fifa serisini 2007'den beri oynayan, bilen, gelişimini gören ve fena da oynamayan biri olarak bu kadar rezalet bir oynayış hızı, özellikle basket maçı gibi geçen online sezonlar rezaleti, yapılamayan savunma modeli, gerçekçilikten bi haber atak modelleri görmedim. rezalet ötesi bir oyun olmuş bu manada. fakat ne yazık ki tekel oldukları için de mecburen başka oyun olmayışından dolayı da alternatifi yok. gerçekten berbat bir durum bizler için.

ya her online maç 7-8, 7-4, 8-6, 6-9 biter mi? böyle bir model olabilir mi? 3 gol önde olsan bile sevinemiyorsun hemen 4-3 olabiliyor falan. saçmalık.

çocukken sinemaya gitmek, giderken heyecanlanmak, büyük perdede hiç olmayan filmi ilk kez izlemeyi tatmak, ara verildiğinde sessizce tuvalete gitmek, o anı bütünüyle deneyimlemek ve çıkışta herkesle birlikte kritik yapmak, ne filmdi ya ve bok gibiydi ikilemi arasında kalmak. bu duyguları özellikle netflix'in hayatlarımıza girmesi, evde koltuğumuzda tek tuşla durdurup devam etme, yenisine geçme, beğenmezsek çıkma rahatlığı ve devamındaki tüketme alışkanlığımız değişmesi nedeniyle de epeydir yaşamıyorduk, kaldı ki bunu bize yaşatacak düzeyde de kült film kalitesini çok uzun bir süredir göremiyorduk. bu film çöplüğü içinde de iyi olanlar varsa bile arada yok sayılıyor ve görmezden geliniyordu.

bu deneyimi uzun süredir dünyada pek çok kişi de yaşamadığından olsa gerek böyle bir film çıktığında etkisi normalde 8/10 olacakken şu an 11/10 oldu ve herkesin gözünde de bu hissiyatlarla birlikte daha da büyüyen bir sinema deneyimine dönüştü, yorumların bir kısım aşırılığının buradan geldiğini düşünüyorum. çünkü film gerçekten çok iyi bir film. sinemada deneyimi yaşanılacak türden müthiş akıcı kurgusu, yönetmenlik nedir cevabı, müziklerin harika uyumuyla birlikte büyüyen sahneler, duygulanılan anlar, gülünen sekanslar, inanılmaz iyi oyunculuklar ve absürd bir sona sahip bir film. film nasıl çekilir kitaplarına konu olacak türden bir anlatıya sahip. kesinlikle gidin, izleyin ve bu deneyimi yaşayın.

bonus: gittiğinizde bir de the odyssey fragmanını herkesten önce izlemiş oluyorsunuz, unexpected şekilde karşıma çıktığında çığlık attım resmen. bu heyecanı ve sinema deneyimini gerçekten özlemişim. paul thomas anderson bize tekrardan bu hissiyatları yaşattığın için teşekkürler. gerçek sinemacılar iyi ki varlar, gerçek sinema iyi ki var, hep var olsun.

toplumsal olarak hayatlarımızın söz konusu olduğu konularda nokta atışı tahminleri yapmanın büyük göt isteyeceği bir ortamda 99'dan beri kendi inandığı doğruları, müthiş net öngörülerle sunan ve bu öngörülerinin de büyük bir çoğunun gerçekleştiğini gördüğümüz deprembilimci.

hala daha tez mez yazan arkadaşlar var. adam kimse konuşmayı akıl bile edemezken ve sındırgı,simav gibi yerlerin isimlerini ve coğrafi konumlarını dahi bilmezken bu yerlerdeki tehlikeye dikkat çekmiş bir adam. ha keza istanbul'daki silivri-kumburgaz fayının derecesine kadar 2 hafta öncesinde bile televizyonlarda söyleyen ve bilen de bir adam aynı zamanda. adam uluslararası yayınları ve tezleri canlı canlı yaşatıyor bize resmen :d

umarım istanbul konusundaki öngörüleri de aynı şekilde gerçek olur.

evet canımız sağolsun, bize yaşattığınız heyecan, sizin hissettiğiniz sorumluluk, son topa kadar mücadele. anlıyorum ve hepsine katılıyorum ama bu mindset içinden artık çıkmamız lazım. ya son ana kadar getirip son anda kendi hatalarımızdan kaybetmek bizim ülkenin genlerinde var ve bu alışkanlığı, çaresizliği artık bitirmemiz ve bu çarkı kırmamız lazım.

her şey için teşekkürler. ama kendi kendimize kaybediyoruz resmen, bu müthiş üzücü ve inanılmaz bir durum. ah be çocuklar…. ah be.

bazılarımızın çok yanlış anladığı ve inatla yanlış yorumladığı ve çok fazla abarttığı insan icadı şey. gpt 5 diyor ki: insan zekâsının öğrenme, akıl yürütme ve problem çözme gibi bilişsel yetilerini yazılım ve algoritmalar aracılığıyla taklit eden sistemler bütünü.

yani... teknolojinin karşısında durmak elbette ahmakça ve cahilce bir davranış olur. biraz mantıklı ve günümüzü yorumlayabilen bir insan bunu zaten yapmayacaktır. yaptı diyelim, sonucunda kendine zarar yazacaktır, bizi yine ilgilendirmez. ben de gemini 2.5 pro, gpt 5 gibi kaynaklardan fazlasıyla yararlanıyorum, günlük işlerimde ve hesaplama araçlarında, yorumlamalarda, angarya işlerin tümünde inanılmaz yararlı nimetler bunlar. yaratıcı süreçte kafa açmaktan tutun, beyin fırtınası yaparak kafanızda yer alan 20 fikri 1 fikir olarak ortaya çıkartmak, kompoze etmek. bunların hepsi bu nimet sayesinde.

anlamak istenilmeyen nokta bu. buraya kadar olan kısım, daha çok analitik kısım. yukarıdaki arkadaşın dediği bazılarımızın aslında anladığı ama konuya farklı yerden baktığı nokta da tam olarak burası.

yaratıcı işlerde, ağzımızın suları akarak izlediğimiz, "lan bu yapay zeka mı kafayı yicem amk nasıl olur ya" naralarının tamamı o videonun yapay zeka olduğunu bilmemizle alakalı yorumlar. yukarıda örnek verilen ve tamamen ai olan videolarda ne duygu var, ne mimik var. sadece görsel detaylarla bezenmiş ve yapayım diye bağıran videolar bütünü. şaşıran insanları da anlıyorum, evet teknolojinin buralara gelmiş olması şaşırtıcı. fakat bu kadar. insana dokunan kısım? yok. çünkü ortada insan yok. insan yoksa, duygu yoksa, empati yoksa geriye hiç bir şey kalıyor. hiç bir şey.

en kral davul çalan adam bile sevilmez bu yüzden, humanize gelmez, doğaya ters algılanır. fakat çaba varsa bir eylemde ve o çaba insana dokunacak düzeyde perform ediliyorsa, orada insan empati kurar ve duygusal olarak iletişime geçer, etkilenir ve amaç yerine gelmiştir. yapay zekanın sorunu tam olarak bu. evet bazılarınız anlamak istemiyor ama videolar, sesler, made by ai olan her şey bu sebeple kendine farklı bir sektör edinecek ve yapay zeka videosu olarak tanımlanacaktır. yok oyuncu telifi almakmış, yok müzisyen tanımlaması yapıp onun gibi prompt girip yapmakmış, bunların hepsi fasa fiso. en fazla tanımdaki gibi taklit eder. o kadar. etmez de fazlasını verirse de çaba yok, perform yok, duygu yok. sadece bakıp "aaa ne güzel" der geçeriz.

en basitinden şu an bile yapay zekanın yaptığı sürreal videolar ve resim çıktılarının birileri tarafından yapılması neredeyse inanılmaz ötesi zor şeyler mesela. ama artık gördüğümüzde bile etkilenmiyoruz. niye? çünkü yapay. biliyoruz. yoksa illustrasyon sanatçısı çizecek, sonra paint olacak, sonra modellenecek, 3d artist projeye eklenecek, animasyon verecek, compositor gelecek sahneye oturtacak falan, iş yani... ama bir etki unsuru var mı artık? yok. haliyle nasıl yapıldığı konusunda merak unsuru içermeyen, çaba durumunun çok az olduğu şeylerin hiç birinin bizim tarafımızca önemi yok ve olmayacak.

ha bir gün gelir olursa, zaten insan denilen duygusal varlığın formu şekil değiştirmeye başlar. o zaman da yine sorun olmaz çünkü o form değişiminde bizim şu anki halimizden eser bile kalmaz.

daha fazlası ve net kanıtlar sayarım da, şu anki türkiye gerçeğinde en basit haliyle:

-blok3, era7capone, uzi5, maho1, siko2, cugo, tırreko türevlerini dinlemek,
-tiktok kullanıcısı olmak,
-yaşantısı gerçekliğinin dışında bir hayata sahipmiş gibi story atıp durmak

ilk üçe girer.

an itibariyle uygulamasını telefonumdan sildiğim yemek sipariş platformudur. yeni tasarımlarından sonra zaten çok kullanmıyordum, ara ara siparişlerim devam ediyordu. fakat bugün yaptıkları saçmalık son damla oldu. bu yorumu görüp, bir şey olmaz diye kullanmaya devam edeceksiniz büyük ihtimalle ama, gerçekten zamanınız değerli bir insansanız, bu kadar alternatif bolluğunda kesinlikle kullanmayın

kahvaltı yapacağım, yumurta ve muz gibi bazı ihtiyaçlarımı yemeksepeti market üzerinden söyledim. tahmini varış saati olarak 40-45 dakika aralığı da planlamama yeterliydi ki ben maksimum 1 saati de gözden çıkartmıştım.

gelelim sıkıntıya: sipariş 2 saat gecikti. tahmini varış saati kafalarına göre ileri atıp duruyor. müşteri temsilcisine de ulaşamıyorum. (bilginiz olsun hiç bir şekilde siteden ya da mobilden ulaşamıyorsunuz) kuryeye yazdım, "abi iptal edebilirsin ben geç kalacağım sistem seni sona atmış" yazdı. screenshot aldım. adres değişikliği butonuyla müşteri temsilcisine bir şekilde ulaşabildim. kuryeyle konuşmamı ilettim, siparişi iptal edemiyoruz diye dönüş aldım. evet, siparişim 2 saat gecikiyor, müşteri temsilcisine başka bir buton üzerinden ulaşıyorsunuz ve sipariş iptali sağlanamıyor diye dönüş geliyor. tahmini varış saati bu sırada hala güncelleniyor, müşteri temsilcisi ise sipariş yolda diye geçiştiriyor, sinir küpü oluyorsunuz ama karşınızda humanize bile olmayan bir robot var. neyse. sonrasında kuryeye yazdım, getirebilirsin siparişi 3 saatte olsa, iptal etmiyorlarmış diye belirttim. 10 dakika sonra kendileri aradılar, siparişinizi iptal edelim mi? diye bana soruyorlar.

evet arkadaşlar, yıl 2025, yapay zeka çağındayız. bu platform en köklü ve gelişmiş yemek platformu olduğunu iddia eden bir platform ve tahminleme bile yapamayacak kadar ilkel bir sistem üzerinden, tahmini varış saatini her 5 dakikada bir +15 dakika ileri atan, siparişi iptal edemeyen, müşteri temsilcisine ulaşmamanız üzerine tasarlanan bir sitede, başka ve saçma yollarla (adres değişikliği, not) ulaşmanızı sağlayan, müşteri memnuniyetini asla iplemeyen bir platform.

zamanınız değersizse, kullanabilirsiniz. fakat bu kadar iyi alternatif varken bunu kullanıyor olma gafletine ben düştüm, siz düşmeyin.

yaşadığım ve deneyimlediğim en en en iyi konserdi. bu yüzden izlediğim en iyi konserdi bile diyemiyorum çünkü bu izlemek değil, deneyimlemek. bu adamlar gerçekten bu kadar duyguyu tek bir ana sığdırabildikleri için gerçekten çok büyükler. bu çok başka bir tanım. çok başkasınız, çok yaşayın limp bizkit!

genel olarak ise organizasyon çok iyiydi. yeme-içme alanlarının çeşidi, sahne ses kalitesi, giriş-çıkış kolaylığı. özellikle diamon circle'un farkını her bir tl'de hissettiğimi de söylemeliyim. herkesin eline sağlık.

yıllar sonra gideyim dedim. 2018 zamanı parasız pulsuzken arada gidip güzelce yemeğimi yediğim güzide mekan diye düşündüm.

kilosu 650 tl olan dana kıymalı, içinde azıcık cheddar, biraz fasulye falan bir burrito demek isteseniz 100 gr et miktarı var ya da yok, 910 tl ödemek durumundasınız. evet bildiğin lavaş arası azıcık kıyma, cheddar ve biraz garnitür 1000 tl ye çok yakın bir fiyat. tavuk fiyatları ise çok alakasız 400 tl, arada 500-600 tl fark var.

bir de bowl saçmalığı var ki hiç söylemiyorum, küçücük kedi maması kasesi, her dümdüz malzemeden biraz ve yan yana koyularak servis edilen ürüne 550 tl istiyorlar. kedi yemez o derece dalga geçer gibi küçücük kase. yani gerçekten bowl :)

arkadaşlar, ben çok şükür her zaman dışarıda yemeyi tercih etmesem de yediğim zaman keyfini çıkartma odaklı takılır, evde yapamadığım şeyleri yemeye odaklanır, yerim, über abartı değilse takılmam fiyata. fakat bu nedir? sanki kobe etini marinasyonda bekletip özel kıymaya çekip veriyorsunuz. üstelik hesabı ödemeye giderken gördüğüm üzere ürünlerin servisi tamamen mikrodalga ile ısıtma usulü olması ayrı saçmalık.

umarım yakın zamanda bu gibi insanları sikmeye niyetli mekanların hepsi batar, akılları başlarına belki o zaman gelir.

kıymalı dürüm, 1000 tl. ama tacoları nefis. afiyet bak şeker olsun abim.

türkiye tarihinde atatürk'ten sonra en kararlı siyasetçi olma yolunda hızla ilerleyen chp lideri. ne yapmak istediği, kendisinin kişisel olarak ne istediği, hangi amaçları güttüğü açık açık ortada ve bu konuda hiç bir falsosu yok. üstüne var olan tüm imajını x10 ile katlayarak devam ediyor ve bu tüm kesimlerden hissediliyor. gerçek manada hiç bir açık vermeden 7 gün programına devam ediyor ve her cümlesini önceden düşünerek söylüyor.

göz göre göre aday olacak mevzuları artık kaale alınmayacak kadar komik bir hal aldıysa ve gülünüp geçiliyorsa, bu da kendisinin kararlılığının insanlara sirayet etmesinden sebep diye düşünüyorum. yoksa bu ülkede yaşlı ve rezil siyaset yapanların yüzünden her şeyi bekler olduk.

umarım istediklerini gerçekleştirir.