palavra bir haber gibi geldi, kadının köpeği bacağına bakıp kadının kuduz olduğunu anlamış ve o şekilde kadının hayatı kurtulmuş habere göre. köpek nasıl tespit edebilir bunu, ayrıca köpek ne demiş yani, kuyruğunu boyaya batırıp "sahibem kuduz olmuşsun" mu yazmış..

#168868260

şu entry'de yazarın belirttiği, metilfenidatın işe yaramadığı kişilerden biri benim. dehb nedeniyle, doktorum tarafından kullanılabilecek azami doz reçete edilmesine rağmen (60 mg), hemen hemen hiç bir etki görmüyorum. aspirin bile içsem herhalde daha etkili olur, hiç bir şey hissetmiyorum içince.

son randevuda doktoruma artık yazmamasını söyledim.

tabii böyle şeyler bünyeden bünyeye değişebildiği için, doktor tarafından reçete edilen kişiler mutlaka kullanmalı yine de, yazdıklarım benim şahsi tecrübelerim.

ilginç bir senaryosu olan, karşınıza beklenmedik gelişmeler çıkarabilen bir film. tuhaf bir gerginlik de yaratıyor dönem dönem ki bence bu da insanın hoşuna gidiyor.

--- spoiler ---

tabii çok saçma şeyler de var. gazeteci kadının -100 derecelik suya atlayıp norveç kışında hayatta kalması imkansız gibi bir şey. veya, o lars isimli zengin bt girişimcisi anne'ye çok benzeyen bir kişi bulması istendiğinde "neden" diye sormuyor mu?
--- spoiler ---

bu akşam kendisine haksızlık edildiğini düşündüğüm oyuncu. adam ligde 6 maçta 5 gol atmış, şimdiden kaç maç aldı sana.

bu akşam oyuna liverpool mağlupken, çılgınca bastırırken, galatasaray’ın da 2 top yapamadığı bir zaman diliminde girdi. yapabileceği bir şey yoktu.

transfermarkt’tan piyasa değerini 30 milyon euro’ya yükseltmesini beklediğim oyuncu

öncelikle yeneriz demiştim ##178711126

genç galatasaraylılara bir sözüm var

avrupa’daki çok başarılı günlerimizi görmediğiniz için bazen kaygılanıyorsunuz biliyorum ama her zaman galatasaray’a avrupada güvenin

bir daha daha da hiç bir maçtan önce “fark yer miyiz” kaygısı taşımayın

akşam netflix’te izleyecek bir şeyler ararken karşıma çıkınca laf olsun diye başlayıp, 8 bölümünü arka arkaya izleyerek ilk sezonunu bitirdiğim isveç yapımı netflix dizisi. türkçesi “terk edilmiş kızın günlüğü” olan dizi adını türkçe’ye “beni terk eden erkekler şehrin yarısı eder” şeklinde çevirmişler.

ilişkilerinde bir türlü dikiş tutturamamış amanda adındaki 30lu yaşlardaki isveçli kızın birden hareketlenen ama sürekli kötü giden aşk-seks hayatını konu alıyor.gerçekten eğlenceli, tavsiye ederim.

spoiler olmadığını düşündüğüm yorum: amanda’nın babası tam bir yavşak.

kadro değerleri açısından galatasaray ile liverpool'u günümüz ile tribünde olduğum (bkz: 27 eylül 2006 liverpool galatasaray maçı) yönünden karşılaştırmak istedim.

transfermarkt'tan baktığım kadarıyla 2006-2007 sezonunda galatasaray'ın kadro değeri yaklaşık 84,23 milyon euro iken liverpool'un kadro değeri ise yaklaşık 230,35 milyon euro imiş. yani liverpool'un kadro değeri galatasaray'ın 2,73 katıymış.

bugün itibarıyla ise galatasaray'ın kadro değeri yine transfermarkt verilerine göre 296,73 milyon euro iken liverpool'un piyasa değeri ise 1,12 milyar euro. diğer bir deyişle, bugün liverpool'un piyasa değeri galatasaray'ın 3,73 katı.

2006 yılındaki deplasman maçında ilk yarıda 3-0 geriye düşüp ikinci yarıda ümit karan'ın 2 golüyle maçı 3-2'ye getirmiştik. tribünde "3, 3, 3" diye bağırışımızı dün gibi hatırlıyorum, kop dahil bütün liverpool tribünleri susmuştu. 10 dakika daha olsa maçı berabere bitirebilirdik.

2006 ile bugünü kıyasladığımızda kadro değerleri arasındaki fark rakamsal olarak doğal olarak açılsa da oransal olarak fazla açılmamış, kıyas için önemli olan da oran zaten (2,73-3,73). tabii ki istatistiksel olarak liverpool favori ama bakın bugün galatasaray'ın 10'da 1'i kadro değerine sahip alanyaspor galatasaray'a kök söktürdü.

gerçekten avrupa'da galatasaray başarısı görmemiş genç arkadaşlarımız bu takımları gözlerinde çok büyütüyorlar, bu maçta 8 yemekten korkuyorlar mesela okuyorum burada. uzunca bir zamandır herhangi bir başarı görmedikleri için korkmakta haklılar da belki.

bugünkü liverpool'un müthiş bir takım olduğunu kabul etmemek için gerizekalı olmak lazım ancak örnek verdiğim maçta da kadrolarında gerrard vardı, dirk kuyt vardı, xabi alonso vardı, jamie carragher vardı, peter crouch vardı, var oğlu vardı. o gün deplasmanda yaptığımızın daha iyisini bugün kendi sahamızda yapmamamız için hiç bir neden yok. futbol bu.

ben beraberlik falan da demiyorum, bu maçı galatasaray'ın alacağını düşünüyorum.

bu yaz bir yunan adasında 6 gün geçirdim ve açıkçası bana türkiye'den ucuz gelmedi. tabii bodrum-çeşme'deki ultra fiyatlı yerlerle kıyas kabul etmez ama herhangi bir restoranda türkiye'den kalkacağınızdan daha düşük bir fiyata kalkmıyorsunuz genelde.

alkol bile restoranlarda hemen hemen türkiye'nin bu ağır vergili alkol fiyatlarıyla aynı fiyatta. bira ortalama 3,5-5 euro arasındaydı; 20'lik uzolar da genelde 12-15 euro aralığında fiyatlarla servis ediliyordu. sıcak mezeler 10-15 euro aralığında, genelde söylenen ve domates salatalık dışında üstünde küçük bir parça feta peyniri olan greek salad da 12-15 euro aralığındaydı. ana yemekteki balık seçenekleri özelinde ise, bizdeki gibi buzdolabına gidip özel seçimler yapmanız halinde bizdekinden daha yüksek fiyatlarla karşılaşıyorsunuz.

güzel yanı sahillerin istisnasız herkese serbest olması tabii ama bunun sonucunda çevrede mekan olmayan sahillerde bir su almak için bile uzun mesafeler kat etmeniz gerekebiliyor.

ayrıca, aşırı fazla olan ve sorgusuz sualsiz gelen türk turist sayısı esnafı şımartmış. bu gittiğim üçüncü yunan adasıydı ancak bu kadar fazla türkle daha önce hiç karşılaşmamıştım. genellikle saygılı bir hizmet düzeyi görmedik, içten içe türkler olarak sevilmediğimizi hissettiğimiz anları sıkça yaşadık. bu çok büyük bir olasılıkla herhangi bir yunan adasına gittiğim son tatilim oldu.

özetle, özellikle yunan adalarının kaçmayacak bir tatil imkanı sunduğunu ve türkiye'de tatil yapmakla kıyaslandığında öyle abartıldığı kadar bir üstünlük sağladığını düşünmüyorum.

not: 6 günlük araç kiralama için ödediğim 485 euro da çok paraydı.

şef garson tarafından pavyon sahibi malik'e küfür etmemesi talep edilen yedi bela hüsnü'nün pavyonu dağıtmadan önce söylediği efsane söz