ege kayacan ve
eda aytekin'in ankara'da yarı düzenli yarı düzensiz bir şekilde yaptıkları interaktif bir gösteridir. adı üzerinde manitasal durumlardan bahsedilmekte, özel detaylara girilmekte, çeşitli anektodlar anlatılmakta ve deli gibi gülünmektedir.
interaktif kısmı önemli çünkü geçen gösteride "ama interaktif olduğu posterde yazmıyordu" diyen bir avukat hanım olmuştu. aman davayla filan uğraştırmayın şimdi çocukları.
örneğin 18 kasım'da yine fade'de olacaklar. gitmek isteyenler için şuraya bir link bırakıyorum:
link
"seni seviyorum yerine tavla demek dünyayı yeniden biçimlemek aslında" deyip beni benden almış, kalbimi anında çalmış, baya tavlamış insan.
sadece bununla da değil tabi, korkunç bir arabesk kültürünün ortasında şarkılarıyla, varlığıyla neşelendiren insandır.
ilk çıktığından beri severim de son zamanlarda yeniden keşfedip durup dururken aşık oldum. mirkelamı ve ne yaptığını anlamak için biraz yaş almak gerekiyor galiba. neşelenip güçlenmeye ihtiyacınız olduğunda tek adres kesinlikle. bir dibe dalıp çıkıyoruz, boğulmadan tüm varoluşsal sancıları oyuna dönüştürüyoruz. ideal oyun arkadaşım kendisi.
umarım bir gün bir yerlerde oturup geniş geniş ve gevşek gevşek sohbet etme imkanı buluruz. çok eğleneceğimizden eminim.
şubat ortası 4-5 günlüğüne bulunacağım, beni şimdiden heyecanlandıran şehir. bu kadar güzel şeyler okuyacağımı düşünmüyordum çünkü. mümkünse sigara içilebilen merkezi ve eğlenceli bir hostel bilen varsa yeşillendirse aslında...
sebebini çok da anlamadığım bir şekilde dünden beri bende takıntı haline gelen ada.
buraya yerleşmek, en azından 2-3 yılımı burada geçirmek istiyorum. hemen hemen tüm entryleri okudum ve sanki bir mahrumiyet bölgesiymiş izlenimine kapıldım.
acaba bilgi sahibi olanlardan biri yardımcı olabilir mi?
mahrumiyet durumu şu an ne ölçüde?
mesela internet var mı?
elektrik kesintisi gerçekten bu kadar sık mı oluyor?
internet üzerinden çalıştığım için bunlar hayati sorular.
ha bir de sadece bisiklet yetmez mi gerçekten adada yaşamak ve her köşesini dolaşmak için? hollanda'da her gün 1 saatlik yol gidip gelen biri olarak kondisyonum fena sayılmaz hani.
bilgi sahibi birileri yeşillendirebilirse sevinirim. ona göre adadan ev bakıp hayal kurmaya ve umutlanmaya devam edicem çünkü.
elmadagda hala devam eden kesinti.
sislide geldiyse bize niye gelmedi :(
fake denmiş, toplumsal deney yapıyor olabilir denmiş. eğer öyleyse kendisini tebrik etmek ve fake gezi yazıları filan yazmasını önermek istediğim kişi.
toplumsal deney olarak da oldukça başarılı bir şekilde şaşırtıyor. ama daha sert bir şeyler anlatmasını beklerdim. bir de bu toplumsal deneyin amacı ne olabilir acaba? düşünüyorum.
gerçekse zaten denilebilecek bir şey yok, önceki entrylerde arkadaşlar her şeyi söylemişler. insan mutluluğu arar da bunun içinde kafa kesme, tecavüz filan varsa biraz mesafeli yaklaşır gibi geliyor bana. mesafeyi önce kendisine koyar hatta "ben napıyorum" diye.
algoritmalarını merak ettiğim test.
diğer sonuçlara bakınca genel olarak bir italyanca-rusça kategorizasyonu çıkıyor ortaya. nasıl oluyor o acaba....
our top three guesses for your english dialect:?
1. singaporean
2. us black vernacular / ebonics
3. australian
our top three guesses for your native (first) language:?
1. ıtalian
2. romanian
3. greek - see more at:
http://www.gameswithwords.org/…sthash.8oc68nqg.dpuf
aralık 2014'te 280 olan faturanın, ocak 2015'te 455 gelmesiyle kol gibiliğini bana oldukça kanıtlamış durum.
iki ay arasında değişen şeyler oldu tabi: daha az elektrik harcadım aralık faturasından sonra!
biraz önce üzerinde 455 lira ibaresiyle gelerek beynimin içindeki elektrik bağlantılarını bile kesmiş olan ne idüğü belirsiz, sinir bozucu şey.
istanbul'dayım. tek başıma yaşıyorum. iki odalı evde vaktimi genel olarak bir odada geçiriyorum. geçen ay 280 gelmişti. hadi misafir vardı, iki elektrikli soba yaktık, bu ay bir soba kullandım filan dedim, en azından 3-5 bişi düşmesini beklerken bu, abartı mefhumunun tanımını yeniden yapan artış neden kaynaklandı acaba?
hepimiz tahmin ediyoruz da işte bişi yapamıyoruz... başlıycam ülkesine de, şehrine de... apaçık hırsız cenneti...
favorilediğim entry'lerin, hep hatırlamam gereken bilgileri içeren entry'ler olduğunu gördükten sonra farkında olmadan yaptığımı anladığım şey.
bana bilgiyi direkt verin, bilgi almayı öğretmeyin.