tabelada; alış ve satış fiyatları arasında bir terslik görüyorsanız, bilin ki ters bakıyorsunuz. tabeladaki fiyatlar müşterinin alış ve satış fiyatıdır. tersi için; o kafayla kuyumcu açabileceğini de düşündüyseniz salaklığı başka yerde arıyorsunuz.
zaman zaman bir kamu kurumunu ararken benim de başıma gelen bir olay. bunları düzeltmenin yolu var. fakat kimse doğrudan bununla uğraşmak istemiyor. başkası uğraşsın da sorun çözülsün istiyor.
vatandaş olarak bu gibi önemli ama basit bir şeyde bile sistemin tıkanıklığına müdahale edilmesini istemezseniz, hakkınızı aramazsanız, o hak gökten kendiliğinden düşmez. emin olun hala namuslu, dürüst, görevini iyi yapan amirler, memurlar var. ancak durduk yere bunlar yetkilerini kullanmaz. bir şikayet olunca ancak harekete geçmeleri için sebep olmuş olur. büyük bir beklentiye girmeden netice alamayacağınızı bilseniz bile bu tarz durumlarda tarih, gün ve saati de belirterek, telefona açmayan kurumun amiri durumundaki kuruma şikayetinizi yapın. yazılı olarak cimer veya instagramda üzerinden yapın. cimer çoğu kurum için ciddi korkulu rüyadır onu da bilin. instagram ne alaka demeyin. devlet dairelerinin sosyal medya kullanımı ciddi olarak önemsendiğini gördüm. unutmayın ki her kurum amiri sosyal medyayı kendi icraatlerini, kurumunun çok iyi işler yaptığını birilerine (!) göstermeyi fırsat olarak kullanır. kurumun amirinin sosyal medyadaki takipçileri de üst amirleri falan oluyor. gördüğünüz sorunu kurumun resmi instagram hesabına, kurum müdürünü, o ilçenin mülki amirini, o kurumun bağlı olduğu amiri konumundaki kurumların ve kişilerin resmi instagram hesaplarını haberdar edecek şekilde döşeyin şikayetinizi ve seyredin cümbüşü. bakın o sorun nasıl çözülüyor.
behzat ç. özlemini dindirecek bir bölümle gelmesi sevindirdi. ele alınan konu, göndermeler, ince mizah çok güzel ve yerindeydi. emniyet müdürünün de tahsin'in de replikleri çok gerçekçi ve yerindeydi.
---
spoiler ---
müdür: …bak tahsin, bu adamı iyice araştırın. tamam mı? bunu dövmekle kalmayın, yedi sülalesini sikin.
tahsin: emredersiniz efendim. ben bizzat ilgileneceğim.
müdür: ilgilenme tahsin, sikin.
tahsin: emredersiniz. sikeriz efendim.
---
spoiler ---
telaş yapmayın bizlik bir şey değil. karıncalardan nakliye vergisi alacaktır. onu diyor.
hitap ettiği kitle; birayla karışık amonyak kokan, aldırsa gıdısından iki kilo kavurma çıkacak, memesi nerede bitiyor, göbeği nerede başlıyor sorusuna cevap aratırken, kara kuru bir çocuğu uluorta emcüklemekten utanmayan, kendini hala dikilebilir bulan, cilveleştiğinde ortamdan ışınlanarak kaçma isteği yaratan yaşlı başlı ingiliz ve alman ninelerdir. arz talep konusunu da kendiniz düşünün artık.
pek yeni sikko sisteme hoşgeldiniz.
sırayla saçma bulduğum maddeleri yazayım.
---
spoiler ---
– referans olunan çaylak, 1 yıl içinde kötüye kullanım, nefret söylemi veya reklam gibi ağır gerekçelerle uçurulursa, referans olan yazar bir sonraki döneme ait referans hakkını kaybedecek.
---
spoiler ---
çaylaklardan adli sicil kaydı mı alalım? kötüye kullanımda bulunmayacaklarına dair kuran-ı kerim görseli gönderip üstüne mousla el mi bastıralım? çaylağın ne yapacağını ne bilebiliriz müneccim miyiz? referansı olduk diye sahipleniyor muyuz? etinden sütünden de faydalanabiliyor muyuz ki cezasından nasipleniyoruz? neyin kafası bu?
---
spoiler ---
referansla yazar alımının yanı sıra algoritmayla yazar alımları da devam edecek.
---
spoiler ---
sözlükteki bunca trolün varlığı da zaten o algoritmanın (?) ürünüyse ( ki değilse daha büyük sıkıntı ) o halde ne diye nitelikli çaylakları yazar yapmak için uğraşalım ki? zaten her yazar yukarıdaki gerekçeden dolayı referans olmak istemeyecek. üstüne de yılda sadece bir kişiye referans olabilecek ancak o sırada siz algoritmadan binlerce trolü bir seferde doluşturacaksınız. e o zaman siz neyi düzelteceğinizi sandınız? mantık bunun neresinde?
bir psikopatın psikopatlık yapması için illa aşiret üyesi olması gerekmiyor. suç işleme amacı olan kişiler; baskı, korku, sindirme amacıyla kimi zaman aşiret, kimi zaman mafya, kimi zaman devletin kurumlarının ismiyle suç içler. buraya kadarki kısım hepimizin malumuysa devam edelim. aslolan bunlar değildir. bunları yücelten toplumun bilinçsizliği, düşünme, sorgulama ve muhakeme yetisini kullanmayan bireylerin şuursuzluğudur. devleti ölümüne yüceltirseniz devlet için çalışan görevliler “ben devletim” diyerek suç işler. siz de susar sinersiniz. mafyayı yüceltir, muteber bir şey haline getirirseniz suç işlemeye meyilli kişi toplum nezdinde itibar ve korku salmak için ben x mafyayım der veya dedirtir. toplum olarak korkar hatta hayranlık duyarak olan bitene susarsınız. aynı şey aşiret için de geçerlidir. tıpkı mafyayı, devletin istihbarat, askeri, kolluk kuvvetlerini yüceltir, suç işleyebilir gibi gösterdiğinizde olduğu gibi aşiretçiliği de töre, gelenek, bir ayağı kriminal işlerde olan, parayla her sorunu çözebilen, güçlü kudretli kişilerden müteşekkil büyük aileler olarak filmlerle, dizilerle veya sosyal medyada çok matah, çok imrenilecek yahut halkın gözünde büyütülmesi, çekinilmesi, korkulması gereken bir şey gibi gösterirseniz de olacağı gibi yani tam da bu ve buna benzer diğer olaylarda olduğu gibi; toplumda suç işlemeye yer arayan herhangi bir ailenin herhangi bir iti, kopuğu, serserisi kendini bu ailenin tüm gücünü kudretini elinde bulunduran, her yaptığı yanına kar kalacak birisi olarak görüp işleyeceği suça kılıf olarak “aşiret üyesi” kartını kullanır.
başlığı okurken niye aklıma sigortalı suriyeliler geldi ki.
henüz rüştünü ispat etmediğini düşünüyorum bu sebeple almam. buna ülkedeki şarj istasyonları sayısının yetersizliğini, sadece togg değil genel manada elektrikli araçların istediğim menzile (1000 km) henüz ulaşamamış olmasını da ekleyince elektrikli araç almak için henüz erken.
çocukların oyun oynamak için, boksa merak salan ergenlerin antrenman yapmak için bile olsa evin dışında yapmayacağı hareketi bir yetişkinin yapması, o yetişkinin aklı başında eğitimli bir birey olması daha da ötesi toplumda saygınlığı olan bir mesleği icra etmesi insanı dehşete düşürüyor. kişinin kişisel öfkesini kamuya açık olmayan bir alanda bu şekilde davranarak dindirmesine kimse itiraz etmeyecekken kamusal alanda bunu yapmak, kişinin kendine olan saygısını, mesleğinin akıl ve bilimin ışığı peşinde koşmayı gerektirir olması bir anda tüm anlamını yitiriyor. sonunda iyi ki tanımıyorum, iyi ki ailemden, akrabamdan değil diye sevindirecek biri haline getiriyor. neyse ki hocam dediklerimiz kaprisli de olsa rasyonel aklın ve düşüncelerin gerektiği gerçekliğe sahipti…