eray özer (t24) - dünyayı dört şirket mi yönetiyor?"(...)
blackrock,
vanguard,
state street ve
fidelity… bu isimleri daha önce duymamış olabilirsiniz. çok normal… zaten onlar da mümkün olduğu kadar görünmemek, duyulmamak istiyorlar.
oysa bu dört şirket bugün küresel finans sisteminin aşağı yukarı dörtte birini kontrol ediyor. evet, doğru okudunuz. dünya üzerindeki halka açılmış hemen her şirkette yüzde 5’lerden başlayıp yüzde 20’lere kadar çıkabilen hisselere sahipler… konut da alıyorlar, şehirlerin altyapılarına, sağlık hizmetlerine yatırım da yapıyorlar. bu şirketler varlık yönetimi şirketleri olarak biliniyor. yani aslında yatırımcının parasını işletiyor, profesyonel yöneticiler aracılığıyla dünyanın en büyük şirketlerinin hisselerini satın alıyorlar. yatırımcıları arasında emeklilik fonları da var, sigorta fonları da, bireysel yatırımcılar da…
bu “
big 4” diye kabul edilen dört şirket -aslında fidelity biraz daha küçük kaldığı için diğer üçüne “
big 3” diyenler de var- aklınıza gelebilecek neredeyse tüm şirketlerde farklı ölçekte hisselere sahip. en büyükleri blackrock 2022’de 10 trilyon dolar varlığa ulaştı. vanguard ve state street’le birlikte toplamda 25 trilyon dolar gibi insan aklının almayacağı bir parayı yönetiyorlar.
bu varlığın ne kadar büyük olduğunu şöyle örnekleyeyim: blackrock tek başına
almanya ve
japonya’nın pandemi öncesi yurt içi hasılasının toplamından daha büyük bir varlığı yönetiyor. vanguard’la birlikte, sadece ikisi londra borsası’na kote bütün şirketleri üç kez satın alabiliyor.
mesele sadece büyük olmaları değil aslında. etkileri… bu varlık yönetimi şirketlerinin her biri hisselerini aldıkları şirketlerin yönetim kurullarında hisseleri nispetinde oy hakkına sahipler. dolayısıyla mesela
apple,
microsoft,
google… hepsinde varlık fonlarının toplam oy hakkı yüzde 25’lere ulaşabiliyor.
(...)
finans alanında çalışan fransız gazeteci
gregoire favet, şirketlerin gücünü şöyle anlatıyor: “blackrock ceo’su
larry fink iseniz finans meselelerini kendinize denk isimlerle, örneğin imf başkanı veya devletlerin en tepesindeki isimlerle konuşabiliyorsunuz. mesela sayın fink, fransa cumhurbaşkanı macron tarafından iki kez elysee’de ağırlandı.”
tabii bu şirketlerin lobicilik faaliyetlerinde de çok güçlü olduklarını tahmin edebilirsiniz.
(...)
eski devlet bakanı ve ekonomist
ufuk söylemez’in
yazısından aldığım bir bilgi de başlıktaki sorumuza son yanıt çabası olsun: blackrock ve state street
rotschild ailesinin, vanguard ve fidelity ise
rockefeller ailesinin kontrolünde imiş!
artık bu bilgiyle yazıdan elinizde dev bir komplo teorisiyle mi ayrılırsınız, yoksa ben bu işi biraz daha araştırayım deyip siz de benim gibi makalelere mi gömülürsünüz… orasına siz karar verin…"