makedonların "zeytin" dedikleri yağ. ben önce zeytinyağına kısaca zeytin dediklerini sanıyordum sonra öğrendim ki bildiğimiz ayçiçeği yağına zeytin diyorlar. normal ama böyle şeyler.

aynı zamanda arap sabunu yapımında kullanılır.

ülkede çıkan yıllık rekolteye göre, % 40-50 arasında değişen oranlarda yurtdışına bağımlı olduğumuz yağ. ayrıca fiyatı yılbaşından bu yana yaklaşık %15 artmıştır.

rafine olmak kaydıyla tüketilmek zorunda olan ve ayçiçeğinden mamul bitkisel bir yağ türüdür.

ham ayçiçek (rafine edilmeden önce) yağının asiditesi, oleik asit cinsinden çok yüksek değerlerde olduğu için asiditesinin düşürülmesi için rafine edilmek zorundadır.

bu durum diğer bitkilerin yağları için de geçerlidir. pamuk, fındık, mısırözü, kanola gibi.. ancak sadece zeytinyağı için geçerli değildir.

zeytinyağı ise, yağlık zeytin, ağaçtan düşmeden (silkim zeytini) ve zamanında toplandıktan sonra, yine bekletilmeden fabrikada yağı çıkarıldığında, oleik asit cinsinden 1 asitin altında çıkması muhtemeldir. mevzuata göre, 0,8 asitli zeytinyağı sızma veya extra virgin olarak adlandırılır. 1 ile 2 asit arası zeytinyağı da natürel birinci veya yemeklik olarak adlandırılır.

tabii bu asit değerleri, aynı bölge hatta aynı bahçe için her yıl geçerli değildir. o yılki iklim şartları, zeytin sineğinin kurt atıp atmaması ve birçok etkene bağlıdır.

yine mevzuata göre, oleik asit cinsinden 2 asit üzeri zeytinyağı da (genellikle ağaç dibine erken düşmüş ve beklemiş zeytinlerden çıkan yağ) rafine olmak zorundadır. rafine olmuş zeytinyağına da riviera zeytinyağı denir. rafine olduğu için natürel zeytinyağı değildir.

sonuçta bir bitkisel yağ, rafine edilirken kostik dolaştırma işlemine veya diğer teknoloji olan nötron çarpıştırması işlemine tabi tutulmaktadır.

bu ürüne ukrayna savaşı yüzünden kıran gireceği günler öncesinden belliyken rte zeytinlikleri madenleştirme kanunu çıkardı. kör göze parmak mı, bilinçli mi? karar sizin.

yukarıda bir yazar 'neden bu kadar popüler anlamadım' demiş.
açıklayayım; fakirlikten.
pilavı fındık yağı ile, kızartmaları zeytin yağı ile yapmayı ,makarna soslarını da tereyağı ile yapmayı bende biliyorum.

türkiye'de evlerde özellikle kızartma yaparken, kebapçılarda vs. salata dahil her şeyde kullanılan iğrenç bir yağ. ısınınca her yere yapışır, yapış yapış yapar.
türkiye'deki ilk örneği için (bkz: olin)
ayrıca (bkz: biyomotorin)

kendisine geri dönebilme ihtimalimiz kara kara düşündürüyor beni...

zira 'zeytinyağı ve tereyağından başkası girmez evimize' diye çok büyük laf etmişim herhalde ki götümüze kaçtı.

özellikle zeytinyağı roket takıp uçmuş durumda.litresine 9,5 tl verdiğim riviera yağ bir haftada kilosu 12 lira oldu.

2 lt.sızma yağ hediye geldi diye çok sevindik..

son durak neresi bilmiyorum z.yağında.yükseklik korkum var bakamıyorum..

üretilirken içine ne kadar katkı maddesi ekleniyordur bilmiyorum ama çoklu doymamış olduğundan esas tehlikesi ısınır ısınmaz hatta daha üretiminde trans yağa dönüşmesidir. bu nedenle hiçbir şekilde tüketilmemelidir.

(bkz: trans yağ)

aynı zamanda vücuttaki omega 3-omega 6 dengesini omega 3 aleyhine aşırı derecede bozar ki bu dengeyi oturtmak için omega 3 takviyesi almak zorunda kalıyoruz.

çok değil iki yıl önce 2 litrelik şişesini bir markette 8.95'e görmüştüm, bu gün de kataloğuna baktığımda iyi lan değişmemiş fiyatı dedim ama 18.95 yazıyormuş baştaki rakamı görmemişim. sorarsanız ehonomi çoh eyi