sırf komşusunda var diye, sırf şekilciliğe önem veriliyor diye bütçesini aşan ya da ihtiyacı olmayan şeyi istememek ve almamak. itibardan tasarruf olabileceği öğretilmeli bizim millete.
üniversite birinci sınıfın ilk derslerinde rahmetli ataman hoca
* öğretmişti. "çocuklar yeri gelecek size proje için gelen müşteriler 25 metrekare mutfak isteyecek. niye? çünkü komşusu ayşe hanım da mutfağını 25 metrekare yaptırmış. ne yapacaksın 25 metrekare mutfağı? lokanta mı işleteceksin? 25 metrekare mutfak lokantada olur çünkü" demişti.
bizim millette bulunan bu sidik yarıştırma huyunu silip atmamız lazım. bak kaç gündür transfer konusunda da aynı muhabbet. yok galatasaray şunu aldı, biz bunu aldık, daha güçlü transfer lazım. o galatasaray'ın yaptığı transfer doğru mu, takıma uyumlu mu, eksiğini giderecek mi onu konuşan yok. varsa da üç beş kişi. bizim fenerbahçe taraftarı da çıkmış "acilen bu hamleye karşılık bir yıldız gelmeli" diyor. ulan fred'in yedeği bir adamın yok. fred sakatlansa
* en az 4 maç siki tutacağız. halen osimhen transferine cevap verin. yarrak verin osimhen transferine. bak gör, hem fenerbahçe hem beşiktaş sırf bu yüzden sikko transferler yapacak. artık hangi takımın elinde patlarsa.
misal bir başka örnek vereyim. eski patronumla bir gün oturuyoruz. öyle zengin bir aileden gelen tipler de değiller. sol görüşlü orta direk bir aile. zamanla işler ilerleyince arabayı daha lüks araba ile değiştirmiş. laf lafı açtı, araba konusuna geldi. bana ne dedi biliyor musunuz? "archi bana kalsa ben eski model basit bir arabaya da binerim hiç sikimde bile olmaz ama iş görüşmeleri için müşterilere
* eski model araba ile gidersem kafadan 1-0 yenik başlıyorum görüşmeye ne yazık ki. sanki işi araba yapacak ama durum bu maalesef." bu arada istese o lüks arabadan filo kuracak gücü var şirketin.
bir de yeni patrondan bahsedeyim. şirketin borçlar dağ gibi, maaş alacakları olmuş everest, benim alacağım bazı taşeronların alacağını geçmiş, her gün bir başka usta bir başka taşeron arayıp neredeyse tehdite varan şekilde parasını istiyor ama arabası ne? porsche. e sat daha basit bir arabaya geç. yok olmaz. niye? çünkü yakışmaz.
yani sistem öyle bir halde ki ülkede, yeri geliyor istemeye istemeye yeri geliyor koşar adım seni bu yola sokuyorlar.
böyle böyle battı işte bu ülke. rahmetli sabri abinin dediği gibi "her tayfun bey diyene bastın yüz doları bastın yüz doları. sonra gördün eşeğin büllüğünü". biz de ota boka bastık paraları, görüyoruz ebemizin amını şimdi.
not: ayrıca mahmut, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.