babamın soğuk bir morg çekmecesinde olması. tekerlekli sandalyesine emniyet kemeri sipariş etmiştim daha gelmedi ama yarın mezar almaya gidiyorum. kurtarabilir miydimler keşkeler sanırım ömür boyu bitmeyecek. yalan dünya kahır dünya. uyuyamayacak kadar acizim.

iklim değişikliği canavarıyla savaş için 85 yaşında yatalak ihtiyarlara şakkadanak haddini bildiren devletimiz( kademeli fatura) yüzme havuzlu villalara ne yapıyor? öyle bir sistem düşünün ki kaynakların sınırlı olduğunu iddia ederken sadece parası olmayanların tüketimini sınırlasın. karbon kotan mı doldu bas parayı al yoksulun nefesini. bu ülkede havuzlu villada yaşayan belediye başkanları asgari ücretle ev geçindiren vatandaşa faturasında suyu tasarruflu kullansın diye ultimatom veriyor ve daha da kötüsü alkışlanıyor. iklim değişir ortaçağ olur, hadi gülümse...

ne demeye maruz kaldığımı bilemediğim haberleriyle ilgili mühim bir detay ekleyeyim bari . gülben ergen güllü'yü ve çocuklarını konuk etmiş 10 yıl filan önce galiba. o programda oğlu kızına ablamın sesi çok güzeldir diyor yani kız abla oğlan küçük kardeş. bu kadar basit bir bilgi niye kimsede yok hayret bir şey. abim attı abim yaptı filan diye sesler duyanlar için kritik bilgi olabilir oğlu abi değilmiş.

(bkz: hunger games)

şu an gündemi meşgul eden her şeyden daha õnemli olan ama alayı npc modundaki popülasyonun ateşine kovayla odun attığı mevzu. özgürlük ve medeniyetin dip noktasında ortaçağ serflerinin işi,giysisi ve yiyeceği vardı,mülkü yoktu. özgürlük ve mülk arasındaki ilişkiyi çözemeyenler gönüllü serfliği ilerleme gibi göstermeye çalışırken toplumu kendi dipsiz çukurlarına çekiyor.

yüzlerce gayrimenkulü olanlar tek kuruş vergi ödemezken(servet düşmanlığına programlanmış sokma akıllı sürülerin hiç duymadığı yasal yöntemler ve usüllerle)kuruş kuruş biriktirip yemeyen içmeyen gariban emeklinin yarın çoluk çocuğu açıkta kalmasın, hiç edilen emekli maaşı bakım masraflarına yetmezse namerde muhtac olmasın diye aldığı 2 tane evi çok üsturuplu şekillerde elinden alınsın tezahüratı yapıyorlar. oyunun ortasında kurallar değişiyor. insanlar bilse başka yatırım yapardı, vatandaşın varı yoğu hiç edilecek diye seviniyor insanlıktan nasibini alamamışlar. enflasyonun suçlusu birden çok konutu olanlar olmadığı gibi sıradan vatandaş için konut yatırım olmaktan çıkarsa ve konutlar dev şirketlerin ve büyük sermaye sahiplerinin elinde toplanırsa kısmi kölelikten full+full köleliğe geçecekler haberleri yok.madem kiralar ev sahipleri ev aldı diye artıyor bre gafil, dükkana işhanına istendiği kadar yatırım yapılabiliyorken ve bu kiralar da son tüketici olan sana her türlü harcamanda yansıyorken niye onlara sınırlama gelsin diye zırlamıyorsun? emekli memur otel işhanı alamıyor tabii kodamanla da derdin yok ki kendi kuyruğunu yiyen yılan gibi sıradan vatandaşa düşmansın.

yıllarca düşük rayiç politikasını sürdür sonra birden 50 kat arttır değer artışı diye 3te 1ini canın isterse yarısını al. 5 yıl kuralı vardı canın isterse kaldır. serbest piyasa var (aslında sadece varlığının iddiası kalmış) hukuki altyapısı, yasal olarak kullanılma hakkı olmamasına rağmen yapay zeka ile evini ucuza almış olamazsın diye ceza kes ve yine alkışlan. kimse de demesin mal benim değil mi ister ucuza satarım ister pahalıya.adam paraya sıkışmış ucuza satamaz mı? bu ülkede kamuya ait nice fabrika ve mülk bu sebeple çok uygun fiyatlara özelleştirilmedi mi? zaten gelirim neredeyse yarısına el koyulmak suretiyle vergilendiriliyor evden kira alsam vergilendiriliyor, yediğim içtiğim her lokmada her yudumda tekrar tekrar vergilendiriliyorum ama sözde bana hizmet için toplanan vergilerimin nereye harcandığıyla ilgili niye hiç bilgim ve insiyatifim yok diyen var mı?

yarın "eviniz şimdi uydurduğumuz (tabii iyiliğiniz için,dünyayı kurtarmak için, iklimi düzeltmek için, godzillayı durdurmak için vs vs) şu standartlara uymuyor" diye ev parası kadar revizyon vergisi toplamalarına, veremeyeceklerin evlerini satıp mülksüz kalmalarına engel var mı? ülkede öyle bir toplum hele ki yeni nesil var ki fesatlık ve kiniyle herkesin kendi gibi sefil olmasından duyacağı zevki yalıları köşkleri hibe etsen duymaz. gönüllü kölelik hastalıklı bir ruh halidir.

psikiyatristmiş. evlenmek isteyenlere psikolog psikiyatrist raporu zorunluluğu gelecek diye sevinen özgür irade düşmanı, devlet bizi daha çok kontrol etsin orama da kontrol burama da kontrol diye yalvaran npclerin pek beğendiği bu zorunluluk hayata geçse rapor vereceklerden biri olacaktı.

niye gülmekten gözlerinden yaş gelme emojisi yok sözlükte dedirten haber. giderek kabaran "dünyada sadece türke zorunlu olması düşünülen acayip şeyler " listesine bir yenisi eklenecek. zorunlu siyah kösele okul ayakkabısı nasıl ayakkabı sektörûne can suyu olacak ise bu da binlerce mensubu saati 4binden terapi yapma hayalleriyle okuyup işsiz dolaşan psikoliji sektörüne can simidi demek. evlenmeyecek çiftler niye girmiyor ayrıca elinizi korkak araştırmayın yahu. herkes ama herkes zorunlu psikolojik teste matematik testine tek ayak üzerinde denge testine zorunlu mr kan testine alerji testine zorunlu guzel yazi testine ve lazım oldukça daha binlerce teste girsin.ucreti mukabilinde tabii ki. hatta maaşlardan %2.87 kesinti yapılsın test diye bir fonda toplansın testleri iyi çıkana sağ kalırsa 22 yıl sonra iade edilsin( faiziyle değil tabii ki de peynir gibi eritilmiş olarak)

edit: zaptu rapttan zevk almak genlerine işlemiş halkımız bunu da sevinçle karşılayacaktır. iyiliğiniz için en iyisi tasma takmak deseler kabul edebileceklerin sayısından ürküyorum. nanny state olmadan özgür iradesiyle hayatının sorumluluğunu eline almak yerine habire zorunlu zart zurt gelse diye bekleyen bir kitle var maalesef. he yavrum zorunlu olsun. hep iyiliğiniz için.

aylardır fahiş gelen faturaların üstüne onları da 2ye katlayan( neymiş 15m3 mü ne geçince 2ye katlama limiti varmış onu geçmişiz) fatura gelince ilk kez su saatini kontrol ettik ve ne görelim? hiçbir şey! evet saat okunmuyor full buğu. peki o su okuyucusu diye maaş alan psişik rüyasında görüp mü yazdı faturaya o rakamı? itiraz ettim bir de ne göreyim 2 senedir ara ara buğulu okuyamadık deyip fahiş fahiş başka faturalar da kesmişler. sonra nasılsa okuyabilmişler saatin değişmesi lazım dememişler,nasıl okuduklarına dair kanıt foto açıklama bildirim yok. muhtemelen yanlarına kalacak bu rezillik. şu devirde bu kadar ilkel ve suistimale açık bir sayaç okuma sistemi bu ülkeye yakışmıyor diyeceğim de yakışıyor işte. adamın biri gidip bakıyor kutumda büyük hissediyorum, 15 gördüm diyor gördüysen fotoğrafını da çek dosyaya koy gibi basit bir kontrol mekanizması bile yok.

edit: son durum gelip sayacı değiştirmişler hiçbir şey olmamış gibi. kimbilir kaç aydır okunamayan sayaçtan yalan dolan uydurma faturalar devşirmelerine dair açıklama yok. madem okunmayan değişmesi gereken sayaçtı o sayaç okumacı ne demeye ben bunu okuyamadım deyip sayaç değişimi yapmadı? fark etmeyenler uyduruk fahiş faturalar mı ödüyor?

para bitti eytyi ödetiyorlar demek ki kasa boş vs vs diyenler bir düşünün bakalım matbaası olanın kasası boşalır mı? bu ahenkle dans eden vergi kesinti harç hamleleri devletin parasız kalmasıyla ilgili değil biz vatandaşların parasız kalmamızla ilgili. biz yeterince parasız kalana dek de sürecek. bugün gökten para yağsa, 0 faizle bütçe açığı kadar türkiye'ye kredi verseler yine de bu süreç devam eder. plana sadık kal.

zorunlu emeklilik bilmemnesi
zorunlu okul
zorunlu sağlık bok püsürü
zorunlu emlak araba miras intikal elininkörü vergisi
zorunlu it köpek ( çocuk parçalayan milli candost biyolojik silahı)
zorunlu sefalet

sözde vatandaşa hizmet için var olan devletin herhangi bir sebeple zorunlu tuttuğu şeyleri savunanların beyni kontrol edilmeli

yuzde 100 enflasyonda yuzde 10 civarı maaş artışlarında yuzde 3 indirim yapılarak maaşların %3 üne el konması olayı.