir yönü bulunmaz " **

friedrich hölderlin - 1 favorites -
görsel

" şimdideydi, ama bir yandan da geçmişti ve herhangi bir şimdi değil, ezeli-ebediydi ve bu esnada geçmişti. " *
https://cdn.eksisozluk.com/2024/12/28/y/yab8hddm.jpg

alberto giacometti - 0 favorites -

william adolphe bouguereau - 1 favorites -
‘’ bizzat-kendiliğin öznedeki feshedilemez tekerrürü, özdeşleşme ve toplanmanın —hatırlama ya da beklemenin - sentetik bir eylemine kendini sunabilecek anlar arasındaki bütün ayrımlara önceldir,bizzat-kendi'nin tekerrürü, geriye-yönelim ve ileriye-yönelimin zamansal oyununda, araya girerek ve kendini tekrar bularak nihayetinde aydınlanan bilinç gibi ışıldayarak tekrar sıklaşmak için gevşemez. bizzat-kendi fenomen denilen (ya da fenomenoloji (denilen), zira fenomenlerin belirmesi zaten bir söylemdir) bu açma ve saklanma oyununa girmez. patlamaya ya da atomun bölünmesine dek kendi doluluğunda iltica etmiş ya da sürülmüş bizzat-kendiliğin biricik bükülmelerini ya da büzülmelerini -onun söylenen'de belirlenen kimliğini-özdeşliğini yeniden kurmak görüsüyle- eğip-bükmek (desarticuler) için kullanılan fiiller, iyelik sıfatları, sentaks figürleri, bizzat-kendiliğin bu bükülmenin, bu büzülmenin, bu yarığın (fission) izini taşırlar. bu belki de leibniz'in “ben kendine doğuştandır (le moi est inne â lui-même) ”
şeklindeki gizemli formulünün de anlamıdır. ‘’
“tutunmak ” ya da “kaybolmak ” ya da yeniden bulunmak ”taki -n/-l — buradaki kendilik' bir sonuç değil, bunların ifade ettiği lişkilerin ya da olayların bizzat matrice'idir. bu metafordaki anacıl (maternel) vurgu bize bizzat-kendiliğin esas anlamını sunmakta. bizzat-kendilik kendinden olamaz (se faire) o zaten mutlak edilgenliktendir, ve bu anlamda o, onun kendi-için olarak konulması için onda uyanacak bütün varsayımları felç eden bir zulmün kurbanıdır —geri döndürülemezcesine geçmişte düğümlenmiş bir bağlanmanın edilgenliği, bütün hafızadan evvel (en deçâ de), bütün hatırlamadan evvel.
hatırlamada temsil edilen şimdinin ona eşitlenemediği, telafisi olmayan bir zamanda, doğasının (nature) ve yaratılışının hafızada dönüştürülemeyen bir izini taşıdığı bir doğum (naissance) ve yaratım zamanında düğümlenmiş (bir bağlanma). tekerrür hatırlanabilir, şimdiye çevrilebilir olan tüm geçmişten daha geçmiştir. yaratık, ama doğuştan yetim ya da şüpheye yer bırakmaksızın yaratıcısı’nı görmezden gelen bir tanrısız zira eğer onu tanısaydı yine başlangıcını varsaymış olacaktı.
bizzat-kendiliğin tekerrürü, söylenen'de tanınan bütün özdeşliğin (identite identifiee dans le dit) oluştuğu şimdinin evveline gönderir: bu tekerrür kurulma eylemi daha köken bulacakken çoktan (d'ores et deja constitude) oluşmuştur. ama oluşun gerinmesinde (etirement), pargues'ın hörekesinden çıkan renksiz ipler gibi ‘aynı'da bir bozulmanın olması için, geri dönüşün nostaljisi ve aynı avı ve yeniden bulunuşlar ve bilincin oynaştığı bu açıklık — bu kendinden uzaklaşma
ve yeniden-başlamanın -sayelerinde bütün şimdinin (present) bir yeniden-temsil (re-presentation) olduğu geriye-yönelimin ve ileriye-yönelimin— meydana gelebilmesi için, bu hareketlerin eklemlenmesinin gerisinde bizzat-kendi’nin tekerrürü gerekir. ‘’

levinas'ın bu 'kendi'deki 'başka'yı açıklamaya çalışmaları, düzyazıda 'şiirleştirmiş' gibidir yazdıklarını.
öyle bir şeyi açıklamaya çalışmak ki zira bu, gözünü ayıramadığın bir ilk'sizlik, son'suzluk.
oluşunu sana saydamlaştırıyor. sen ona,o sana saydamlaşmak zaruretinde kalarak.

emmanuel levinas - 1 favorites -
'' ben bir çiçek der demez
yükselir bütün demetlerin noksanı '' *

adlandırmak ölümdür - 2 favorites -
'' yalnızca imkan olarak kendisini ortadan kaldırmak suretiyle yani imkansız hale gelmekle doğabilen bir imkan ya da doğrudan doğruya mümkün olmaya son verecek olan, mevcut ya da daha doğrusu edimsel hale gelen şey.

gözlerdeki öpücükte, henüz ne gündüz olmakta, ne de gece olmaktadır. gece de yoktur henüz gündüz de. ama gündüz ve gece sözleşirler. sana onları vereceğim derler birbirlerine şafak vakti. '' *

'' elisabeth, küçük şafak,
içinde kızardığın uzlaştırıcı beşikte
buluyorum seni,
ormanın derinliğinde bir gül gibi. '' *

jacques derrida - 3 favorites -