maç öncesinde karşılaşmanın favorisi
portekiz'di, ama maçta gerçekleşen senaryo hepimizi üzdü. yalnız bu eşleşmeye neden olunan puan kayıplarında elemelerin bir kısmında
türk milli takımı'nın başında olan ve bütün her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdıktan sonra
beşiktaş'a kapağı atmaya çalışan
şenol güneş 'in de çorbada tuzu var. (bkz:
#133805168)
açıkçası karşılaşmaya korkunç bir başlangıç yapıp, erken bir gol yedik. zaten tehlike geliyorum diyordu, çünkü portekizliler öne geçmeden önce 2 tane daha pozisyon kaçırmışlardı. rakibin ikinci bölgesinde kaptığımız ve
cengiz ünder'in
burak yılmaz'a asist yapmak yerine kaleye çektiği cılız şut, en azından milli takımı rakip kalede etkili olabileceğine dair inandırdı ve oyunu dengeledik. ancak son pasları doğru kullanılmaması gol bulmamıza engel oldu. diğer yandan bir türlü kapatamadığımız sol kanattan gelen akın sonrasındaki ilk golü kaydeden
otávio edmilson da silva monteiro'nun ortasında
diogo jota'nın kafasıyla iki farklı geriye düştük. gollerde savunmamızın rakibe uzak kalışı ilk yarının kronik hatasıydı.
uğurcan çakır gollerde hatası yok desek de kendisinden beklediğimiz farkı yansıtamadı. ikinci devre millilerimiz pes etmediler, dengeli oyun da devam etti.
stefan kuntz bence hamleler de bir miktar da gecikti. ardından
burak yılmaz ile
cengiz ünder ilk devre yapmadıkları
ver kaç paslaşmasını gerçekleştirmeleriyle burak'ın da fırsatçılığı sayesinde farkı 1'e indirdik.
enes ünal'ın performansı ve kaçan penaltıyla aslında maç bitti, çünkü o moral bozukluğunu bizimkiler haliyle kaldıramadılar. 3. golü yememiz, moralsiz şekilde beraberlik ararken gayet doğaldı.
bu arada ikinci yarıda
burak yılmaz'ın ceza sahası içinde önüne topu alabilmişken kendini yere bırakmasına televizyonumun karşısında ağır salladım. hatta yazıştığımız üniversite zamanından arkadaşlarıma "burak'ın içine
arif erdem" kaçtı diye mesaj attım. nitekim sabahleyin uyandığımda grupta "ne güçlü nefesin varmış" ve "gamlı baykuş gibi tutturdun" diyerek
24 haziran 2000 portekiz türkiye maçı'nda arif'in penaltı kaçırdığına dair sözüme atıfta bulundular. ya arkadaş
arif erdem'in futbolculuğu döneminde
video asistant referee yoktu ve
var sistemi varken orta hakeme yuttursan ne olacak yani. fakat işte bazı kötü alışkanlıklar kolay kolay yok olmuyor,
burak yılmaz adını
hırsız burak'a çıkaran sarı kırmızılı formayla
26 ağustos 2021 beşiktaş galatasaray maçı'nda kendini yere atarak aldığı penaltı gibi kariyerinde numaralar bolca bulunmakta. bazı fanatik galatasaraylılar da burak'ın kendi formaları altındaki numaradan atmalarını eleştirmiyorlardı. aynı zamanda ağustos 2012'de ona hırsız diyenlerin önemli bir beşiktaşlı kitle,
şenol güneş onu
beşiktaş'a transfer edip golleri atınca kral burak demeye başladı. ondan sonra da
burak yılmaz kaçırdığı penaltıyla kendisini son
dünya kupası şansından etmesi ve milli takımızın elenmesine neden olması, ona ve bu zihniyetini alkışlayanlara müstahak diyorum. bunu derken de
burak yılmaz'ın 21.yüzyılda şu ana kadarki en iyi yerli santrafor olduğunu gerçeğini de inkar etmiyorum. yalnızca geçmişte yaptığı emek hırsızlıklarının bedeli, milli formaya buruk bir vedaya sebebiyet verdiye sözü getirmek istedim.
sonuç olarak
24 mart 2022 italya kuzey makedonya maçı'ndan çıkan sürpriz neticeyle, portekiz'e karşı maçı uzatmamalara taşıyamamanın üzüntüsü büyük.
stefan kuntz ise kesinlikle kalmalıdır. ilk defa
dünya kupası elemelerini aşmama gibi bir durum söz konusu değil.