anathema'yi ucuncu izleyisim oldu dun gece. yine kendimden gectim, yine baska bir yerlere gitti bunye. sanki ruhumu cikariyorlar bedenden, aliyorlar ayri bir yerde sadece ruhuma ozel caliyorlar.
konserin basinda
parisienne moonlight caldiniz, hadi dedim tutayim kendimi daha baslangic ama "be free of all the pain" kulaklarimda cinlarken kendimde olmam ne mumkun. guzel seyler kisa surer sozune bir kez daha inandim,
parisienne moonlight sanki goz acip kapayincaya kadar bitti gibi geldi. ruyamda gorsem inanamayacagim, her zaman kafamdaki keskelerin arasinda, gerceklesme ihtimali olarak mucize bolumunde duran bir sey oldu;
lee douglas glory box soyledi. glory box soyledi diyorum, glory box..
forgotten hopes'un basini duyunca "tamam" dedim, "bunlar bu gece darmadagin edecek bizi". ayni otel odasindaki gibi "hey you, rotting in your alchoholic empty shell" diye girdi vincent, gerisi malum.
one last goodbye'i hep bir agizdan soyledikten sonra, "still feel the pain, still feel your love" kismini soylerken anlatmak istedigini gercekten hissettigimizi anladiktan sonra vincent'in yuzunun aldigi hal, orda olmanin, beraber sarki soylemenin hem onlar hem de bizim icin ne kadar muhtesem oldugunu gosterdi. sonra isiklarin altinda iyiden iyiye melege benzeyen lee,
a natural disaster'a basladi. o sahnede "you've just slipped through my fingers, as life turned away" derken ben gozlerimden kayip gitmeye calisanlari tutmakla mesguldum. birden kendimi
temporary peace baslamis halde,
http://www.deviantart.com/view/255309/ gibi bir yerde, denize bakarken, "i swear i never knew how it could be" derken buldum. lee de eslik ediyordu ustelik bana.
sonra korktugum oldu, bir gece onceki gibi
flying'e girdiler. birden bulaniklasti her sey.
layers of dust and yesterdays, shadows fading in the haze of what i couldn't say
though i said my hands were tied, times have changed and now i find i'm free for the first time
feel so close to eveything now
strange how life makes sense in time now
sanki beni aldilar en yukari, bulutlarin ustune ucurdular once. sonra birden oradan asagi biraktim kendimi. duserken tek duydugum "back down to earth" ve danny'nin kendinden gectigi solo oldu.
calinanlari yazayim:
angelicaemptybalancecloserparisienne moonlightpressurereleasepitilessforgotten hopesare you theresunset of ageinner silenceone last goodbyesleeplessa natural disasterjudgementpanictemporary peaceflyinga dying wishshroud of falsefragile dreamsglory boxwish you were herenorwegian woodnowhere manbir de akustik sekilde
pink floyd -
what shall we do now calmayi dusunuyorlardi sanirim cunku elimdeki playlist'te var (zor oldu ama aldim havada kapip). sanirim distortion diye boguren mandalar yuzunden bu guzellikten mahrum kaldik.
regret ve
lost control'u dinlemek de yine baska bahara kaldi.
velhasil, benim icin buyulu bir geceydi. umuyorum ki kayit alinmistir, tekrar tekrar yasariz bu geceyi.